31 Aralık 2012 Pazartesi

Yeni yıl başlamadan! / İsmail KÖKBULUT

 

Yeni yıl başlamadan!



Bir takvim yılını daha geride bırakmak üzereyiz. Yeni yılın ülke ve millet olarak hepimize sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini diliyoruz.



Bu yılın son yazısını, dönem sonu işlemlerinin gerçekleştirilmesi aşamasında dikkate alınması gereken bazı husus, uyarı ve hatırlatmalara ayırmak istedik.Muhasebe içi ve muhasebe dışı envanter çalışması Tacirlerce öncelikle dönem sonunda muhasebe kayıtları esas alınarak genel geçici mizan düzenlenmesi gerekir. Daha sonra ise muhasebe dışı envanter işlemleri yapılarak iktisadi kıymetlerin gerçek durumu tespit edilmeli. Örneğin; muhasebedeki bankalar hesabında 10 bin TL varken, gerçekte hesabınızda 8 bin TL bulunabilir. Muhasebe dışı envanter sonuçları ile genel geçici mizan bakiyeleri arasında farklılıklar ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda, (örneğin aradaki fark ortağın kredi kartı ödemesi için kullanıldıysa söz konusu tutarın ortaklar cariye kaydı) fiili durumla kaydi durumun uyumlu hale getirilmesi en doğru olanı.

Şüpheli alacak karşılığı ayırmak için acele etmek gerekiyor!

Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesine göre; ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla, dava veya icra safhasında bulunan alacaklar için karşılık ayrılması yani söz konusu alacakların gider yazılması mümkün.

Ancak bunun için söz konusu karşılığın davanın açıldığı veya icra takibine başlanıldığı yılda ayrılması gerekiyor. Örneğin, 2012 yılı içerisinde tahsili için icra takibine başladığınız bir alacağınıza karşılık ayırmak, yani söz konusu tutarı gider yazmak için bugün son gün. Yoksa hakkınızı yitiriyorsunuz.

KDV indirimi için de son gün!

İndirim müessesesi, KDV Kanunu'nun "Vergi İndirimi" başlıklı 29. maddesinde düzenlenme altına alınmış vaziyette. Mükelleflerin yaptıkları teslimler veya ifa ettikleri hizmetler üzerinden hesaplayacakları vergiden, kendilerine yapılan teslimler veya ifa olunan hizmetlere ait vergiyi indirebilecekleri öngörülmüş durumda. Ancak indirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla kullanılabilir. Bir başka deyişle vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı içerisinde kanuni defterlere kaydedilmeyen fatura ve benzeri belgelerde yer alan KDV tutarlarının indirimi ve iade hesabına dahil edilmesi mümkün değil.

Ortaklar cari için yapılması gerekenler

Şirketle ilişkili konumda olan kişilerin (örneğin ortakların) işle ilgili olmayan şahsi ihtiyaçları için şirketten para çekmelerine çok sık rastlıyoruz. Böyle bir durumda, muhtemel bir vergi incelemesinde zor durumda kalmamak için, söz konusu verilen borçlara emsal faiz oranı üzerinden faiz tahakkuk ettirilmesi ve KDV hesaplanması gerekmekte. Bu konuda hem idare hem de yargı aynı görüşte. Risk almamak gerekiyor.

Amortisman ayırırken dikkat!

İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan kıymetler için amortisman ayrılması mümkün. Ancak idare, son dönemde verilen bazı yargı kararları aksi istikamette de olsa, amortisman ayrılacak kıymetlerin kullanıma hazır halde olması gerektiğini düşünüyor. Buna göre yılın son günlerinde satın aldığınız; ancak montaj, tescil gibi nedenlerle kullanıma hazır hale getiremediğiniz kıymetler için amortisman ayırmanız bir nebze riskli.

Vadesi izleyen yıla sarkan kredi ve mevduatların durumu

Mevduat ya da kredi sözleşmesi ile düzenlenmiş borç ve alacakların yıl sonuna kadar işleyen faizleri ile birlikte dikkate alınması gerekiyor. Örneğin; 1 Aralık tarihinde 1 yıl vadeli olarak mevduat hesabına para yatıran bir işletmenin, her ne kadar vade 2013 yılında dolacak olsa da 2012 yılına isabet eden bir aylık faiz tutarını bu yılın kurum kazancının tespitinde dikkate almalı. Aynı şey krediler için de geçerli. Yani faizin tahsil edilmemesi veya kredinin taksitinin henüz ödenmemesinin bir önemi bulunmamakta.

Götürü gider mutlaka defterlere kaydedilmeli!

İhracat gerçekleştiren mükelleflerin; belgelendirebildikleri giderlerine ek olarak, döviz olarak elde ettikleri hâsılatın binde beşini aşmamak şartıyla, belgelendiremedikleri giderlerine karşılık olmak üzere, götürü olarak hesapladıkları bazı giderleri de dönem kazançlarından indirim konusu yapmaları mümkün.
Bazı mükellefler söz konusu götürü giderlerini yasal defterlere hiç kaydetmeksizin doğrudan beyanname üzerinden indiriyor. Ancak idare bunu kabul etmiyor ve mutlaka muhasebe kayıtlarının yapılmış olmasını arıyor. Bu nedenle ihtilaf yaşamamak için, götürü giderlere ilişkin yevmiye kayıtlarının yapılmasının atlanmaması gerekmekte.



İsmail KÖKBULUT


 
http://ekonomi.bugun.com.tr/yeni-yil-baslamadan-yazisi-217385

 

Sermaye Piyasası Kanunu Resmi Gazete'de




Sermaye Piyasası Kanunu Resmi Gazete'de



Sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişinin ve gelişmesinin sağlanması, yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması için sermaye piyasasının düzenlenmesi ve denetlenmesini amaçlayan, Sermaye Piyasası Kanunu Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Her ay 2500 lira kaybınız var / Sadettin ORHAN

 

Her ay 2500 lira kaybınız var



Soru: Sadettin Bey, benim sigorta primlerim uzun yıllar boyunca tavandan yatırıldı.

 


Ancak son yıllarda tavan yükselince bizim maaşlar biraz geride kaldı. Şu anda 5300 TL brütle çalışıyorum. Aslında üç yıl önce emekliliğe hak kazandım ama ben halen çalışmaya devam ediyorum. Acaba çalışmaya devam etmem emekli aylığımı düşürür mü yoksa artırır mı? Sizin tavsiyeniz nedir? Oşin E.

Bireysel Emeklilikte Gitti Muaccel, Geldi Müeccel / Şevket TEZEL

 

Bireysel Emeklilikte Gitti Muaccel, Geldi Müeccel


Bireysel emeklilik sistemi katılımcılarına ödedikleri katkı paylarını gelir vergisinden muaf tutma hakkı 01.01.2013’ten itibaren artık kaldırılmış bulunuyor. Ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin yüzde 50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için vergi indirimi hakkı uygulaması ise devam edecek. Devlet katkısının detayları da 29.12.2012 tarihli RG'de yayımlanan Yönetmelikle ortaya konmuş bulunuyor.

31 ARALIK 2012 İYİ DEĞERLENDİRİN BORÇLANMA VE KEY İTİRAZIN DA SON GÜN / VEDAT İLKİ

 

31 ARALIK 2012 İYİ DEĞERLENDİRİN BORÇLANMA VE KEY İTİRAZIN DA SON GÜN

Asgari Ücret 2013 Yılında yapılan yeni düzenleme ile 4,05 oranında artmıştır.

Günlük tutar 32,62 TL yükselmiştir.

Askerlik borçlanması emekliliğimi nasıl etkiler? / Lütfi KÖKSAL

 

Askerlik borçlanması emekliliğimi nasıl etkiler?

20.05.1956 doğumluyum. 1990 Sigorta girişim var. Askerliğimi 1976/1977 yıllarında (20 ay) yaptım. 1994/2010 tarihleri arasında 14 yıl 8 ay 26 gün Bağ-Kur hizmetim var. Askerlik borçlanması yapmam gerekir mi, askerlik borçlanmasının emekliliğime etkisi olur mu? 03.02.2010 tarihi itibariyle Sigorta ödüyorum. Ne zaman emekli olabilirim? >Ömer Arslan/Tokat

Bağımsız Denetçi Kim Olacak


Bağımsız Denetçi Kim Olacak




 


KAMU GÖZETİMİ, MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU,26 ARALIK 2012 TARİHLİ RESMİ GAZETE’DE YAYINLANAN  “BAĞIMSIZ DENETİM YÖNETMELİĞİ” İLE BAĞIMSIZ DENETÇİLİKTE SON NOKTAYI KOYDU, BAĞIMSIZ DENETÇİ NASIL OLUNACAK.

30 Aralık 2012 Pazar

Stajyer öğrencilerin ücret ve sigortalılıkları -2- / Şerif AKCAN

 

STAJYERLERİN SİGORTA PRİMLERİNİ OKUL ÖDER
Stajyer öğrencilere ödenecek ücretler her türlü vergiden müstesnadır. Sigorta primleri 1475 sayılı İş Kanununun 33'üncü maddesi gereğince bunların yaşına uygun asgari ücretin % 50'si üzerinden Bakanlık ve mesleki ve teknik eğitim yapan yükseköğretim kurumlarının bağlı olduğu üniversitelerin bütçesine konulan ödenekle karşılanır. Sigorta prim oranları ise bakmakla yükümlü olunan için % 1, olunmayan için % 1+5=% 6'dır. Primi % 1 olan öğrenciler sadece kısa vadeli sigorta olan iş kazaları ve meslek hastalıkları sigortasına tabi olur ancak prim % 6 olanlar ise hem iş kazaları ve meslek hastalıkları sigortasına hem de genel sağlık sigortasına tabi olur. Özetle; bunlar hiçbir ücret ödemeden yani gelir testine tabi olmadan sağlık yardımlarına hak kazanmaktadır.

Rüşvetin de vergisi isteniyor / Şükrü KIZILOT

 
Rüşvetin de vergisi isteniyor


“Hadi canım sende, rüşvetin de vergisi mi olurmuş” demeyin. Oluyor...

Ancak, bu vergi tüm rüşvetler için değil bazı rüşvetler için söz konusu. Üstelik, Gelir Vergisi Yasası’nda bununla ilgili madde bile var!
Sözü uzatmadan, hangi rüşvetin gelir vergisine tabi olduğunu açıklayalım.

2013 YILI ASGARİ ÜCRETİ GÜNLÜK 1,27 TL. ARTIŞ YAPILARAK YÜRÜRLÜĞE GİRDİ. / VEDAT İLKİ

 

2013 YILI ASGARİ ÜCRETİ GÜNLÜK 1,27 TL. ARTIŞ YAPILARAK YÜRÜRLÜĞE GİRDİ.

29/12/2012Tarihli Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı ile belirlenmiş oldu.

27/12/2012 Tarihinde Karar alınmış olup,2012/1 Karar No belirlenmiştir.

Kararın özeti:

29 Aralık 2012 Cumartesi

Sosyal Güvenlik Mahkemeleri geliyor! / Sadettin ORHAN

Sosyal Güvenlik Mahkemeleri geliyor!
Uzun yıllardır tartışılan ama bir türlü hayata geçirilemeyen Sosyal Güvenlik Mahkemeleri (SGM) nihayet kuruldu.

 


Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesi'nin 20 Kasım 2012 tarih 2783 numaralı kararıyla kurulan SGM'ler, sosyal güvenlikle ilgili tüm konularda ihtisas mahkemesi olarak görev yapacak. Böylece sosyal güvenlik davaları İş Mahkemeleri'nden alınıp, sadece bu alanda uzmanlaşmış Sosyal Güvenlik Mahkemeleri'ne verilecek.

2013 YILINDA SÖZLEŞMELİ DEVLET İŞÇİSİNİN (4/C) HAKLARI NE OLDU? / VEDAT İLKİ

 

2013 YILINDA SÖZLEŞMELİ DEVLET İŞÇİSİNİN (4/C) HAKLARI NE OLDU?

28/12/2012 RG KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDAKİ GEÇİCİ MAHİYETTEKİ İŞLERİ YÜRÜTMEK ÜZERE GEÇİCİ PERSONEL İSTİHDAMI VE BU PERSONELE ÖDENECEK ÜCRETLER HAKKINDA KARAR yayınlanmıştır.

Doğum borçlanması yapabilir miyim? / Lütfi KÖKSAL

 

Doğum borçlanması yapabilir miyim?

12 Ekim 1962 doğumlu bayanım. 31.07.1998- 20.11.2008 yıllarında İsteğe Bağlı Bağ-Kur ödedim. 20.11.2008 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur'una prim ödüyorum. 1983 ve 1986 doğumlu iki çocuğumuz var. Doğum borçlanması yapabilir miyim, ne zaman emekli olabilirim?
> A.Yıldız/Yalova

Hem evlensem hem de ölen kocamdan ve babamdan aylık alsam olur mu? / Şükrü KIZILOT

 
Hem evlensem hem de ölen kocamdan ve babamdan aylık alsam olur mu?


SORU: SSK sigortalısı olarak çalışan kocam 2 Haziran 2008 tarihinde bir trafik kazasında öldü. Bağ-Kur sigortalısı babam da 16 Eylül 2008 tarihinde öldü.

2013 Yılı Kıdem Tazminatı Tavan Tutarı / Mehmet Fatih GELERİ

2013 Yılı Kıdem Tazminatı Tavan Tutarı

Kıdem tazminatının bir yıllık miktarını en yüksek devlet memuruna (Başbakanlık Müsteşarı) ödenen bir yıllık emeklilik ikramiyesi tutar ile sınırlandırmıştır. Memur maaş katsayısına bağlı olan kıdem tazminat tavan oranı sürekli değişmektedir.

Nakil Hakkı Verilen Geçici Personele Dair Merak Edilenler / Şevket TEZEL

 

Nakil Hakkı Verilen Geçici Personele Dair Merak Edilenler
Devlet dört tür personel çalıştırıyor, 657 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca memur, 4/b maddesi uyarınca sözleşmeli personeli 4/c maddesi uyarınca geçici personel ve 4/d maddesi uyarınca da işçi çalıştırıyor. Bunlardan memur ve kamu işçisi en korunaklı konumda olanlarını

Şirketler finansal tablolarını ilan edecekler mi?

Şirketler finansal tablolarını ilan edecekler mi?





Bildiğiniz üzere, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ilk halinde, anonim şirketin, limitet şirketin, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketin ve şirketler topluluğunun finansal tablolarını düzenlemekle yükümlü ana şirketin yönetim kuruluna, bilanço gününden itibaren altı ay içinde, şirketin;

28 Aralık 2012 Cuma

Finansal Kiralama İşlemlerinde Amortisman

Finansal Kiralama İşlemlerinde Amortisman

Giriş

Ülkemizde finansal kiralama(leasing) 28.06.1985 tarihli 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun yürürlüğe girmesiyle başlamıştır. Şu an 28 leasing firması faaliyet göstermekte olup finansal kiralama yoluyla edinilen demirbaş sayılarında her sektörde yıllara göre artış gözlemlenmekte ve bu durumda finansal kiralamanın bir finansman seçeneği olarak git gide yaygınlaştığını göstermektedir.

Çalışanların 2013 Yılında Asgari Geçim İndirimi ve Borçlanma Bedelleri Belli Oldu /

 

Çalışanların 2013 Yılında Asgari Geçim İndirimi ve Borçlanma Bedelleri Belli Oldu

 

16 yaşından büyükler için 01.01.2013'den itibaren uygulanacak aylık asgarî ücret brüt tutarı 978,60 TL olarak belirlendi. Buna bağlı olarak memur olsun işçi olsun çalışanların 2013 yılında alacakları Asgarî Geçim İndirimi (AGİ) miktarları da belli oldu. Buna göre Asgari ücretin Asgari Geçim İndirimi hariç net miktarları 2013/I dönem için 700,58 TL; 2013/II dönem için 731,29 TL

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa Göre Tehlikeli İşyeri Dereceleri Belli Oldu / Vedat İlki

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa Göre Tehlikeli İşyeri Dereceleri Belli Oldu 

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUNA GÖRE TEHLİKELİ İŞYERİ DERECELERİ BELLİ OLDU/ ASGARİ ÜCRET ARTIŞINDA YANILMADIK

Hangi Kurum’dan emekli olabilirim? / Lütfi KÖKSAL

 

Hangi Kurum’dan emekli olabilirim?

01.02.1961 doğumluyum. İlk Sigorta giriş tarihim 13.09.1984 ve 903 günüm var. Tarım Sigortası girişim 28.11.2012 ve devem ediyorum. 1981/1983 yıllarında 20 ay askerlik yaptım ve borçlanmadım. Askerlik borçlanmasının yararı olur mu, Tarım Sigortası Bağ-Kur mu, Sigorta hizmeti mi sayılır, bu şekilde devam edersem ne zaman, hangi Kurum'dan emekli olurum? Son 3.5 yıl sigortalı olarak çalışmamın bana katkısı ne olur? > Ali Oğlakçı Teşekkürler.

2013 Yılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Asgari Ücret Tarifesi

 

28 Aralık 2012 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 28511

 

2013 Yılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Asgari Ücret Tarifesi


.

2013 Yılı SMMM Ücret Tarifesine Ulaşmak İçin Tıklayınız

.

 

.

ASGARİ ÜCRET 2013 Açıklandı

ASGARİ ÜCRET 2013 Açıklandı















































ASGARİ ÜCRET VE YASAL KESİNTİLER


(01.01.2013 - 30.06.2013 Dönemi)



 



16 Yaşından
Büyükler İçin


Brüt Ücret

978,75 TL


Sigorta Primi İşçi Payı137,03 TL
İşsizlik Sigortası Primi İşçi Payı9,79 TL
Gelir Vergisi Matrahı831,94 TL
Gelir Vergisi124,79 TL
Damga Vergisi6,46 TL
Kesintiler Toplamı278,06 TL
Asgari Geçim İndirimi
(Bekar ve Çocuksuz)
73,41 TL
NET ELE GEÇEN (Asgari Ücret + AGİ)774 TL

27 Aralık 2012 Perşembe

Sosyal güvenlikte en çok merak edilenler / Şükrü Kızılot

 
Sosyal güvenlikte en çok merak edilenler


Bu güne kadarki yazılarımızda, 4/a (SSK), 4/b (Bağ-Kur) ve 4/c (Emekli Sandığı) statüsünde sigortalı olanların, ilk defa sigortalı oldukları tarihe göre emeklilik koşullarını ele aldık.



Bu gün emeklilikle ilgili bazı özellikli konu başlıklarını ele alacağız.

KEY İçin Son Posta / Şevket TEZEL

KEY İçin Son Posta

Soru: Öğretmenlikten emekli olan annemin KEY ödemelerinde eksiklik olduğunu fark ettik. 31 Aralık’a kadar başvurulması gerektiği söyleniyor. Hangi kuruma ne şekilde başvurmak gerekiyor yol gösterebilir misiniz? İsmi Mahfuz

YMM'ler ile 15 yıllık mesleki tecrübeye sahip SMMM'lerde denetçi olabilmenin şartları / Ekrem Öncü

 


YMM'ler ile 15 yıllık mesleki tecrübeye sahip SMMM'lerde denetçi olabilmenin şartları





Değerli okurlarımız dünkü Resmi Gazete'de Bağımsız Denetim Yönetmeliği nihayet yayımlandı. 02.10.2012 tarihli köşe yazımızda yönetmelik taslağının mevcut hali ile çıkması durumunda bağımsız denetçi olmanın zorluğunu ele almış ve taslaktaki durumun mevcut denetim firmalarını korumanın ötesine geçmeyeceğini belirtmiştim. Taslaktaki düzenlemeler kısmen yönetmelikte yer almamıştır.

 


Yazımızın konusunu denetçi olabilmek için Yeminli Mali Müşavirler (YMM) ile meslekte 15 yılı doldurmuş Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler (SMMM) açısından getirilen düzenlemeler oluşturacaktır.

 


Yönetmeliğin 15'inci maddesi denetçilerin yetkilendirilmesini düzenlemektedir. Bunlardan en dikkat çekici olan iki şarttan biri “uygulamalı mesleki eğitimi tamamlamış olmak (Md. 15)”, diğeri ise, “denetçilik sınavında başarılı olmak (Md. 16)”tır.

 


En az 15 yıl mesleki tecrübeye sahip olanlarda uygulamalı mesleki eğitim şartının aranmayacağı Yönetmelikte belirtilmiştir. (Md. 15/2)
15 yıllık süreden kastın ne olduğu ise Yönetmelikle açıklığa kavuşturulmuştur. Buna göre, bu Yönetmelik uygulamasında mesleki tecrübe bağımsız denetimde fiilen geçirilen süredir. Ancak, 3568 sayılı Kanun kapsamındaki mesleki faaliyetlerde veya aynı Kanun uyarınca staj ve stajdan sayılan hizmetlerde bulunulan süreler de bu sürenin hesabında dikkate alınır. Dört yılı aşmamak üzere 14 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen alanlardaki lisans ve lisansüstü eğitim süreleri bu süreye ilave edilir. Bu sürenin hesabında yukarıda belirtilen faaliyetlere başlama tarihi esas alınır ve kamu kurum ve kuruluşlarında geçirilen süreler hariç olmak üzere, bir yıldan fazla süreyle bu faaliyetlere ara verilmesi durumunda ara verilen süreler dikkate alınmaz.

 


Denetçilik sınavı ise 16'ncı maddede düzenlenmiş olup, denetçilik sınavının konuları; “muhasebe, muhasebe standartları, kurumsal yönetim ilkeleri ve finansal yönetim, denetim, genel hukuk mevzuatı, sermaye piyasası, bankacılık, sigortacılık ve özel emeklilik mevzuatı”ndan oluşmaktadır.

 


Hemen belirtelim ki, SMMM'ler bu konulardan “muhasebe ve genel hukuk mevzuatı”ndan sınava tabi tutulmayacaktır. Burada 15 yıllık tecrübe şartı da aranmamaktadır. YMM'ler ise, “ muhasebe, genel hukuk mevzuatı ve kurumsal yönetim ilkeleri ve finansal yönetim” konularından sınava tabi tutulmayacaktır.

 


Ayrıca, sermaye piyasası, bankacılık, sigortacılık ve özel emeklilik alanlarında denetim faaliyetinde bulunmayacak olanlar bu konulardan da sınava tabi tutulmayacaktır.

 


Budurumda; sermaye piyasası, bankacılık, sigortacılık ve özel emeklilik alanlarında denetim faaliyetinde bulunmayacak olan SMMM'ler sadece; “muhasebe standartları, kurumsal yönetim ilkeleri ve finansal yönetim, denetim”
konularında sınava girecektir. YMM'ler ise; “muhasebe standartları ile denetim” konularında sınava girecektir.

 


Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yapılan sınavlar geçerli olacak mıdır?

 


Bu sorunun cevabı evettir, 31.12.2012 tarihine kadar lisans belgesi almaya hak kazananlar için, sigortacılık ve özel emeklilik mevzuatına ilişkin sınav konuları hariç olmak üzere ve 31.12.2014 tarihine kadar müracat etmeleri halinde sınav şartı aranmayacaktır. Sigortacılık ve özel emeklilik alanlarında da denetim yapabilmek için ise 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve ilgili mevzuatı uyarınca bu alanda bağımsız denetim yapmak için aranan şartların sağlanmış olması veya Kurumca bu alana ilişkin olarak yapılacak sınavda başarılı olunması ya da Kurumca düzenlenecek eğitimin tamamlamış olması şarttır.

 


Sorumlu ortak denetçi olabilmenin şartları nelerdir?

 


Buna ilişkin düzenlemeye Yönetmeliğin 28'inci maddesinde yer verilmiştir.

 


Kamu Yararını İlgilendiren Kuruluşlar (KAYİK)’ler nezdinde yapılacak denetimler için 15 yıllık mesleki tecrübeye sahip olunması ve bu sürenin en az iki yılında fiilen denetçi, kıdemli denetçi veya başdenetçi unvanı ile mevzuatta denetim öngörülen alanlarda denetimlerde bulunmuş olması şarttır.

 


Diğer denetimler için ise, 10 yıllık mesleki tecrübeye sahip olması ve bu sürenin en az bir yılında fiilen denetçi, kıdemli denetçi veya başdenetçi unvanı ile denetimlerde bulunmuş olması gerekmektedir.

 


Yukarıda da vurguladığımız yazımızda ele aldığımız üzere 2 ve 1 yıllık süre şartı denetim şirketi kurmayı kısıtlamakta ve mevcut denetim şirketlerine avantaj sağlamaktadır. 2 yıllık süre şartı korunmaktadır ancak 1 yıllık süre şartı Geçici 1/4-ç Maddesi ile YMM olmaya hak kazananlar ile SMMM olmaya hak kazanan 15 yıllık mesleki tecrübeye sahip olanlar için 31.12.2015 tarihine kadar aranmayacaktır. Yani, denetçi olmanın tüm şartlarını sağlayan YMM'ler ile 15 yıllık tecrübeye sahip SMMM'ler KAYİK denetimini 2 yıl boyunca yapamayacaklar ancak diğer firmaların denetimini yapabileceklerdir.

 


Yönetmeliğin Geçici 1'inci madde düzenlemesi uyarınca, bu Yönetmeliğin yayımı tarihi olan 26.12.2012 itibarıyla, YMM olmaya hak kazananlar ile SMMM olmaya hak kazanan 15 yıllık mesleki tecrübeye sahip olanlar, 31/12/2014 tarihine kadar ruhsatları ile başvurmaları halinde;

 


a) Bağımsız denetçi olmak için 14'üncü madde uyarınca aranan sınav hariç diğer şartları haiz olmak ve 16'ncı maddede belirtilen sınav konuları itibarıyla Kurum tarafından öngörülen eğitim programlarını başarıyla tamamlamak kaydıyla, başarılı olunan konulardan 14'üncü maddede belirtilen sınav şartını sağlamış olurlar.

 


b) 3568 sayılı Kanun uyarınca hizmetleri stajdan sayılan ve bu Yönetmeliğin yayımı tarihi itibarıyla 15 yıllık mesleki tecrübeye sahip olanlar, 31/12/2014 tarihine kadar meslek mensubu olmaları halinde bu fıkra kapsamında değerlendirilir.

 


c) YMM'ler ile 15 yıllık tecrübeye sahip olan SMMM'ler 16'ncı maddede belirtilen sınav konularının bir kısmı veya tamamı için (a) bendinde belirtilen eğitim programına katılmak yerine Kurumca yapılacak sınavlara da girebilirler. Başarılı olunan sınav konularından ayrıca eğitime tabi tutulmazlar.

 


ç) Bu fıkra kapsamına giren meslek mensuplarından 15'inci madde ile 31/12/2015 tarihine kadar 28'inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde öngörülen şartlar aranmaz.

 


d) (a) bendi uyarınca yapılacak eğitim, 16'ncı maddenin dördüncü fıkrasında meslek mensupları itibarıyla belirtilen sınav konularından yapılır. Bu eğitim kamu kurumları veya üniversitelerle işbirliği halinde de yürütülebilir.

 


Sonuç olarak
, YMM olmaya hak kazananlar (kanaatimce YMM olmaya hak kazanan ancak YMM'lik yapmayanlar da bu kapsama girmektedir) ile SMMM olmaya hak kazanan 15 yıllık mesleki tecrübeye sahip olanlar bakımından özet yapacak olur isek, bağımsız denetçi olabilmek için;

 


- 15'inci maddede yer alan “uygulamalı mesleki eğitim” şartı aranmayacaktır.

 


- 16'ncı maddede yer alan sınav şartı aranmaktadır. Ancak, 31.12.2014 tarihine kadar sınava girmek yerine, kurum tarafından öngörülen eğitim programlarını başarıyla tamamlamaları yeterli olacaktır. Dilemeleri durumunda ise, eğitim yerine Kurumca yapılacak sınavlara da girebileceklerdir. 31.12.2012 tarihi itibariyle lisans belgesi almaya hak kazananlar için ise sınav şartı aranmayacaktır.

 


- 28'inci maddede yer alan 1 ve 2 yıllık süre şartlarından, 2 yıllık süre şartı korunmaktadır ancak 1 yıllık süre şartı Geçici 1/4-ç Maddesi ile YMM olmaya hak kazananlar ile SMMM olmaya hak kazanan 15 yıllık mesleki tecrübeye sahip olanlar için 31.12.2015 tarihine kadar aranmayacaktır. Dolayısıyla, yukarıdada vurguladığım üzere, denetçi olmanın tüm şartlarını sağlayan YMM'ler ile 15 yıllık tecrübeye sahip SMMM'ler KAYİK denetimini 2 yıl boyunca yapamayacaklar ancak diğer firmaların denetimini yapabileceklerdir.

 

 


YMM olmaya hak kazananlar ile SMMM olmaya hak kazanan 15 yıllık mesleki tecrübeye sahip olanlar bakımından, Yönetmelik ile Talakta yer alan düzenlemelerden 1 ve 2 yıllık süre şartlarından 1 yıllık süre şartı 31.12.2015 tarihine kadar kaldırılmış, ancak 2 yıllık süre şartı muhafaza edilmiştir. 1 yıllık süre şartının kaldırılmış olması olumludur, ancak kanaatimce 2 yıllık süre şartı da, en azından geçiş aşamasında kaldırılmalı idi. 15 yıllık tecrübeye sahip olmayan meslek mensupları için denetçi olabilmenin koşulları ise ayrı bir yazımızın konusunu oluşturacaktır.

 




Kız çocuklarının SGK’dan sağlık yardımı alma hakları / Ahmet ARICAN

 

Kız çocuklarının SGK’dan sağlık yardımı alma hakları
Sosyal güvenlik reform yasasının en çok eleştirilen yönlerinden birisi kız çocuklarına ana ve babaları üzerinden sağlık yardımı verilip verilmemesi noktasında olmuştur.





Sosyal güvenlik reform yasası tarihi olan 1 Ekim 2008’den önce kız çocukları evlenmedikleri sürece öğrenci olup olmadıklarına bakılmaksızın, yaşayan anne ve babaları üzerinden sağlık yardımı alabiliyorlardı. 5510 sayılı kanunun geçici 12’nci maddesi ile 1 Ekim 2008’den itibaren kız çocuklarına ana veya babaları üzerinden sağlık yardımı verme şartları değiştirilmişti.

Dönem Sonu Hatırlatmaları – III — İş Güvenliği Yasası ne getirecek? / Yahya ARIKAN

 

Dönem Sonu Hatırlatmaları - III


Yılın son yazısı ile birlikteyiz. Çok ayrıntılı ve kapsamlı düzenlemeleri barındıran dönem sonu işlemlerine ilişkin tespitlerle 2012’yi tamamlayacağız.

Genç işsizliği böyle artarsa sosyal güvenlik zarar görecek / Prof. Dr. Cem KILIÇ

 

Genç işsizliği böyle artarsa sosyal güvenlik zarar görecek 
Türkiye'de genç bir nüfus yapısının olduğu, bu yapının ülke için avantaj yarattığı sürekli olarak söyleniyor. Sosyal Güvenlik Reformu yapılırken genç nüfus nedeniyle "demografik fırsat penceresine" sahip olduğumuz, böylece bu nüfus sosyal güvenlik sistemine girerse, sosyal güvenlikte "kara delik" olarak adlandırılan açıkların kapatılacağı hep vurgulandı. Ayrıca, genç nüfusun sürekli olarak kalmayacağı, yapılan tahminlere göre, 2035'ten sonra nüfusun yaşlanacağının da altı çiziliyor.

Askerliğimi borçlanmam gerekir mi, ne kadar emekli maaşı alırım? / Lütfi KÖKSAL

Askerliğimi borçlanmam gerekir mi, ne kadar emekli maaşı alırım?
01.01.1960 doğumluyum. 1978 senesinden Sigorta girişim var. 1980/1981 yıllarında 20 ay askerlik yaptım. Askerlik borcumu ödemedim. Askerliğimi borçlanmam gerekir mi, ne zaman emekli olurum, ne kadar emekli maaşı alırım? Teşekkür ederim. >Ali Bayır/Sakarya

Ba ve Bs Formlarının Süresinde Verilmemesi Halinde Her Bir Form İçin Ayrı Ayrı Ceza Kesilip Kesilmeyeceği

 

Ba ve Bs Formlarının Süresinde Verilmemesi Halinde Her Bir Form İçin Ayrı Ayrı Ceza Kesilip Kesilmeyeceği




Soru: Ba ve Bs formlarının süresinde verilmemesi halinde her bir form için ayrı ayrı mı ceza kesilecek?

Cevap: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve Mükerrer 257 ncimaddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak, 362 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri hususunda yükümlülük getirilmişti.

İstifada kilit nokta! / Ali Tezel

İstifada kilit nokta!


Ali Tezel Kıdem Tazminatını Yazdı; İstifada kilit nokta!



4857 sayılı İş Kanunu gereğince hak edilen kıdem tazminatı nakden (para olarak), defaten (bir defada) ve anında ödenmek zorundadır. Bu şartlarla ödenmezse mevduata uygulanan en yüksek faiz talebiyle dava açılabilir.



15 yıl sigortalılık ve 3600 iş günü prim ödememi tamamladım ve SGK'dan "Kıdem tazminatı alabilir" yazısını alarak çalışmış olduğum fabrika insan kaynakları departmanına götürdüm. Buraya kadar her şey normal, fakat departman sorumlusu, "Yargıtay'ın kararı var" diyerek üç ay takip süreci olduğunu ve bu süre sonuna kadar kıdem tazminatımı ödemeyeceklerini söyledi. Benim üç ay içinde çalışmaya başladığımı öğrenirlerse kıdem tazminatımı bir daha asla ödemeyeceklerini ifade etti. Bu konuyu mahkeme yoluyla çözmem mümkün mü? Acil önerilerinizi ve desteğinizi bekliyorum. Mesut Uzun

Mesut Bey, 1475 sayılı (eski) İş Kanunu'nun 14'üncü maddesine göre kıdem tazminatı alıp alamayacağımız belli edilmektedir. Bu maddenin beşinci bendine göre SGK'dan aldığınız "Kıdem tazminatı alabilir" belgesini işverene verdiğiniz an artık işe gitmenize gerek yok ve herhangi bir ihbar (bekleme) öneli-süresi olmaksızın işvereniniz hak ettiğiniz kıdem tazminatını size derhal ödemelidir. Öyle "3 ay bekle sonra veririz" gibi bir uygulama yok. İşveren sonrasında, "Bu belge bana verilmedi" demesin diye bu belgeyi ve bu belgeyle istifa dilekçesini noterden gönderip kıdemi ödemeleri için 3 gün süre verin. Vermezse davayla alırsınız.

NİYET-AMAÇ TESPİT MAKİNESİ DAHA İCAT EDİLMEDİ

1475 sayılı İş Kanunu'nun 14'üncü maddesinin 5'inci bendine göre, işyerinden kıdem tazminatı alarak ayrılma niyetinizin ne olduğu çok önemli. Şayet emeklilik yaşınızı beklemek üzere evinizde dinlenmek üzere ayrılıyorsanız kıdem tazminatı alma hakkınız var. Yok aslında başka bir işyerinde iş buldunuz ama bu işyerindeki kıdem tazminatını alıp diğer işyerinde işe başlama niyetiniz varsa bu durumda kıdem tazminatı alma hakkınız yok. Fakat teknolojik gelişmelere rağmen daha niyet okuma makinesi icat edilmedi.
Öte yandan, gerçekten emeklilik yaşınızı evinizde beklemek üzere işyerinden ayrılıp kıdem tazminatınızı aldınız ama bir müddet sonra planlarınıza uymadığından veya başka sebeplerle karar değiştirip bir başka işyerinde işe başlamanız yasak değil. İşte burada cevabı verilecek soru şu: İşyerinden kıdem tazminatı alıp giderken gerçek niyetiniz-amacınız nedir? Amacınız başka bir işyerinde işe girmekse kıdem tazminatı hakkınız değil. Bu konuda yargının görüşü de bu doğrultuda olup size örnek bir mahkeme kararından bazı bölümler veriyorum.

Örnek yargı kararı
Yargıtay 9'uncu Hukuk Dairesi Esas: 2006/2716, Karar: 2006/8549, Tarih: 04.04.2006
ÖZET: 506 Sayılı Kanun'un 60. maddesinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya yine aynı kanunun geçici 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle işçilerin kıdem tazminatına hak kazanabileceği hükme bağlanmıştır. Düzenlemenin amacı, prim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamaktır. Şüphesiz işçinin bu ayrılmasından sonra yeniden çalışması gündeme gelebilir ve Anayasal temeli olan çalışma hakkının ortadan kaldırılması beklenmemelidir. Bu itibarla işçinin ilk ayrıldığı anda iradesinin tespiti önem kazanmaktadır. (506 s. SSK. m. 60, geçici madde 81), (1475 s. İş K. m. 14).


 Ali Tezel


http://ekonomi.haberturk.com/is-yasam/haber/806690-istifada-kilit-nokta



SGK İŞE GİRİŞ VE ÇIKIŞ BİLDİRGELERİNDE İŞ KOLLARI LİSTESİNİ REVİZE ETMELİDİR /

 

SGK İŞE GİRİŞ VE ÇIKIŞ BİLDİRGELERİNDE İŞ KOLLARI LİSTESİNİ REVİZE ETMELİDİR

İş Kolları listesi 28 iş kolu olarak tüzük ile hazırlanmıştı. Bunun dayanağı da 5/5/1983 günlü ve 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 28/8/1983 günlü ve 2882 sayılı Kanunla değiştirilen 60 ıncı maddesinde sayılan işkollarına hangi işlerin gireceğini saptamaktır.

26 Aralık 2012 Çarşamba

Bağımsız Denetçi Kimler Oldu?

 

Bağımsız Denetçi Kimler Oldu?

Yönetmelikte ne yazık ki bir çok konuda yoruma açık tanımlamalar var. Zannedersem Kamu Kurumları kendilerine yapılan başvurularda hareket alanları olsun diye bazı konuları bu şekilde tanımlıyorlar.

Yoruma açık konularla ilgili o kadar çok varsayım var ki bu yazıya sığmayabilir. Bir de yönetmelik daha çok sıcak soğutup sindirmemiz biraz vakit alabilir. İşte bu iki sebeple bu ilk yazımızda en sorunsuz ve muafiyetlerle denetçi olacaklardan bahsedelim. Diğer konuları gelecek sorulara göre tartışmaya açabiliriz.

Bağımsız Denetim Yönetmeliği yürürlüğe girdi

 

Bağımsız Denetim Yönetmeliği yürürlüğe girdi

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu'nun "Bağımsız Denetim Yönetmeliği" Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, denetim finansal tablolar, yıllık faaliyet raporları, riskin erken saptanması ve yönetimine ilişkin sistemler ile sair mevzuat uyarınca doğrudan veya dolaylı olarak denetim kuruluşları ve denetçiler tarafından denetlenmesi, incelenmesi veya değerlendirilmesi öngörülen diğer hususlara ilişkin konuları kapsayacak.

3.600 günle emekli olama şansım var mı? / Lütfi KÖKSAL

 

3.600 günle emekli olama şansım var mı? / Lütfi KÖKSAL

10.01.1974 doğumlu bayanım. 01.09.2004 tarihinde Tarım Bağ-Kur'una başladım.11.07.2011 tarihinde sigortalı işe girdim ve devam ediyorum. En erken ne zaman ve hangi Kurum'dan emekli olabilirim, 3.600 günle emekli olama şansım var mı? Teşekkür ederim. >A. Akman/Samsun

Dul ve yetimlere aylık müjdesi! / Sadettin ORHAN

 

Dul ve yetimlere aylık müjdesi!



Müjdenin ne olduğuna girmeden önce konuyu kısaca özetleyelim.

 


Bildiğiniz gibi çalışma hayatındayken veya emekli olduktan sonra vefat eden kişilerin aile fertlerine dul ve yetim aylığı bağlanıyor. Ölen kişi emekliyse, almakta olduğu aylık doğrudan hak sahiplerine paylaştırılıyor. Ancak kişi henüz emekli olmadan ölmüşse, bu durumda sosyal güvence kapsamında çalıştığı sürelere bakılıyor. Eğer bu süreler dul ve yetim aylığı bağlanmasına yetiyorsa aylıklar bağlanıyor, yetmiyorsa primler hak sahiplerine iade ediliyor.

Yabancı işçilerin çalışma izni muafiyetleri / İbrahim IŞIKLI

 

Yabancı işçilerin çalışma izni muafiyetleri
Yabancıların Türkiye'deki çalışmalarını izne bağlamak ve bu yabancılara verilecek çalışma izinleri ile ilgili esaslar 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılmaktadır.

GEÇERSİZ FESİHLERDE ÇALIŞANLARA PÜF NOKTALAR / VEDAT İLKİ

 

GEÇERSİZ FESİHLERDE ÇALIŞANLARA PÜF NOKTALAR

Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.

Malul Çocuğu Bulunan Erkek Sigortalılara Haksızlık / Esme DİZDAROĞLU

Malul Çocuğu Bulunan Erkek Sigortalılara Haksızlık 

Düşünce sistemimizi etkileyen birçok etken vardır .Bunlardan bir tanesi de toplumsal kurallardır.Kanun koyucular, yasaları yazarken ve yürürlüğe koyarken şartlanmış, toplumsal kurallar doğrultusunda düşündüğünden olsa gerek eksik ve objektiflikten uzak düzenlemeler yaparak haksızlığa yol açmaktadır.Bu düzenlemelerden bir tanesi 5510 sayılı yasa ile ilk defa yürürlüğe girmiş ve kanaatimce pozitif olarak düşünülmüş olan diğer sigortalılara göre daha erken yaşta ve sürede emekli olmayı sağlayan "Başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul çocuğu bulunan kadınlara kanunun 28. maddesinde verilen pozitif ayrımcılıktır."

100-150 Kadın Çalışanı Olan İşveren Emzirme Odası Kurması Zorunludur. / Mehmet Fatih GELERİ

 

100-150 Kadın Çalışanı Olan İşveren Emzirme Odası Kurması Zorunludur.

 

Gebe, yeni doğum yapmış veya emziren çalışanların işyerlerindeki sağlık ve güvenliğinin sağlanması ve geliştirilmesini destekleyecek önlemler uygulamak ve bu çalışanların hangi dönemlerde ne gibi işlerde çalıştırılmalarının yasak olduğu, çalıştırılabileceği işlerde hangi şart ve usullere uyulacağı, emzirme odalarının veya çocuk bakım yurtlarının (kreş) nasıl kurulacağı ve hangi şartları taşıyacağı yönetmelikle belirlenmiştir.

BAĞIMSIZ DENETİM YÖNETMELİĞİ

26 Aralık 2012 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 28509

 

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan:

BAĞIMSIZ DENETİM YÖNETMELİĞİ


BİRİNCİ BÖLÜM


Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar


Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde yapılacak bağımsız denetime, bağımsız denetim kuruluşlarına ve bağımsız denetçilere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

 

Kapsam

 

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; 6102 sayılı Kanun ve 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde yapılacak bağımsız denetime, bağımsız denetim kuruluşlarının ve bağımsız denetçilerin; yetkilendirilmelerine, sicil kayıtlarının tutulmasına, yükümlülüklerine, sorumluluklarına, bunların Kurum tarafından incelenmesine ve denetlenmesine ve bunlar hakkında uygulanacak idari yaptırımlara ilişkin usul ve esasları kapsar.

 

Dayanak

 

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu, 25 inci ve 27 nci maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

 

Tanımlar

 

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

 

a) Bağımsız denetçi: Bağımsız denetim yapmak üzere, 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre yeminli mali müşavirlik ya da serbest muhasebeci mali müşavirlik ruhsatını almış meslek mensupları arasından Kurum tarafından yetkilendirilen kişileri,

 

b) Bağımsız denetim: Finansal tablo ve diğer finansal bilgilerin, finansal raporlama standartlarına uygunluğu ve doğruluğu hususunda, makul güvence sağlayacak yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtlarının elde edilmesi amacıyla, denetim standartlarında öngörülen gerekli bağımsız denetim tekniklerinin uygulanarak defter, kayıt ve belgeler üzerinden denetlenmesi ve değerlendirilerek rapora bağlanmasını,

 

c) Bağımsız denetim ekibi: Bağımsız denetim kuruluşu adına belirli bir bağımsız denetim görevini yerine getirmek üzere, sorumlu denetçi ve onun sorumluluğu altında görev yapan bağımsız denetçilerden oluşan ekibi,

 

ç) Bağımsız denetim kuruluşu: Kurumca bağımsız denetim yapmakla yetkilendirilen ortakları yeminli mali müşavirlik ya da serbest muhasebeci mali müşavirlik ruhsatını almış meslek mensuplarından oluşan sermaye şirketlerini,

 

d) Bağımsız denetim resmi sicili (Sicil): Kurum tarafından elektronik ortamda tutulan ve bağımsız denetim kuruluşları ile denetçilerin kayıtlarının izlendiği resmi sicili,

 

e) Denetim ağı: Bağımsız denetim kuruluşlarının veya bağımsız denetçilerin aralarında hukuki bir bağ olup olmadığına bakılmaksızın; kâr veya maliyet paylaşımını hedefleyen veya ortak bir mülkiyet, kontrol veya yönetimi, ortak kalite kontrol politikalarını ve süreçlerini, ortak bir iş stratejisini, ortak bir marka veya unvan kullanımını ya da mesleki kaynakların önemli bir kısmını ortaklaşa kullanmayı amaçlayan işbirliğine yönelik yapılanmayı,

 

f) Denetlenen işletme: Bağımsız denetim yaptırmak üzere bağımsız denetim kuruluşu veya bağımsız denetçi ile sözleşme imzalamış olan işletmeleri,

 

g) Finansal tablolar: Türkiye Muhasebe Standartları uyarınca hazırlanması gereken finansal tabloları,

 

ğ) İlişkili bağımsız denetim kuruluşu ve diğer işletmeler: Aralarında hukuki bir bağ olup olmadığına bakılmaksızın bağımsız denetim kuruluşunun, yönetiminde doğrudan veya dolaylı olarak etkili olduğu veya denetim kuruluşunun yönetiminde doğrudan veya dolaylı olarak etkili olan diğer bağımsız denetim kuruluşlarını ve diğer işletmeleri,

 

h) Kalite güvence sistemi: Bağımsız denetimde gerekli kaliteyi ve kamuoyunun yapılan bağımsız denetime olan güvenini sağlamak amacıyla bağımsız denetim kuruluşu ya da bağımsız denetçi tarafından yapılan işin, belirlenen standart ve ilkelere uygun olarak yapılmasını temin etmek üzere Kurum tarafından oluşturulan sistemi,

 

ı) Kalite kontrol sistemi: Bağımsız denetim kuruluşlarının, denetimde gerekli kaliteyi sağlamak amacıyla, Kurum düzenlemelerine uygun olarak bünyelerinde oluşturacakları sistemi,

 

i) Kamu kurumları: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli cetvellerde yer alan kurumları,

 

j) Kamu yararını ilgilendiren kuruluşlar (KAYİK): Halka açık şirketler, bankalar, sigorta, reasürans ve emeklilik şirketleri, faktöring şirketleri, finansman şirketleri, finansal kiralama şirketleri, varlık yönetim şirketleri, emeklilik fonları, 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununda tanımlanmış olan ihraççılar ve sermaye piyasası kurumları ile faaliyet alanları, işlem hacimleri, istihdam ettikleri çalışan sayısı ve benzeri ölçütlere göre önemli ölçüde kamuoyunu ilgilendirdiği için Kurum tarafından bu kapsamda değerlendirilen kuruluşları,

 

k) Kilit yönetici: Yönetim organı üyeleri dahil olmak üzere, şirketin faaliyetlerini plânlama, yönetme veya kontrol etme yetki ve sorumluluğuna doğrudan veya dolaylı olarak sahip olan kişileri,

l) Kurul: Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulunu,

m) Kurum: Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunu,

n) Meslek mensubu: 3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirleri,

 

o) Ortak: Anonim şirketlerin pay sahiplerini, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile limited şirketlerin ortaklarını,

 

ö) Sermaye şirketi: 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca sermaye şirketi sayılan şirketleri,

p) Sınav: Bağımsız denetçilik sınavını,

r) Sorumlu denetçi: Bağımsız denetim kuruluşu tarafından, belirli bir bağımsız denetim faaliyetinin yürütülmesinden sorumlu tutulan ve bu denetime ait raporun bağımsız denetim kuruluşu adına imzalanmasına yetkili kılınan bağımsız denetçiyi,

 

s) Türkiye Denetim Standartları (TDS): 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca yürürlüğe konan, bilgi sistemleri denetimi dahil olmak üzere, bağımsız denetim alanında uluslararası standartlarla uyumlu eğitim, etik, kalite kontrol ve denetim standartları ile bu alana ilişkin diğer düzenlemeleri,

 

ş) Türkiye Muhasebe Standartları (TMS): 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Kurul tarafından onaylanarak Türkiye Muhasebe Standardı ve Türkiye Finansal Raporlama Standardı adıyla yayımlanan muhasebe standartları ile bu alana ilişkin diğer düzenlemeleri,

 

t) Yetki belgesi: Bu Yönetmelikte aranan şartların sağlanması halinde, denetim kuruluşlarına ve denetçilere faaliyet iznine ilişkin Kurum tarafından verilen Bağımsız Denetim Kuruluşu Belgesi veya Bağımsız Denetçi Belgesini,

 

u) Yıllık faaliyet raporu: Sermaye şirketlerinin yönetim organınca veya şirketler topluluğunda ana şirketin yönetim organınca 6102 sayılı Kanunun 516 ve 518 inci maddelerine ve ilgili mevzuata uygun olarak hazırlanan raporu,

 

ü) Yönetim organı: Anonim şirketlerde yönetim kurulunu, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticiyi veya yöneticileri, limited şirketlerde müdürü veya müdürleri,

 

ifade eder.

 

(2) Bu Yönetmelikte geçen terimler TMS ve TDS’lerdeki anlamlarıyla kullanılmış olup bu Yönetmelikteki denetim ibaresi bağımsız denetimi, denetçi ibaresi bağımsız denetçileri, denetim kuruluşu ibaresi ise bağımsız denetim kuruluşlarını ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM


Denetimin Esasları


Denetimin amacı ve kapsamı

MADDE 5 – (1) Denetim finansal tablolar ve diğer finansal bilgiler dâhil olmak üzere denetime tabi konuların belirlenmiş bir kıstasa uyumlu olup olmadığı hususunda kullanıcılara TDS çerçevesinde güvence sağlayacak bir görüş oluşturulması amacı ile yapılır.

 

(2) Denetim, kullanıcılara denetim konusunun denetim kıstasına uyumuyla ilgili makul veya sınırlı güvence sağlar. Sınırlı güvence sağlayacağı ilgili mevzuatında veya denetim sözleşmesinde açıkça belirtilmemiş ise denetim makul güvence verecek şekilde gerçekleştirilir. Makul ve sınırlı güvence seviyesinin gerektirdiği denetimin kapsamı TDS çerçevesinde belirlenir.

 

(3) Denetim; denetimin konusu hakkında, mesleki etik ilkelere bağlı kalmak ve mesleki şüphecilik içinde bulunmak suretiyle, TDS çerçevesinde yeterli ve uygun denetim kanıtı toplanmasını, bu kanıtlara dayandırılarak bir görüş oluşturulmasını ve görüşün raporlanmasını kapsar.

 

(4) Denetimin unsurlarını; denetimin konusu, tarafları, kıstası, kanıtları ve denetim raporu oluşturur.

 

Denetimin konusu

 

MADDE 6 – (1) Denetim 6102 sayılı Kanun, 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve diğer mevzuat hükümleri uyarınca denetime tabi tutulan konularda yapılır.

 

(2) Denetim; 6102 sayılı Kanun hükümlerine göre denetlenmesi öngörülen finansal tablolar, yıllık faaliyet raporları, riskin erken saptanması ve yönetimine ilişkin sistemler ile sair mevzuat uyarınca doğrudan veya dolaylı olarak denetim kuruluşları ve denetçiler tarafından denetlenmesi, incelenmesi veya değerlendirilmesi öngörülen diğer hususlara ilişkin konuları kapsar.

 

Denetimin tarafları

 

MADDE 7 – (1) Denetlenen, denetimi yapan ve ilgili mevzuatında hedeflenen kullanıcılar denetimin taraflarını oluşturur.

 

Denetim kıstası

 

MADDE 8 – (1) Denetimde denetim konusunun uyumunun değerlendirildiği önceden belirlenmiş kıstaslar esas alınır. Finansal tablolar açısından TMS; yıllık faaliyet raporları, riskin erken saptanması ve yönetimine ilişkin sistem açısından 6102 sayılı Kanunun ve ilgili mevzuatın denetim kıstasına ilişkin hükümleri; diğer mevzuattan kaynaklanan denetim konuları açısından ise denetim kıstasıyla ilgili düzenlemeler veya bunların atıf yaptığı kurallar denetim kıstasını oluşturur.

 

(2) Diğer mevzuatta doğrudan veya dolaylı olarak denetim kuruluşları ve denetçiler tarafından denetim yapılmasının öngörüldüğü ancak denetim konularının hangi kıstaslara uyumunun aranacağının belirtilmediği durumlarda, denetim kıstası Kurum tarafından belirlenir. İsteğe bağlı yaptırılan denetimlerde ise bu belirleme denetimi talep edenlerce yapılır.

 

Denetim kanıtı

 

MADDE 9 – (1) Denetim kanıtı, denetim konusunda denetim kıstası çerçevesinde önemli uyumsuzluklar bulunup bulunmadığı hususunda güvence verilmesini teminen görüş bildirmeye yönelik olarak denetçi tarafından elde edilen ve belirlenen güvence seviyesi için yeterli ve uygun bilgi, belge ve beyanlardır. Bu kanıtlar, denetimin TDS çerçevesinde ve mesleki şüphecilik içinde planlanması ve gerçekleştirilmesi suretiyle elde edilir ve tevsik edilir.

 

(2) Denetim, denetimin konusunda önemli uyumsuzluklara yol açabilecek koşulların mevcut olabileceği göz önünde bulundurularak mesleki şüphecilik içinde planlanmalı ve gerçekleştirilmelidir. Önemlilik, mevcut koşullar içinde değerlendirildiğinde, denetim konusu ile denetim kıstası arasındaki uyumsuzluğun boyutuna, niteliğine veya her ikisine bağlıdır.

 

Denetim raporu

 

MADDE 10 – (1) Denetim raporu, denetim kanıtlarının TDS çerçevesinde değerlendirilmesi sonucunda, belirlenen güvence seviyesine uygun şekilde oluşturulan denetçi görüşünün ve varsa dikkat çekilmek istenen diğer hususların kullanıcıların istifadesine sunulması amacıyla Kurum düzenlemelerine uygun olarak hazırlanan ve imzalayan denetim kuruluşu veya denetçi tarafından sorumluluğu üstlenilen belgedir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM


Yetkilendirme


Denetim yapmaya yetkililer

MADDE 11 – (1) Denetim, sadece Kurumca yetkilendirilen denetim kuruluşları veya denetçiler tarafından yetkileri çerçevesinde gerçekleştirilir.

 

(2) Denetim kuruluşları ve denetçilerin yetkilerinin kullanımı, yetkilendirmenin Kurum tarafından ilanıyla başlar.

 

(3) KAYİK’lerin ve faaliyet alanları, işletme büyüklükleri, çalışan sayısı ve benzeri ölçütlere göre Kurumca belirlenen işletmelerin denetimi yalnızca denetim kuruluşları tarafından, diğerlerinin denetimi ise denetim kuruluşları veya denetçiler tarafından yapılır.

 

Yetki belgeleri

 

MADDE 12 – (1) Başvuruları bu Yönetmelik çerçevesinde Kurum tarafından uygun görülen sermaye şirketlerine Bağımsız Denetim Kuruluşu Belgesi, meslek mensuplarına ise Bağımsız Denetçi Belgesi verilir.

 

Denetim kuruluşlarının yetkilendirilmesi

 

MADDE 13 – (1) 3568 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatta öngörülen şartlar saklı kalmak kaydıyla, denetim alanında faaliyet izni talebinde bulunan kuruluşun;

a) Sermaye şirketi olması,

b) Paylarının veya hisselerinin nama yazılı olması,

c) Faaliyet konusunun bağımsız denetime veya bununla birlikte 3568 sayılı Kanun kapsamındaki mesleki alana münhasır olması,

ç) Ticaret unvanında bağımsız denetim ibaresinin bulunması,

d) Esas sözleşmesinin veya şirket sözleşmesinin denetime ilişkin mevzuat hükümlerine aykırı hususlar içermemesi,

 

e) Sermayesinin ve oy haklarının yarısından fazlasının denetçilerine ait olması ve ortaklarının tamamının meslek mensubu olması,

f) Denetçilerinin 14 üncü madde çerçevesinde Bağımsız Denetçi Belgesine sahip olması,

g) Denetçilerinin tam zamanlı ve asgari bir raporlama dönemi için istihdam edilmiş olması,

ğ) 28 inci maddedeki şartları sağlayan en az iki sorumlu denetçisinin bulunması,

h) Denetim kadrosunun, asgari olarak, 27 nci maddede belirtilen denetim ekiplerini oluşturabilecek nitelik ve genişlikte olması,

 

ı) Yönetim organı üyelerinin tamamının meslek mensubu olması, yüzde yetmiş beşi geçmemek üzere çoğunluğunun ise kadrosundaki denetçilerden oluşması,

 

i) Denetçilerinin, ortaklarının ve kilit yöneticilerinin başka bir denetim kuruluşunda veya bağımsız denetim faaliyeti gerçekleştiren herhangi bir gerçek kişi yanında ya da tüzel kişilikte ortak, kilit yönetici veya denetçi olmaması, kendi adına bağımsız denetim faaliyetinde bulunmaması,

 

j) Denetim rehberleri dahil olmak üzere, esasları Kurumca belirlenen kalite kontrol sistemine ilişkin politika ve süreçlerini yazılı olarak oluşturmuş olması,

 

k) Denetim faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütebilmesini teminen Kurum tarafından uygun görülecek düzeyde organizasyon, mekân, teknik donanım, belge ve kayıt düzenine sahip olması,

 

l) Faaliyet izninin daha önce Kurum tarafından iptal edilmemiş olması,

 

m) Tüzel kişiliğin ve ortaklarının olumsuz bir itibara sahip olmaması ve ortaklarının denetim mesleğinin gerektirdiği şeref ve haysiyete uymayan bir durumunun bulunmaması,

 

şarttır.

 

(2) Denetim faaliyetinde bulunmak isteyen kuruluşlar, birinci fıkrada belirtilen şartları sağladıklarını gösteren bilgi ve belgelerle birlikte Kuruma başvuruda bulunurlar. Kurum tarafından gerektiğinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle, başvuruda bulunan kuruluşlardan gerekli şartları taşıdığına karar verilenler, en geç doksan gün içinde, gerekli harç ve ücretleri ödemeleri ve Kuruma tescil talebinde bulunmaları halinde sicile kayıt ve ilan edilir. Tescil işleminden sonra bu kuruluşlara Bağımsız Denetim Kuruluşu Belgesi verilir.

 

(3) Diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, denetim kuruluşlarının devir, bölünme, birleşme, tür değişikliği işlemleri Kurum iznine tabidir.

 

(4) Kurum; belirli alanların düzenlenmesi ve denetlenmesinden sorumlu kurum, kurul veya kuruluşların görüşlerini alarak, bu alanlarda denetim yapacak denetim kuruluşları için ek şartlar belirleyebilir ve bu şartları sağlayan denetim kuruluşlarını listeler halinde ayrıca ilan eder. Bunların dışında, denetimi yapılacak işletmenin büyüklüğü, faaliyetleri ile tabi olduğu düzenlemelerin özelliği ve benzeri hususlar dikkate alınarak belirlenecek işletmeleri denetlemek üzere, şartları Kurum tarafından belirlenen yeni denetim kuruluşu listeleri oluşturulabilir.

 

(5) Ticaret unvanında bağımsız denetim ibaresi bulunmayan kuruluşlara, üç ay içinde unvan değişikliği yapılması ve bu değişikliğin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmesi koşuluyla Kurum tarafından faaliyet izni verilebilir. Bu süre içinde unvan değişikliğini gerçekleştirmeyenlerin faaliyet izni iptal edilir.

 

(6) Denetim kuruluşları, denetim yetkisini nitelikleri 28 inci maddede belirlenmiş olan, kuruluş adına denetim raporu imzalamaya yetkili sorumlu denetçileri eliyle ve bunların sorumluluğunda kullanır. Bu sorumluluk, denetim kuruluşunun ve kilit yöneticilerinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

 

Denetçilerin yetkilendirilmesi

 

MADDE 14 – (1) Denetim faaliyetinde bulunmak isteyenlerin:

 

a) Hukuk, iktisat, maliye, işletme, muhasebe, bankacılık, kamu yönetimi ve siyasal bilgiler dallarında eğitim veren fakülte ve yüksekokullardan veya denkliği Yükseköğretim Kurulunca tasdik edilmiş yabancı yükseköğretim kurumlarından en az lisans seviyesinde mezun olması veya diğer öğretim dallarından lisans seviyesinde mezun olmakla beraber bu fıkrada belirtilen bilim dallarından en az lisansüstü seviyesinde diploma almış olması,

b) Meslek mensubu olması,

c) Türkiye’de yerleşik olması,

ç) Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip bulunması,

d) 15 inci maddede belirtilen uygulamalı mesleki eğitimi tamamlamış olması,

e) 16 ncı maddede belirtilen denetçilik sınavında başarılı olması,

f) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış veya hükmün açıklanması geri bırakılmış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûmiyeti olmaması,

 

g) Faaliyet izninin daha önce Kurum tarafından iptal edilmemiş olması

 

ğ) Bağımsız denetim mesleğinin gerektirdiği şeref ve haysiyete uymayan bir durumunun bulunmaması, olumsuz bir itibara sahip olmaması,

 

şartlarını taşıması gerekir.

 

(2) Denetçi olmak isteyen meslek mensupları birinci fıkradaki şartları sağladıklarını gösteren bilgi ve belgelerle birlikte Kuruma başvuruda bulunurlar. Başvurular şahsen veya görev alınan denetim kuruluşu aracılığıyla yapılır. Kurum tarafından gerekli şartları taşıdığına karar verilen başvuru sahipleri gerekli harç ve ücretleri ödemeleri ve Kuruma tescil talebinde bulunmaları halinde sicile kayıt ve ilan edilirler. Tescil işleminden sonra bu kişilere Bağımsız Denetçi Belgesi, denetçi kimliği ve denetçi mührü verilir.

 

(3) Belirli alanların düzenlenmesi ve denetlenmesinden sorumlu kurum, kurul veya kuruluşların görüşlerini alarak, bu alanlarda denetim faaliyetinde bulunacak denetçiler için Kurum ilave şartlar belirleyebilir.

 

Uygulamalı mesleki eğitim

 

MADDE 15 – (1) Denetçi olmak isteyenlerin en az 3 yıl süreyle, finansal tablo denetimi dahil olmak üzere mesleki konularda denetçi yanında ya da denetim kuruluşunda uygulamalı eğitim almaları şarttır. 3568 sayılı Kanun çerçevesinde tasdik ve vergi denetimi hizmetlerinde geçen süreler ile aynı Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarında denetim yetkisini haiz olanların, bu kamu kurum ve kuruluşlarında geçirdikleri süreler uygulamalı mesleki eğitim süresinden sayılır.

 

(2) En az on beş yıl mesleki tecrübeye sahip olanlarda uygulamalı mesleki eğitim şartı aranmaz.

 

(3) Bu Yönetmelik uygulamasında mesleki tecrübe bağımsız denetimde fiilen geçirilen süredir. Ancak, 3568 sayılı Kanun kapsamındaki mesleki faaliyetlerde veya aynı Kanun uyarınca staj ve stajdan sayılan hizmetlerde bulunulan süreler de bu sürenin hesabında dikkate alınır. Dört yılı aşmamak üzere 14 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen alanlardaki lisans ve lisansüstü eğitim süreleri bu süreye ilave edilir. Bu sürenin hesabında yukarıda belirtilen faaliyetlere başlama tarihi esas alınır ve kamu kurum ve kuruluşlarında geçirilen süreler hariç olmak üzere, bir yıldan fazla süreyle bu faaliyetlere ara verilmesi durumunda ara verilen süreler dikkate alınmaz.

 

(4) Uygulamalı mesleki eğitim alanlar, uygulamalı mesleki eğitim döneminde denetçi yardımcısıdırlar ve denetçilerin refakatinde denetim çalışmalarına katılırlar. Bu dönemde, refakatinde denetçi yardımcısı çalıştıranlar, teorik bilgilerin uygulamaya geçirilmesi amacıyla, denetçi yardımcılarının gerekli mesleki yeterliliği kazanmaları için her türlü tedbiri alır. Denetçi, denetçi yardımcılarını denetimlerde görevlendirmek, denetlenen işletme ile olan görüşmelerde bulundurmak, onların çalışmalarına nezaret etmek ve hazırladıkları çalışma kağıtlarını incelemek gibi konularda yetkili ve yükümlüdür.

 

(5) Uygulamalı mesleki eğitim, gerekli şartların sağlandığını gösteren bilgi ve belgelerin, ilgili denetim kuruluşu, denetçi ya da denetçi yardımcısı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirim süresi içerisinde, Kuruma bildirilmesiyle başlar.

 

(6) Uygulamalı mesleki eğitime, refakatinde uygulamalı mesleki eğitim alınabilecek denetçiler ile uygulamalı mesleki eğitim alacak olanlara ve bunların takibine ilişkin hususlar Kurum tarafından düzenlenir.

 

Denetçilik sınavı

 

MADDE 16 – (1) Denetçilik sınavı, sınava gireceklerin denetimle ilgili alanlardaki teorik ve uygulamaya ilişkin bilgilerini ölçmek üzere Kurum tarafından yapılır.

 

(2) Sınava girebilmek için 14 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen mezuniyet şartının sağlanması aranır.

(3) Denetçilik sınavı, aşağıdaki ana konuları kapsar;

a) Muhasebe (Genel muhasebe, maliyet ve yönetim muhasebesi),

b) Muhasebe Standartları (Türkiye Muhasebe Standartları, yıllık ve konsolide finansal tabloların hazırlanmasına ilişkin mevzuatta yer alan düzenlemeler ve standartlar),

c) Kurumsal Yönetim İlkeleri ve Finansal Yönetim,

ç) Denetim (Türkiye Denetim Standartları, mesleki etik kuralları, bağımsızlık, risk yönetimi, iç kontrol ve denetimle ilgili diğer mevzuat ),

 

d) Genel Hukuk Mevzuatı (Ticaret Hukuku, Borçlar Hukuku, İcra ve İflas Hukuku, Medeni Hukuk, Vergi Hukuku, Sosyal Güvenlik Mevzuatı, İdare Hukuku),

 

e) Sermaye piyasası, bankacılık, sigortacılık ve özel emeklilik mevzuatı,

 

(4) Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler üçüncü fıkranın (b), (c), (ç) ve (e) bentlerinde, Yeminli Mali Müşavirler ise (b), (ç) ve (e) bentlerinde belirtilen konulardan sınava tabi tutulurlar.

 

(5) Sermaye piyasası, bankacılık, sigortacılık ve özel emeklilik alanlarında denetim faaliyetinde bulunmayacak olanlar bu maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendinde belirtilen konulardan ayrıca sınava tabi tutulmazlar.

 

(6) Sınav sonuçları iki yıl süreyle geçerlidir. Sınavın; konular itibarıyla birleştirilmesi ve ayrılması, konularının içeriği, duyurusu, başvuru usulü, yeri, zamanı, şekli, süresi, sonuçlarının ilanı, ücreti ile sınavda başarılı olma şartları, sınav komisyonu ve sınava ilişkin diğer hususlar Kurum tarafından belirlenir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM


Bağımsız Denetim Resmi Sicili


Sicile kayıt ve ilan

MADDE 17 – (1) Denetim kuruluşlarına ve denetçilere ilişkin yetkilendirme, uyarı, faaliyet izninin askıya alınması, iptali ve durdurma işlemleri Kurumca elektronik ortamda tutulan sicile kaydedilir ve güncel olarak kamuoyunun erişimine açık tutmak suretiyle ilan edilir. Yetkilendirme işlemleri, sicile kayıt ve ilanla birlikte yürürlüğe girer.

(2) Kurum tarafından her denetim kuruluşuna ve denetçiye bir sicil numarası verilir.

(3) Sicile kayıtlı olmayanlar denetim faaliyetinde bulunamazlar.

Sicil bilgileri

MADDE 18 – (1) Kurumca tutulan sicilde denetim kuruluşlarının;

a) Ticaret unvanı ve ticaret sicil numarası,

b) Kurum tarafından verilen sicil numarası,

c) Merkez adresi ve varsa şube adresleri (varsa, bünyesinde bulunduğu denetim ağı ve bu ağın hukuki ve yapısal niteliği, ilişkili denetim kuruluşu ve diğer işletmeleri ve bu kuruluşun hukuki ve yapısal niteliği),

ç) İnternet sitesi adresi,

d) Ortaklarının ad ve soyadları, T.C. kimlik numaraları ve şirket sermayesindeki payları, pay oranları ve tutarları,

e) Ortaklarının adresleri ve diğer iletişim bilgileri,

f) Yönetim organında yer alan kişilerin T.C. kimlik numaraları, varsa başka şirketlerdeki görevleri,

g) Denetçilerinin listesi ve sicil numaraları,

ğ) Varsa başka ülkelerdeki yetkili kurumlarca yapılmış sicil kayıtlarına ilişkin bilgileri,

h) Kurumca gerekli görülen diğer bilgileri,

kaydedilerek takibi yapılır.

(2) Kurumca tutulan sicilde denetçilerin;

a) Adı soyadı, T.C. kimlik numarası,

b) Varsa, ticaret unvanı ve ticaret sicil numarası,

c) Kurum tarafından verilen sicil numarası,

ç) İletişim bilgileri,

d) Varsa, internet sitesi adresi,

e) Denetçi belgesi bilgileri,

f) Ortak olduğu veya istihdam edildiği denetim kuruluşuna ait ticaret unvanı, ticaret sicil numarası, varsa internet sitesi adresi ve iletişim bilgileri,

g) Varsa başka ülkelerdeki yetkili kurumlarca yapılmış sicil kayıtlarına ilişkin bilgileri,

ğ) Kurumca gerekli görülen diğer bilgileri,

kaydedilerek takibi yapılır.

(3) Sicile kaydedilen denetçi ya da denetim kuruluşuna ilişkin bilgilerden Kurum tarafından belirlenenler kamuya ilan edilmeyebilir.

BEŞİNCİ BÖLÜM


Denetim Kuruluşlarının ve Denetçilerin Yükümlülükleri


Denetimlerde kalite ve güvenilirliğin sağlanması

MADDE 19 – (1) Denetim kuruluşları ve denetçiler faaliyetlerini kaliteli ve güvenilir denetimler gerçekleştirecek şekilde yürütürler.

 

(2) Denetim kuruluşlarının ve denetçilerin denetime yönelik faaliyeti, denetim sürecine ilave olarak denetimlerin devamlılığı, kalitesi ve güvenilirliğini sağlamaya yönelik diğer eylem ve süreçleri kapsar.

 

(3) Denetim süreci, her bir hesap dönemi için, işletmenin iş teklifiyle başlar, TDS’ye göre planlanır, programlanır, yürütülür ve denetim sonucunun raporlanmasıyla sona erer. Raporun verilmesinden sonraki yükümlülüklere ilişkin hükümler saklıdır. Denetim süreci TDS çerçevesinde belgelendirilir.

 

(4) Denetimlerin devamlılığını, kalitesini ve güvenilirliğini sağlamak amacıyla, TDS’ye ek olarak; gerek denetim süreçlerinde gerekse denetim süreçleri dışında, başta meslek etiğine ve kalite kontrol sistemine yönelik olanlar olmak üzere, bu bölüm hükümlerine uyulur.

 

Kalite kontrol sistemi oluşturma

 

MADDE 20 – (1) Denetim kuruluşları faaliyetlerini, asgari şartları Kurumca belirlenen bir kalite kontrol sistemi çerçevesinde yürütmek zorundadır. Bu sistemin uygulanmasında, Kurum düzenlemelerine göre oluşturularak Kuruma bildirilen kalite kontrol sistemine ilişkin yazılı politika ve süreçlere uyulur. Söz konusu politika ve süreçler Kurum düzenlemelerine paralel bir şekilde güncellenerek uygulanır.

 

(2) Denetim kuruluşunun kalite kontrol sistemine ilişkin yazılı politika ve süreçleri ile bunların oluşturulmasında esas alınan Kurum düzenlemesi arasında farklılık olması durumunda veya içinde bulunulan koşullara özgü sebeplerle, denetim kuruluşunun yazılı politika ve süreçleri dışındaki bir uygulamanın Kurum düzenlemesine uyum bakımından daha uygun görüldüğü hallerde, söz konusu yazılı politika ve süreçlerin dışına çıkılabilir. Bu durumun ve nedeninin denetçi tarafından yazılı olarak denetim kuruluşuna sunulması ve saklanması gerekir.

Mesleki etik ilkelere uyma

MADDE 21 – (1) Denetim kuruluşları ve denetçiler;

a) Dürüstlük; bütün mesleki ve iş ilişkilerinde dürüst, açık, doğru ve güvenilir olmak,

b) Tarafsızlık; önyargıların, temayüllerin, çıkar çatışmalarının veya başkalarının nüfuzlarını kötüye kullanarak meslek veya işle ilgili muhakemelerini ve kararlarını etkilemesine izin vermemek,

 

c) Mesleki yeterlik ve özen; uygulama, mevzuat ve denetim tekniklerindeki güncel gelişmeler ışığında, mesleki bilgi ve beceriyi, denetlenen işletmelerin yeterli denetim hizmeti almalarını temin edecek bir seviyede tutmak ve TDS’ye uygun bir şekilde ve özen içinde hareket etmek,

 

ç) Sır saklama; mesleğin icrası sırasında elde edilen bilgilerin gizliliğine riayet etmek; söz konusu bilgilerin açıklanması için yasal veya mesleki bir hak veya görevin bulunması durumu saklı olmak kaydıyla, uygun ve belirli bir yetki olmaksızın bu tür bilgileri üçüncü kişilere açıklamamak ve kendisi veya üçüncü kişilerin çıkarlarına kullanmamak,

 

d) Mesleğe uygun davranış; ilgili mevzuata uymak ve denetim mesleğinin itibarını zedeleyici fiil ve davranışlardan kaçınmak,

 

şeklindeki ayrıntıları Kurum tarafından belirlenecek mesleki etik ilkelere uymak zorundadır.

 

(2) Denetim kuruluşları, denetçiler ve denetime katılanlardan, her bir denetimden önce ve her halükarda yılda en az bir kez, bağımsızlık, tarafsızlık ve sır saklamayla ilgili kuruluş politika ve süreçlerine uygun davrandıklarına ve davranacaklarına ilişkin yazılı taahhüt alır. Denetçiler ve denetime katılanlar, denetime başladıktan sonra birinci fıkrada belirtilen hususları olumsuz yönde etkileyebilecek hususların ortaya çıkması halinde ise, bu durumu denetim kuruluşuna yazılı olarak bildirir.

 

Bağımsızlık ve bağımsızlığın korunması

 

MADDE 22 – (1) Denetim kuruluşu ve denetçiler, denetimleri esasen ve şeklen bağımsız olarak gerçekleştirir.

 

a) Esasta bağımsızlık; denetçinin dürüstlük, tarafsızlık ve mesleki şüphecilik içinde hareket etmesini teminen, mesleki muhakemesini olumsuz etkileyebilecek tesirlerden ari olarak görüş açıklamasıdır.

 

b) Şekilde bağımsızlık; denetim kuruluşunun, denetçinin veya bir denetim ekibi üyesinin; konuya ilişkin tüm durum ve şartları değerlendiren makul ve bilgi sahibi üçüncü kişilerde, dürüstlük, tarafsızlık ve mesleki şüphecilikten ödün verdiği intibaını oluşturabilecek durum ve davranışlardan sakınmasıdır.

 

(2) Denetim kuruluşları ve denetçiler, denetim çalışmalarında denetlenen kuruluştan bağımsız ve tarafsız olmak zorunda olup, hiçbir şekilde denetlenen kuruluşların karar alma mekanizmalarına katılamazlar. İlave olarak, denetim kuruluşları ve denetçilerin bağımsızlıklarını ortadan kaldırabilecek özel durumlarının da bulunmaması gerekir.

 

(3) Denetim kuruluşu veya denetçilerde, bağımsızlığın zedelendiğine dair kanaat oluşması halinde bağımsızlığın ortadan kalktığı kabul edilir. Bağımsızlığı zedeleyen veya ortadan kaldıran bazı durumlar şunlardır;

 

a) Denetçiler ile denetim kuruluşunun ortakları, kilit yöneticileri, denetçileri ve bunların boşanmış olsalar dahi eşleri ile 3 üncü dereceye kadar (3 üncü derece dahil) kan ve kayın hısımları veya denetim kuruluşları tarafından denetlenen işletme veya denetlenen işletme ile ilgili olanlarla doğrudan veya dolaylı olarak menfaat, ortaklık, kilit yönetici sıfatıyla iş, olağan ekonomik ilişkiler dışında borç veya alacak ilişkilerine girilmiş olması,

 

b) Geçmiş yıllara ilişkin denetim ücretinin, geçerli bir nedene dayanmaksızın, denetlenen işletme tarafından ödenmemesi,

 

c) Denetim ücretinin, denetim sonuçları ile ilgili şartlara bağlanmış olması, denetimin kalitesine dair belirsizlikler oluşturması, denetim kuruluşu tarafından denetlenen işletmeye sunulan denetim dışı diğer hizmetler dikkate alınarak belirlenmesi,

 

ç) Bağımsızlığı zedeleyen diğer hallerin ortaya çıkması.

 

(4) Bağımsızlığı tehdit eden hususların ortaya çıkması halinde bağımsızlığı koruyacak önlemler alınır. Alınan önlemlerin tehditleri bertaraf etmeye yetmediği anlaşıldığında bağımsızlığın zedelendiği ve ortadan kalktığı kabul edilir. Denetim kuruluşları veya denetçiler denetim faaliyetleri sırasında ortaya çıkan bağımsızlığa yönelik tehditleri, bunlara yönelik alınan önlemleri ve bu konuda yapılan tüm değerlendirmeleri yazılı olarak kayda almak ve saklamak zorundadır. Bağımsızlığın zedelendiği veya ortadan kalktığı haller Kuruma bildirilir ve Kurumdan onay alınmak suretiyle ilgili denetim sözleşmesi sonlandırılır.

 

(5) Denetim kuruluşu ve denetçiler, denetlenen işletmeye, 3568 sayılı Kanun çerçevesinde tasdik, vergi danışmanlığı ve vergi denetimi dışında, danışmanlık veya başka bir hizmet veremez, bunu denetim ağında yer alan kuruluşlar, ilişkili denetim kuruluşu ve diğer işletmeleri aracılığıyla yapamaz. Denetim kuruluşunun gerçek kişi ortakları, denetçileri ve kilit yöneticileri tarafından verilen hizmetler de bu kapsamda değerlendirilir.

 

Reklam yasağı

 

MADDE 23 – (1) Denetim kuruluşları ve denetçiler doğrudan veya dolaylı olarak reklam yapamazlar, reklam sayılabilecek faaliyetlerde bulunamazlar. Ticaret unvanlarında, tabela veya basılı kâğıtlarında mesleki ve akademik unvanları dışında başka unvan veya sıfat kullanamazlar.

 

(2) Ancak; denetim kuruluşları ve denetçiler, kurumsal tanıtıcı bilgiler içeren broşürler hazırlayıp dağıtabilirler, kendileri veya denetlenen işletmeler için eleman aramaya yönelik ilanlar verebilirler, mesleki konularda bilimsel nitelikte yayın yapabilirler ya da mesleki konularda seminer, konferans gibi toplantılar düzenleyebilirler veya eğitim verebilirler.

(3) İkinci fıkrada belirtilen faaliyetleri yürütürken;

a) İşin sonucu ile ilgili vaat ve taahhütlerde bulunulmaması,

b) İşin gerektirdiği ciddiyette ve ölçüde kalınması,

c) Abartılmış hissî, sağlıklı bir karar alınması için duyurulması zorunlu olan bilgilerin gizlenmesi gibi gerçeğe uymayan ve kamuoyunu aldatıcı ve yanıltıcı, deneyim noksanlıklarını istismar edici söz, görüntü ve bilgi unsurlarına yer verilmemesi veya bu izlenimin yaratılmaması,

ç) Yapılabilecek iş ve hizmetler konusunda somut temeli olmayan bekleyişler yaratılmaması,

d) Denetim kuruluşunun veya denetçinin diğer denetim kuruluşu veya denetçiyle karşılaştırılmaması,

gereklidir.

Haksız rekabette bulunmama

MADDE 24 – (1) Denetim kuruluşları ve denetçiler, diğer düzenlemelerde yer alan haksız rekabet halleri saklı kalmak kaydıyla, denetim faaliyetinin niteliğini herhangi bir suretle olumsuz yönde etkileyebilecek veya meslektaşlarına zarar verebilecek tarzda ve ölçüde faaliyet gösteremezler.

 

(2) Denetim kuruluşu ve denetçiler, Kurum tarafından izin verilen haller hariç olmak üzere, başka bir denetim kuruluşu ve denetçi ile denetim hizmeti ilişkisi devam eden bir denetlenen işletmenin aynı döneme ilişkin denetim hizmet talebini kabul edemezler.

 

Sürekli eğitim

 

MADDE 25 – (1) Denetçiler, teorik bilgilerinin ve mesleki becerilerinin yeterli bir seviyede tutulmasını, mesleki etik ilkelere uyulmasını, mesleki alandaki değişikliklerin takip edilmesini ve mesleki gelişimlerini temine yönelik olarak sürekli eğitime tabi tutulur.

 

(2) Sürekli eğitim zorunluluğu denetçilerin sicile tescilinden itibaren başlar ve Kurum tarafından belirlenen şekilde yürütülür.

 

(3) Sicile tescilinden itibaren denetçilerin her beş yılda bir sürekli eğitime ilişkin şartları karşılamaları esastır.

(4) Denetim kuruluşları, denetçilerinin sürekli eğitim programlarını tamamlamaları için gerekli tedbirleri alır.

(5) Sürekli eğitime ilişkin hususlar, gerektiğinde ilgili kurumların görüşü de alınarak Kurum tarafından düzenlenir.

 

(6) Kurum, denetimin bağımsızlığının ve tarafsızlığının sağlanması, denetime olan güven ile denetimin kalitesinin artırılması amacıyla sürekli eğitime ilave olarak bu Yönetmelik çerçevesinde denetçilerin ve meslek mensuplarının eğitilmesi veya eğitim seviyelerinin yükseltilmesi hususunda gerekli tedbirleri alır.

Denetim faaliyetine ilişkin kısıtlamalar

MADDE 26 – (1) Denetim kuruluşları ve denetçiler aşağıda belirtilen denetimleri üstlenemezler:

a) 6102 sayılı Kanun uyarınca üstlenemeyecekleri denetimler.

b) Bağımsızlığı zedeleyecek denetimler.

c) Denetlenen işletmenin özelliğine göre denetim kadrosunun sayı, nitelik veya tecrübe bakımından yetersiz olduğu denetimler.

 

ç) Üç yıl geçmedikçe; denetim kuruluşları son on yılda yedi yıl, denetim kuruluşlarında çalışanlar da dahil olmak üzere denetçiler ise son yedi yılda beş yıl denetim çalışması yürüttükleri işletmelere ilişkin denetimleri.

 

d) Sözleşme kabul süreçlerine ilişkin Kurum tarafından yapılan düzenlemelere aykırı denetimler.

 

e) Denetim kuruluşunun veya denetçinin mevcut iş yükü sebebiyle sağlıklı bir şekilde yürütülmesi mümkün olmayan denetimler.

 

(2) Birinci fıkranın (ç) bendinde geçen sürelerin hesabında aynı denetim ağı içinde bulunan kuruluşlar ile ilişkili denetim kuruluşları tarafından yapılan denetimlerde geçen süreler topluca dikkate alınır. Çalıştığı denetim kuruluşuna bakılmaksızın, denetçinin aynı denetlenen işletmede geçirdiği süreler birlikte dikkate alınır.

 

(3) Denetçiler, denetçilik görevinden ayrılmalarından itibaren iki yıl geçmedikçe son iki yılda denetiminde bulunduğu işletmelerde ve bağlı ortaklıklarında kilit yönetici olarak görev alamazlar.

 

(4) Denetçiler sadece bir denetim kuruluşu adına denetim yapabilirler. İstihdam edildikleri denetim kuruluşuyla ilişkileri sona ermedikçe başka bir denetim kuruluşunda ya da tek başına denetim faaliyetinde bulunamazlar.

 

Denetim ekipleri

 

MADDE 27 – (1) Mevzuat uyarınca sadece denetim kuruluşları tarafından yapılması gereken denetimler, işin gerektirdiği sayı ve nitelikte denetçiden oluşan denetim ekipleri tarafından gerçekleştirilir. Denetim ekipleri, denetlenen işletmenin büyüklüğü, faaliyetleri ile tabi olduğu düzenlemelerin özelliği ve benzeri hususlar dikkate alınarak denetimi Kurum düzenlemelerine uygun bir şekilde gerçekleştirebilecek yetki, bilgi, beceri ve tecrübeye sahip olan yeterli sayıda denetçiden oluşturulur. Ancak denetim ekipleri üç denetçiden az olamaz. Denetim ekiplerindeki sorumlu denetçi ve belirlenen diğer kademeler için en az birer yedek denetçi belirlenir. Yedek denetçiler yerini aldıklarının sorumluluklarını üstlenebilecek nitelikte olmalıdır. Denetime tabi işletmelerin özellikleri itibarıyla, Kurum tarafından farklı asgari denetçi ve yedek denetçi sayıları belirlenebilir.

 

(2) Belirli alanların düzenlenmesi ve denetlenmesinden sorumlu kurum, kurul veya kuruluşların görüşlerini alarak, bu alanlarda denetim faaliyetinde bulunacaklar için Kurum ilave şartlar belirleyebilir. Denetim ekibindeki tüm denetçiler denetlenen işletmenin özelliğine uygun olarak Kurum tarafından öngörülen ilave şartları taşırlar.

 

(3) Denetim ekiplerinde; söz konusu denetim için yetkisi bulunmayan denetçiler, denetçi yardımcıları, bilgi sistemleri denetimi de dahil olmak üzere teknik bilgisine başvurulacak uzmanlar ve denetime yardımcı diğer kişiler de denetçi olarak görevlendirilmemek kaydıyla yer alabilir. 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununda tanımlanan bankalar ve Kurumca belirlenen diğer işletmelerin denetimlerinde bilgi sistemleri denetimi konusunda Kurumca öngörülen şartları taşıyan yeterli sayıda denetçi ya da uzman bulundurulur. Bu kişiler, denetçilerin sorumluluk, gözetim ve kontrolü altında çalışır, ancak denetimin herhangi bir aşamasında karar verici konumunda bulunamaz. Bu kişiler, asgari denetçi sayısı hesabında dikkate alınmaz ve genel hükümler, bağımsızlık, tarafsızlık ve sır saklama yükümlülükleri saklı kalmak kaydıyla denetimden sorumlu tutulmaz.

 

(4) Denetim ekipleri, denetimlerini sorumlu denetçinin gözetim ve idaresi altında gerçekleştirir.

 

(5) Denetim kuruluşları tarafından, denetçilere denetçi, kıdemli denetçi ve başdenetçi unvanları verilebilir. Denetçilikte altı yılını doldurmayanlara kıdemli denetçi ve on yılını doldurmayanlara başdenetçi unvanı verilemez.

Sorumlu denetçi olabilme şartları

MADDE 28 – (1) Sorumlu denetçiler, denetim raporunu denetim kuruluşları adına imzalama yetkisini haiz olup, denetim kuruluşunun yönetim organı tarafından, aşağıdaki şartları sağlayan denetçiler arasından, Kurumun onayı alınmak suretiyle görevlendirilir:

 

a) KAYİK’ler nezdinde yapılacak denetimler için 15 yıllık mesleki tecrübeye sahip olması ve bu sürenin en az iki yılında fiilen denetçi, kıdemli denetçi veya başdenetçi unvanı ile mevzuatta denetim öngörülen alanlarda denetimlerde bulunmuş olması.

 

b) Diğer denetimler için ise 10 yıllık mesleki tecrübeye sahip olması ve bu sürenin en az bir yılında fiilen denetçi, kıdemli denetçi veya başdenetçi unvanı ile denetimlerde bulunmuş olması.

 

c) Denetim kuruluşu adına denetim raporu imzalamaya yetkilendirilmiş olması.

 

(2) Denetçilerin birinci fıkrada belirtilen şartları haiz olduğunu gösteren bilgi ve belgeler, denetim kuruluşu tarafından yönetim organının kararıyla birlikte Kuruma onay için gönderilir.

Denetim sözleşmesi

MADDE 29 – (1) Denetim kuruluşu veya denetçi ile denetlenen işletme arasında yazılı olarak düzenlenen denetim sözleşmesinin asgari olarak aşağıdaki hususları içermesi zorunludur:

a) Sözleşmenin dayanağını teşkil eden genel kurul kararı veya mahkeme kararının tarih ve sayısı,

b) Denetimin amacı, kapsamı ve dönemi ile varsa özel nedenleri,

c) Denetim konusu ve kıstası,

ç) Tarafların sorumlulukları,

d) Denetimin TDS’ye ve ilgili mevzuata uygun olarak yürütüleceği ve tamamlanacağı hususuna yer veren hüküm,

 

e) Denetimle ilgili olarak istenen her türlü kayıt, doküman ve diğer bilgilere sınırsız bir şekilde erişimin sağlanacağına yer veren hüküm,

 

f) Denetim ekibinde yer alan denetçilerin, yedekleri de dahil olmak üzere isim ve unvanları, öngörülen çalışma süreleri ve her biri için uygun görülen ücret tutarının ayrıntılı dökümü ile toplam denetim ücreti,

 

g) Sorumlu denetçi ve yedeğinin denetim raporunu denetim kuruluşu adına imzalamaya yetkili olduğuna ilişkin hüküm,

ğ) Denetimin başlangıç ve bitiş tarihleri ile raporun teslim tarihi,

h) Mesleki sorumluluk sigortası yapılacağına ilişkin hüküm,

ı) Denetlenen işletmenin, rapor tarihinden sonra ancak finansal tabloların veya yıllık faaliyet raporunun ilan tarihinden önce gerçekleşen ve bunları etkileyecek olaylardan denetçiyi haberdar etmekle yükümlü olduğu,

i) Sözleşmenin ancak mevzuat uyarınca feshedilebileceğine ilişkin hüküm.

(2) Sözleşmede, denetim hizmeti dışında başka bir hizmet yapılması öngörülemez; denetim ücretinin ödenmesi denetim hizmeti dışında başka bir şarta bağlanamaz.

 

(3) Denetim sözleşmesi, 6102 sayılı Kanun uyarınca denetim kuruluşu veya denetçinin seçildiği hesap dönemi için yapılır.

 

(4) Denetçiden denetleme görevi, sadece 6102 sayılı Kanunun 399 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında öngörüldüğü şekilde ve başka bir denetçi atanmışsa geri alınabilir. Denetçi denetleme sözleşmesini, sadece haklı bir sebep varsa veya kendisine karşı görevden alınma davası açılmışsa feshedebilir. Denetim kuruluşları ve denetçiler, Kurumca haklı görülecek nedenlerin bulunması halinde sözleşmeyi sona erdirebilirler.

 

Denetim raporu düzenleme ve görüş bildirme yükümlülüğü

 

MADDE 30 – (1) Denetim faaliyeti sonucunda Kurumun belirlediği şekil ve esaslara göre denetim raporu düzenlenir.

 

(2) Bu rapor, görüş başlığı altında:

 

a) Denetim konusunda ayrı ayrı veya toplu olarak denetim kıstasına göre önemli sayılabilecek herhangi bir uyumsuzluğun veya aykırılığın bulunmadığı durumlarda olumlu görüş,

 

b) Denetim konusunda ayrı ayrı veya toplu olarak denetim kıstasına göre önemli uyumsuzluklar veya aykırılıklar bulunduğu ya da yeterli ve uygun denetim kanıtı toplanamadığı, ancak bunların denetim konusunun genelini etkilemediği durumlarda sınırlı olumlu görüş,

 

c) Yeterli ve uygun denetim kanıtı elde edildikten sonra, tespit edilen uyumsuzlukların veya aykırılıkların ayrı ayrı veya toplu olarak önemli olduğu ve denetim konusunun genelini etkilediği durumlarda olumsuz görüş,

 

ç) Denetim konusunun genelini etkileyen önemli hususlarda denetim görüşüne dayanak olacak yeterli ve uygun denetim kanıtının elde edilemediği durumlarda ya da yeterli kanıt toplanmasına rağmen görüş oluşturmayı engelleyen belirsizliklerin sonradan ortaya çıktığı durumlarda görüş bildirmekten kaçınıldığına ilişkin görüş,

içerir.

Bilanço tarihinden sonra ortaya çıkan olaylar

MADDE 31 – (1) Denetim kuruluşu ve denetçi, bilanço tarihinden sonra ancak denetim raporu tarihinden önce gerçekleşen ve finansal tablolarda veya yıllık faaliyet raporunda düzeltme veya açıklama gerektirecek olayları TDS ve ilgili mevzuat çerçevesinde raporunda işlemekle yükümlüdür.

 

(2) Denetim kuruluşu ve denetçi denetim raporu tarihinden sonra ancak finansal tabloların veya yıllık faaliyet raporunun ilan tarihinden önce gerçekleşen ve bunları etkileyecek olaylardan haberdar olması durumunda finansal tablolarda düzeltme veya açıklama yapılmasının gerekliliğini değerlendirir ve TDS ve ilgili mevzuat uyarınca gerekli işlemleri yapar.

 

(3) Denetim kuruluşu ve denetçi finansal tabloların veya yıllık faaliyet raporunun ilan tarihinden sonraki dönemde gerçekleşen ve bunları etkileyecek olaylardan haberdar olması durumunda, finansal tablolarda veya yıllık faaliyet raporunda düzeltme veya açıklama yapılmasının gerekliliğini değerlendirir ve TDS ve ilgili mevzuat uyarınca gerekli işlemleri yapar.

 

Ücret tarifesi

 

MADDE 32 – (1) Denetim ücreti, denetimin bağımsızlığını, tarafsızlığını ve kalitesini sağlayacak şekilde belirlenir. Denetlenen işletmeye ilgili mevzuat uyarınca izin verilen hizmetlerin sağlanması durumunda denetim ücreti bundan etkilenmez.

 

(2) Denetim hizmetleri için Kurum tarafından ilgili yıl için ücret tarifeleri belirlenebilir.

 

(3) Ücret tarifesinin belirlenmemiş olduğu yıllarda, yılbaşından itibaren geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan ücret tutarlarının Maliye Bakanlığınca o yıl için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle bulunacak tutarlar uygulanır.

 

Mesleki sorumluluk sigortası

 

MADDE 33 – (1) Denetim kuruluşlarının ve denetçilerin, üstlendikleri ilk denetim işiyle birlikte başlamak üzere, tüm denetimlerini kapsayacak şekilde mesleki sorumluluk sigortası yaptırmaları şarttır.

 

(2) Mesleki sorumluluk sigortasına ilişkin hususlar Hazine Müsteşarlığının görüşü alınmak suretiyle Kurum tarafından düzenlenir.

Bildirimler

MADDE 34 – (1) Denetim kuruluşları ve denetçiler;

a) Sicil bilgileri dâhil olmak üzere Kuruma daha önce bildirilmiş her türlü bilgide meydana gelen değişiklikleri takip eden günden itibaren en geç 10 gün içinde,

 

b) Denetim sözleşmeleri ile diğer hizmetlere ilişkin sözleşmelerle ilgili olarak Kurum tarafından istenecek bilgileri imza tarihini takip eden günden itibaren en geç 10 gün içinde,

 

c) 6102 sayılı Kanunun 399 uncu maddesi uyarınca görevden alma ve sözleşmenin feshine ilişkin işlemleri işlem tarihini takip eden günden itibaren en geç 10 gün içinde,

 

ç) Mesleki sorumluluk sigortası poliçesini düzenlenme tarihini ve poliçe ve sigorta şirketindeki değişiklikleri takip eden günden itibaren en geç 10 gün içinde,

 

d) Son takvim yılına ait gelirlerini Kurumca belirlenen şekle uygun olarak Mayıs ayının on beşinci gününün sonuna kadar,

 

e) Diğer bildirimler ile Kurumca istenecek diğer bilgileri mevzuatta belirtilen süre ya da Kurumca verilecek süre içerisinde,

Kuruma bildirir.

Saklama ve ibraz yükümlülüğü

MADDE 35 – (1) Denetim kuruluşları ticari defterlerini, düzenlenen denetim raporlarını elektronik, manyetik ve benzeri ortamlarda tutulanlar dahil olmak üzere denetim çalışmalarına ve kalite kontrol sistemine ilişkin her türlü belgeyi ekleriyle birlikte on yıl süreyle saklamak zorundadır. Bu hüküm tek başına denetim yapanlar hakkında da uygulanır.

 

(2)Denetim kuruluşları ve denetçiler, birinci fıkra kapsamında saklanması zorunlu tutulanlarla birlikte Kurum tarafından görevlendirilenlerce talep edilen her türlü bilgi ve belgeyi ibraz etmek, gerektiğinde görevlilere bunların birer örneklerini vermek ve incelenmesine uygun ortam sağlamakla yükümlüdür.

 

(3) Her bir denetim çalışmasına ilişkin, elektronik, manyetik ve benzeri ortamlarda tutulanlar dahil olmak üzere, tüm belgelerin ekleriyle birlikte denetim dosyası haline getirilmesi zorunludur. Denetim dosyalarının denetim sırasında oluşturulması esastır.

Şeffaflık raporunun hazırlanması ve duyurulması

MADDE 36 – (1) Bir takvim yılında KAYİK denetimi yapmış denetim kuruluşları, ilgili takvim yılını müteakip üç ay içinde yıllık şeffaflık raporunu Kuruma bildirir ve kendi internet sitelerinde yayımlar.

 

(2) Bu rapor denetim kuruluşunun yönetim organı başkanı tarafından imzalanır ve denetim kuruluşuna ilişkin asgari olarak aşağıdaki bilgileri içerir:

a) Hukuki yapısı ve ortakları hakkında açıklama,

b) Kilit yöneticileri ve sorumlu denetçileri hakkında açıklama,

c) İçinde yer aldığı denetim ağının hukuki ve yapısal özelliklerine ilişkin açıklama,

ç) İlişkili denetim kuruluşları ve diğer işletmelere ve bu ilişkilerin mahiyetine ilişkin açıklama,

d) Organizasyon yapısı hakkında açıklama,

e) Kalite güvence sistemi incelemesinin en son ne zaman yapıldığına dair bilgi,

f) Bir önceki yılda denetim hizmeti verdiği KAYİK’lerin listesi,

g) Denetçilerinin sürekli eğitimine yönelik izlenen politikalar hakkında açıklama,

ğ) Bağımsızlıkla ilgili uygulamalarına ilişkin, bağımsızlık ilkesine uyumun gözden geçirilmiş olduğunu da teyit eden açıklama,

 

h) Toplam gelirlerin finansal tablo denetimi, diğer denetimler ve denetim dışı hizmetler itibarıyla dağılımı gibi denetim faaliyetinin ağırlığını gösteren finansal bilgiler,

ı) Sorumlu denetçilerin ücretlendirilme esaslarına ilişkin bilgiler,

i) Kalite kontrol sisteminin tanıtımı ve bu sistemin etkin olarak çalıştığına dair denetim kuruluşu yönetiminin beyanı,

j) Kurum tarafından istenen diğer bilgiler.

(3) Kişisel güvenliğe ilişkin önemli ve etkin bir tehdidin var olması ve buna talep olması halinde Kurumun onayıyla ikinci fıkranın (f) bendine ilişkin açıklamada ilgili denetlenen işletme bilgilerine yer verilmeyebilir.

 

(4) KAYİK denetimine ilişkin listelerde yer almakla birlikte bir takvim yılı içerisinde KAYİK denetimi yapmayan denetim kuruluşları bu durumu internet sitelerinin şeffaflık raporlarıyla ilgili bölümünde açıklar.

 

(5) Şeffaflık raporu ile raporun güncellenmesi halinde raporun orijinal hali ve güncellenmiş halleri ayrı ayrı beş yıl süreyle kamunun erişimine açık tutulur.

Türk Ticaret Kanunundan kaynaklanan yükümlülükler

MADDE 37 – (1) Denetim kuruluşları ve denetçiler 6102 sayılı Kanun uyarınca yaptıkları denetimlerde aşağıdaki yükümlülüklerini de yerine getirir:

 

a) Denetim sonuçlarını, 6102 sayılı Kanuna ve bu Yönetmeliğe uygun şekilde raporlayıp sunmak, denetim faaliyeti ve sonuçları konusunda genel kurula açıklamalarda bulunmak.

 

b) 6102 sayılı Kanunun 378 inci maddesi uyarınca gerekli hallerde riskin erken saptanması ve yönetimi komitesinin kurulmasını önermek, böyle bir sistem varsa bunun yapısı ve uygulamalarını açıklayan ayrı bir rapor düzenleyerek denetim raporuyla birlikte yönetim kuruluna sunmak.

 

c) 6102 sayılı Kanunun 399 uncu maddesinde belirtilen denetçilerin seçimi, görevden alınması ve sözleşmenin feshine ilişkin hükümlerine uymak.

 

ç) Denetim sözleşmesinin feshi halinde, fesih tarihine kadar elde ettiği sonuçları 6102 sayılı Kanunun 402 nci maddesine uygun bir rapor haline getirerek genel kurulun bilgisine sunmak.

 

d) Bağımsız denetime ilişkin olarak 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve ikincil mevzuat düzenlemeleri dışındaki 6102 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatında öngörülen diğer yükümlülükleri yerine getirmek.

ALTINCI BÖLÜM


Kurumca Yapılacak İncelemeler, Denetimler ve İdari Yaptırımlar


İnceleme ve denetimler

MADDE 38 – (1) Kurum, oluşturacağı kalite güvence sistemi kapsamında, seçilmiş yeterli sayıda denetim dosyaları ve diğer bilgi, bildirim ve belgeler çerçevesinde denetim kuruluşlarını ve denetçileri inceler ve denetler. İnceleme ve denetim faaliyetleri, ilgili kuruluşların görüşü alınmak suretiyle Kurulca her yıl hazırlanan yıllık inceleme ve denetim planı kapsamında yürütülür. İnceleme sonuçları her yıl bir raporla kamuoyuna açıklanır.

 

(2) Denetim kuruluşlarındaki inceleme ve denetimler; denetim kuruluşlarınca gerçekleştirilmiş denetim çalışmalarının mevzuat çerçevesinde gözden geçirilmesi ve bu kuruluşların faaliyetlerinin mevzuata uygunluğunun denetimi ile harcanan kaynakların nitelik ve niceliği, alınan denetim ücreti ve denetim kuruluşunun iç kontrol sistemi ile ilgili değerlendirmeleri kapsar.

 

(3) KAYİK’leri denetleyen denetim kuruluşlarında asgari üç yılda bir, diğerlerinde asgari altı yılda bir, denetçilerde ise Kurumca gerek görüldüğünde inceleme ve denetim yapılır.

 

(4) Kurum, planlanan inceleme ve denetimler yanında ihbar, şikâyet, bildirim gibi durumlarda ve gerekli gördüğü diğer hallerde de inceleme ve denetim yapar.

 

(5) Kurum, inceleme ve denetimleri kendi meslek personeli eliyle yürütebileceği gibi, 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 25 inci maddesinde belirtilen kurum ve kurulların ilgili denetim birimleri vasıtasıyla da yürütebilir.

 

(6) İnceleme ve denetimler Kurum tarafından belirlenen usul ve esaslara uygun olarak yapılır.

 

(7) Yapılan inceleme ve denetimler sonucunda mevzuata aykırılıkları tespit edilenler hakkında idari yaptırımlar uygulanır. Denetim kuruluşları ve denetçiler inceleme ve denetimler sonucunda tespit edilen hususlar ile ilgili olarak gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler.

 

(8) 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 25 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca inceleme için görevlendirilenler tarafından istenecek rapor, defter, belge ve çalışma kâğıtları ile elektronik, manyetik ve benzeri ortamlarda tutulanlar dahil tüm kayıtların ve sair bilgi ihtiva eden vasıtaların ibraz veya teslim edilmemesi veya gerekli görülen diğer hallerde, Kurumun gerekçeli bir yazı ile yetkili sulh ceza hakiminden talepte bulunması üzerine, sulh ceza hakiminin istenilen yerlerde arama yapılmasına karar vermesi halinde ilgililer nezdinde arama yapılabilir.

 

İdari yaptırımlar

 

MADDE 39 – (1) İnceleme ve denetimler, ihbar ve şikâyetler ya da diğer kurum ve kuruluşların bildirimleri sonucunda, yaptıkları denetim çalışmaları ve faaliyetleriyle, 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye, 6102 sayılı Kanunda yer alan denetime ilişkin hükümlere ve Kurum düzenlemelerine aykırı hareket ettikleri tespit edilenlere, tespit edilen aykırılıkların mahiyetine bağlı olarak Kurul kararıyla;

a) Uyarı,

b) Faaliyet iznini askıya alma,

c) Faaliyet iznini iptal etme,

yaptırımları uygulanır.

Uyarı

MADDE 40 – (1) Denetim kuruluşlarına veya denetçilere;

a) Denetim faaliyetinin, fiilin ağırlığına göre daha ağır bir yaptırım gerektirmeyen şekilde, TDS’ye aykırı olarak yürütülmesi,

 

b) Bağımsızlığı tehdit eden hususlara ilişkin gerekli önlemlerin alınmaması ve bunlara ilişkin değerlendirmelerin kayda geçirilmemesi,

c) 20 nci maddede belirtilen kalite kontrol sisteminin oluşturulmaması,

ç) 21 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen taahhüdün verilmemiş olması,

d) 23 üncü maddede belirtilen reklam yasağına uyulmaması,

e) 24 üncü madde hükümlerine aykırı hareket edilmesi,

f) 25 inci maddede öngörülen sürekli eğitim programlarına katılım sağlanmadığının anlaşılması veya öngörülen süre sonunda eğitim programlarının tamamlanmaması,

g) 28 inci madde uyarınca görevlendirilmesi uygun görülenler dışında sorumlu denetçi görevlendirilmesi,

ğ) 29 uncu madde hükümlerine aykırı hareket edilmesi,

h) 33 üncü maddede belirtilen mesleki sorumluluk sigortasının yaptırılmaması,

ı) Kuruma yapılacak bildirimlerin zamanında, tam ve doğru olarak yerine getirilmemesi,

i) 35 inci madde hükümlerine aykırı hareket edilmesi,

j) 36 ncı maddede belirtilen şekilde şeffaflık raporunun hazırlanmaması, zamanında Kuruma bildirilmemesi veya yayımlanmaması,

k) Kurumca belirlenen ücret tarifesine uyulmaması,

l) Mevzuat uyarınca denetim raporlarının süresi içinde tamamlanmaması veya hazırlanan raporların usulüne uygun olarak ilgili yerlere gönderilmemesi,

m) 37 nci madde hükümlerine aykırı hareket edilmesi,

n) Bu maddede yer almamakla birlikte diğer ilgili mevzuatta uyarı yaptırımını gerektiren benzer diğer durumların tespit edilmesi,

hallerinde uyarı yaptırımı uygulanır.

Faaliyet iznini askıya alma

MADDE 41 – (1) Aşağıda belirtilen aykırılıklarda bulunulduğunun tespit edilmesi halinde, denetim kuruluşlarının ve denetçilerin faaliyet izinleri fiilin ağırlığı dikkate alınarak, iki yılı geçmemek üzere Kurul kararıyla belirlenen süreyle askıya alınır:

 

a) Uyarı yaptırımını gerektiren fiilin, uyarıya rağmen devamı veya yaptırımın kesinleşmesinden itibaren iki yıl içinde tekerrürü ya da bu süre içinde uyarı yaptırımını gerektiren farklı fiillerin üçüncü defa işlenmesi.

 

b) TDS çerçevesinde gerekli mesleki özen ve titizlik gösterilmeksizin gerçeğe aykırı görüş bildirilmesi.

 

c) Yapılan denetim çalışmalarında, TDS çerçevesinde dürüstlük, tarafsızlık, bağımsızlık, mesleki yeterlilik ve özen, sır saklama, mesleğe uygun davranış ve diğer etik ilkelere uyulmaması, kaliteli ve güvenilir denetimler gerçekleştirilmemesi.

ç) Denetlenen işletmeye 22 nci maddenin beşinci fıkrasına aykırı olarak hizmet verilmiş olması.

d) 26 ncı maddede belirtilen denetim kısıtlamalarına riayet edilmemesi.

e) Mevzuat uyarınca sadece denetim kuruluşları tarafından yapılması gereken denetimlerde, 27 nci madde uyarınca denetim ekiplerinde aranan koşullara aykırı davranılması.

f) Mevzuatta faaliyet izinlerini askıya almayı gerektiren diğer durumların tespit edilmesi.

Faaliyet izninin iptali

MADDE 42 – (1) Aşağıda belirtilen aykırılıklarda bulunulduğunun tespit edilmesi halinde, denetim kuruluşlarının veya denetçilerin faaliyet izinleri Kurul kararıyla süresiz olarak iptal edilir:

 

a) Faaliyet izninin askıya alınmasını gerektiren fiilin, yaptırımın kesinleşmesinden itibaren iki yıl içinde tekerrürü veya bu süre içinde faaliyet iznini askıya almayı gerektiren farklı fiillerin üçüncü defa işlenmesi.

 

b) Yetki belgesinin kasten yanlış veya yanıltıcı beyanlarda bulunmak suretiyle ya da hukuka aykırı diğer yollarla alınması.

c) Yetkilendirme şartlarının taşınmadığının sonradan anlaşılması veya şartların sonradan kaybedilmesi.

ç) 30 uncu maddeye göre açıklanacak görüş yazılarında kasıtlı olarak; olumlu görüş bildirilmesi gerekirken olumsuz, olumsuz görüş bildirilmesi gerekirken olumlu, görüş bildirmekten kaçınılması gerekirken olumlu görüş bildirilmesi.

 

d) Denetime olan güveni sarsacak veya denetimi geçersiz kılacak derecede bağımsızlığın ve tarafsızlığın kaybedilmiş olması.

e) Faaliyet izinlerinin iptalini gerektiren mevzuata aykırı diğer durumların tespit edilmesi.

(2) Faaliyet izni iptal edilenler yeniden yetkilendirme başvurusunda bulunamazlar.

(3) Faaliyet izni iptal edilenler, kendilerine verilen mührü, yetki belgesini ve kimliği Kurum tarafından belirlenen süre içerisinde iade ederler. Aksi halde bu eylemi Cumhuriyet Savcılığına bildirilir.

İdari yaptırımlarla ilgili diğer hükümler

MADDE 43 – (1) Kurumca yapılan denetimler veya incelemeler neticesinde, düzeltilmesi imkan dahilinde olan hallerde, yaptırım kararı verilmeden önce tespit edilen aykırılık ve eksikliklerin giderilmesi için Kurumca ayrıca süre verilebilir. Verilen süre sonunda aykırılık ve eksikliklerin giderilmediğinin tespiti halinde karşılığında öngörülen idari yaptırım uygulanır.

 

(2) İlgililere savunma yapılması için on günden az olmamak üzere süre verilir. Verilen süre içinde savunma yapmayanlar savunma hakkından vazgeçmiş sayılırlar.

 

(3) Kurum uyarı yaptırımı dışında fiilin ağırlığını dikkate alarak gerekçesini belirtmek suretiyle bir derece hafif yaptırım uygulamaya yetkilidir.

 

(4) Gerekli değerlendirmeler yapılarak Kurulca alınmış olunan karar ilgililere tebliğ edilir. Yargı yolu açık olmak üzere, Kurul kararları kesindir, itiraz edilemez. Kurul kararları ilgilinin siciline işlenir.

 

(5) Denetim kuruluşlarında tespit edilen aykırı fiillerden dolayı istihdam edilen denetçilere yaptırım uygulanması denetim kuruluşunun hukuki ve cezai sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

 

(6) Kurum, aykırılığı yapanların denetçi veya denetim kuruluşu olmaması halinde gerekli işlemleri tesis eder.

 

(7) Bu madde kapsamında denetim kuruluşları ve denetçiler hakkında alınan yaptırım ve tedbir kararları Kurumca gerekli görülen ilgili diğer kurumlara da bildirilir.

 

(8) Hakkında faaliyet iznini askıya alma kararı verilenler bu süre içinde, faaliyet izninin iptali kararı verilenler ise iptal kararı sonrasında yeni sözleşme yapamazlar. Ancak, bunların devam eden denetim işlerinin tamamlanmasıyla sınırlı olarak faaliyetlerinin devamına Kurul tarafından karar verilebilir.

 

(9) Aşağıdaki hallerde Kurul tarafından denetim kuruluşu veya denetçinin denetim faaliyeti durdurulabilir:

 

a) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu uyarınca gaiplik, temyiz kudretinin yitirilmesi, kısıtlılık ve benzeri haller ile denetçinin fiil ehliyetini yitirmesi veya denetim kuruluşunun faaliyetinin fiilen veya kayden sona ermesi veya hakkında mahkeme tarafından bir tedbir kararı verilmiş olması sonucu, denetim faaliyetinin yürütülmesinin sonradan imkânsız hale gelmesi.

 

b) Yıllık inceleme planı çerçevesinde veya ihbar ve şikayetler ve diğer kurumlardan gelen bildirimlerle ilgili olarak yapılan ilk değerlendirmeler sonucunda, faaliyet izninin askıya alınmasını veya iptal edilmesini gerektiren durum nedeniyle, denetim kuruluşunun veya denetçinin faaliyete devam etmesinin telafisi zor ve imkansız zararlara yol açacağı ihtimalinin bulunması.

YEDİNCİ BÖLÜM


Çeşitli Hükümler


Denetimlerde sorumluluk

MADDE 44 – (1) Denetim raporlarının TDS’ye aykırı olması ile bu raporlardaki bilgi ve kanaatlerin yanlış, eksik ve yanıltıcı olması nedeniyle doğabilecek zararlardan, denetim kuruluşları ve denetçiler ayrı ayrı hukuken sorumludurlar.

 

(2) İdari yaptırımlar, mevzuata aykırılıkları tespit edilen denetim kuruluşları ve denetçiler hakkında uygulanır. Kurumca gerekli görülen hallerde, denetim ekiplerinde görevlendirilen ve işlem ve eylemleriyle mevzuata aykırılığa neden olan denetçiler hakkında da yaptırım uygulanır.

 

(3) Denetim ekiplerinde, denetçi olarak görevlendirilenler dışında, denetime yardımcı olmak üzere yer alan kişilerin sebep olduğu mevzuata aykırılıklardan, idari yaptırımlar bakımından bu kişiler değil, gözetiminde çalıştıkları denetim kuruluşları ve denetçiler sorumlu tutulur. Denetime yardımcı olmak üzere yer alan kişilerin genel hükümler, bağımsızlık, tarafsızlık ve sır saklama yükümlülüklerinden doğan sorumluluk halleri saklıdır.

Mücbir sebepler

MADDE 45 – (1) Mücbir sebepler, sebebin ortaya çıktığı tarihten sona erdiği tarihe kadar bu Yönetmelikte geçen süreler işlemez.

 

(2) Yükümlülüğün ifasını imkânsız kılacak ölçüde mücbir sebep olarak kabul edilebilecek haller aşağıda belirtilmiştir:

a) Yangın, deprem, sel felaketi gibi afetler,

b) Grev,

c) Ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk,

ç) 4721 sayılı Kanun uyarınca gaiplik hali ile defter ve belgelerin iradesi dışında elden çıkmış olması,

d) Kurum tarafından kabul edilebilecek benzeri diğer haller.

(3) Mücbir sebep, meydana geldiği tarihi izleyen yirmi gün içinde Kuruma bildirilir. Bildirimin yapılmasının imkânsız olduğu hallerde bu süre imkansızlığın fiilen ortadan kalktığı tarihten itibaren işlemeye başlar.

 

(4) Mücbir sebep halinin denetim kuruluşu ve denetçiden kaynaklanan bir kusurdan ileri gelmemiş olması, denetim kuruluşu ve denetçinin bu engeli ortadan kaldırmaya gücünün yetmemiş bulunması ve bu durumun tevsik edici belgelerle birlikte Kuruma bildirilmesi zorunludur. Herkesçe malum olan mücbir sebep hallerinde bildirim ve tevsik edici belge aranmaz.

Tebligat

MADDE 46 – (1) Bu Yönetmelik uyarınca yapılacak tebligat hakkında 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır.

Kuruma yapılacak bildirimlerin şekli

MADDE 47 – (1) Bu Yönetmelik uyarınca Kuruma yapılacak bildirimler, ayrıca belirtilmedikçe, 15/1/2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununa göre, Kurum tarafından istenen şekilde elektronik ortamda yapılır.

Kurum hizmetleri karşılığı ücret alınması

MADDE 48 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında yürütülecek eğitim, sınav, yetkilendirme, sicil ve diğer hizmetler için Kurum tarafından ücret belirlenebilir.

Yetki

MADDE 49 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin hususları düzenlemeye Kurum yetkilidir.

SEKİZİNCİ BÖLÜM


Geçici ve Son Hükümler


Denetçilere ilişkin geçiş hükümleri

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bağımsız denetçi olmak için 14 üncü madde uyarınca aranan diğer şartlar saklı kalmak kaydıyla;

 

a) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce ilgili mevzuatına göre kamu kurumlarından bağımsız denetime ilişkin lisans belgesini sınav sonucunda veya mevzuatında sınava ilişkin olarak tanınan istisnadan faydalanarak almaya hak kazanmış olanlar için,

 

b) Kamu kurumları tarafından, 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yayımlandığı 2/11/2011 tarihinden önce ilan edilen bağımsız denetçiliğe ilişkin sınavlar ile bunlara ilişkin 31/12/2012 tarihine kadar yapılacak tamamlayıcı sınavlar neticesinde lisans belgesi almaya hak kazananlar için,

 

sigortacılık ve özel emeklilik mevzuatına ilişkin sınav konuları hariç olmak üzere ve 31/12/2014 tarihine kadar müracaat etmeleri halinde 16 ncı maddede öngörülen sınav şartı aranmaz.

 

(2) Birinci fıkra kapsamına girenlerin sigortacılık ve özel emeklilik alanlarında da denetim yapabilmeleri için ise 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve ilgili mevzuatı uyarınca bu alanda bağımsız denetim yapmak için aranan şartları sağlamış olmaları veya Kurumca bu alana ilişkin olarak yapılacak sınavda başarılı olmaları ya da Kurumca düzenlenecek eğitimi tamamlamış olmaları şarttır. Bu fıkra kapsamında yapılacak eğitim kamu kurumları veya üniversitelerle işbirliği halinde de yürütülebilir.

 

(3) 1/1/2013 tarihinden önce kamu kurumları tarafından bağımsız denetçiliğe ilişkin yapılan sınavlara girenlerin, bu sınavlarda başarılı sayıldıkları konular itibarıyla aldıkları notlar, mevzuatı uyarınca geçerli süre içinde ve talepleri halinde bu Yönetmelik uyarınca yapılacak sınavda veya dördüncü fıkra kapsamında bulunanlar için yapılacak eğitimde dikkate alınır.

 

(4) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihi itibarıyla, Yeminli Mali Müşavir olmaya hak kazananlar ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olmaya hak kazanan 15 yıllık mesleki tecrübeye sahip olanlar, 31/12/2014 tarihine kadar ruhsatları ile başvurmaları halinde;

 

a) Bağımsız denetçi olmak için 14 üncü madde uyarınca aranan sınav hariç diğer şartları haiz olmak ve 16 ncı maddede belirtilen sınav konuları itibarıyla Kurum tarafından öngörülen eğitim programlarını başarıyla tamamlamak kaydıyla, başarılı olunan konulardan 14 üncü maddede belirtilen sınav şartını sağlamış olurlar.

 

b) 3568 sayılı Kanun uyarınca hizmetleri stajdan sayılan ve bu Yönetmeliğin yayımı tarihi itibarıyla 15 yıllık mesleki tecrübeye sahip olanlar, 31/12/2014 tarihine kadar meslek mensubu olmaları halinde bu fıkra kapsamında değerlendirilir.

 

c) Bu fıkra kapsamına giren meslek mensupları 16 ncı maddede belirtilen sınav konularının bir kısmı veya tamamı için (a) bendinde belirtilen eğitim programına katılmak yerine Kurumca yapılacak sınavlara da girebilirler. Başarılı olunan sınav konularından ayrıca eğitime tabi tutulmazlar.

 

ç) Bu fıkra kapsamına giren meslek mensuplarından15 inci madde ile 31/12/2015 tarihine kadar 28 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde öngörülen şartlar aranmaz.

 

d) (a) bendi uyarınca yapılacak eğitim, 16 ncı maddenin dördüncü fıkrasında meslek mensupları itibarıyla belirtilen sınav konularından yapılır. Bu eğitim kamu kurumları veya üniversitelerle işbirliği halinde de yürütülebilir.

 

(5) 31/12/2015 tarihine kadar yapılacak yetkilendirmelerde; bu Yönetmeliğin yayımlandığı tarih itibarıyla 10 yıl mesleki tecrübeye sahip olanların uygulamalı mesleki eğitimin en az 1 yılını, diğerlerinin ise en az 2 yılını denetçi yanında ya da denetim kuruluşunda geçirmesi gerekir.

 

(6) Dördüncü fıkra kapsamındaki meslek mensupları, 1/1/2014 tarihinden önce biten hesap dönemleri için; 2012 hesap dönemine ilişkin 3568 sayılı Kanun uyarınca sözleşme imzalamış oldukları mükellefleriyle sınırlı olmak ve 6102 sayılı Kanun ile bu Yönetmeliğin 26 ncı maddesinde yer verilen kısıtlamalar saklı kalmak üzere Kurumdan izin almak kaydıyla dördüncü fıkra hükümlerine bağlı olmaksızın bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde denetim yapabilirler. Bunlara Bağımsız Denetçi Belgesi, kimliği ve mührü verilmez. Bu hüküm söz konusu hesap döneminden sonrası için kazanılmış hak oluşturmaz.

(7) Bu madde kapsamında Kurum tarafından öngörülen eğitimler 31/12/2015 tarihine kadar tamamlanır.

Mevcut denetim kuruluşlarına ilişkin geçiş hükümleri

GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Kamu kurumlarından denetim faaliyetinde bulunmak üzere yetki almış olan denetim kuruluşları, bu Yönetmeliğin yayımlandığı tarihten itibaren bir ay içinde yetkisini gösteren belgeyle Kuruma başvuruda bulunmaları şartıyla 1/1/2014 tarihinden önce başlayan hesap dönemlerine ilişkin denetim faaliyetinde bulunma yetkisini haizdir. Bu kuruluşlar, 1/1/2014 tarihine kadar bu Yönetmelik hükümlerine intibak etmek zorunda olup, intibak ettikleri tarih itibarıyla Kurum tarafından yetkilendirilerek sicile kaydedilir, aksi takdirde bunlara faaliyet izni verilmez. Bu Yönetmeliğin yayım tarihi itibarıyla bu kuruluşlarda denetime ilişkin belgesi olmaksızın denetçi olarak görev yapmakta olan meslek mensupları 1/1/2014 tarihinde ve sonrasında başlayan hesap dönemlerine ilişkin denetimlerde, yetki belgesi olmaksızın denetçi olarak görevlendirilemezler.

İlk defa yetkilendirilen denetim kuruluşlarına ilişkin geçiş hükümleri

GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Kalite kontrol sisteminin bir unsuru olan denetim rehberlerinin oluşturulmuş olması kaydıyla, 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yayımlandığı tarihten 31/12/2013 tarihine kadar yetkilendirme başvurusunda bulunan denetim kuruluşlarında, 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (j) bendinde belirtilen kalite kontrol sitemi kurma şartı aranmaz. Bu kuruluşlar yetkilendirme tarihinden itibaren 6 ay içinde kalite kontrol sistemini kurarlar. Bu süre içinde kalite kontrol sisteminin kurulmaması halinde gerekli idari yaptırımlar uygulanır. İzlenecek denetim süreçlerinin ve uygulanacak yöntemlerin ayrıntılı olarak belirlendiği denetim rehberleri, yürürlükte bulunan muhasebe ve denetim mevzuatı ile uluslararası uygulamalar çerçevesinde oluşturulur. Bu madde kapsamında bulunanlar KAYİK denetimi yapamazlar.

Mevcut düzenlemelerin uygulanması

GEÇİCİ MADDE 4 – (1) 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Kurum tarafından denetime ilişkin yayımlanacak standartlar ve düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar mevcut düzenlemelerin uygulanmasına devam edilir.

 

(2) Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği yılın sonuna kadar, 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan yüzde yetmiş beş şartı uygulanmaz.

Mevcut denetim sözleşmelerinin yenilenmesi

GEÇİCİ MADDE 5 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihi öncesinde imzalanmış olan ve 31/12/2012 tarihinden sonra başlayan dönemleri kapsayan sözleşmeler, 6102 sayılı Kanunun denetçi atanmasına ilişkin hükümlerine uygun olarak bu Yönetmelik çerçevesinde yeniden düzenlenir.

 

(2) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinde belirtilen sürelerin hesaplanmasında, 1/1/2013 tarihinden önce ilgili mevzuatı uyarınca yapılan denetimlerde geçen süreler dikkate alınır.

Yürürlük

MADDE 50 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 51 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Kurum Başkanı yürütür.

Blog Arşivi

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı