22 Temmuz 2012 Pazar

İşçiler nasıl hak aramalı? / İsa Karakaş


İşçiler nasıl hak aramalı?


İşçiler nasıl hak aramalı?İşte! bu soruya cevap, bizzat işin uzmanı ve uygulayıcısı ÇSGB Baş İş Müfettişi Ö.Kemal EVREN cevapladı: Bilindiği üzere temel olarak 4857 sayılı İş Yasası ve bununla birlikte bağlı mevzuat uyarınca işyerlerinde ücret, çalışma şartlarının

BES’te katılım dönemi değişikliği ne getirip ne götürüyor? / Metin TAŞ – Sezgin ÖZCAN


BES'te katılım dönemi değişikliği ne getirip ne götürüyor?



 


Tasarrufların teşviki kapsamında bireysel emeklilik sistemini cazibe merkezi haline getirmek amacıyla yapılan değişikliklerden biri olan sisteme katılım sürecinde sağlanan vergi avantajı ile ilgili değişiklikler, 1 Ocak 2013'den itibaren yürürlüğe girecek.
Peki, sisteme katılım aşamasında sağlanan vergi avantajının kaldırılıp, birikimlere devletin katkı sağlaması şeklinde yapılan değişiklik ne getirip ne götürecek?
Önce eski sistemi hatırlamakta yarar var.
ESKİ SİSTEM
Eski düzenlemeye göre ücretliler, bireysel emeklilik sistemine ödedikleri kendisine, eşine ve küçük çocuklarına ait katkı paylarını, ödendiği ayda elde edilen ücretin yüzde 10'unu ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak üzere, ücretlerinin vergi matrahından indirilebiliyorlardı.
Benzer vergi avantajı beyanname veren gelir vergisi mükellefleri için de geçerliydi. Onlar da bireysel emeklilik sistemine ödedikleri katkı paylarını, ücretlilerle aynı esaslar dahilinde gelir vergisi beyannamesinde bildirdikleri gelirlerden indirebiliyorlardı.
YENİ SİSTEM
Yeni sistemde, sisteme katılım sürecinde sağlanan, ancak sadece ücretliler ve beyanname veren vergi mükellefleri tarafından yararlanılabilen vergi avantajının yerine, sisteme katılan herkes için Devlet, katılımcı tarafından yatırılan katkı payının yüzde 25'i kadar katkı yapacak. Devlet katkısı, katılımcı adına açılacak ayrı bir hesapta birikecek. Devlet katkısı yıllık asgari ücretin yüzde 25'i ile sınırlı olacak.
Üç yıl içinde sistemden çıkan devletin katkı payını ve getirisini alamayacak. Sistemde en az 3 yıl kalanlar katkı payı ve getirisinin yüzde 15'ini, en az 6 yıl kalanlar yüzde 35'ini, 10 yıl kalanlar ise yüzde 60'ını alabilecek.
Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile sistemden vefat veya maluliyet nedeniyle ayrılanlar ise devlet katkısı ve getirisinin tamamına hak kazanacak.
NE GETİRİP NE GÖTÜRÜYOR?
Eski sistemde vergi avantajından ücretliler aylık, beyanname verenler ise yıllık olarak yararlanabiliyordu. Yani katılım aşamasında daha az vergi ödemek suretiyle katkı paylarının bir kısmını aylık ve yıllık olarak geri alabiliyorlardı.
Yeni sistemde, devletin katılım sürecinde sağladığı ve katılımcının cebinde kalan vergi avantajı, artık katılımcının cebinde kalmayacak birikimine eklenecek.
Değişiklik bu yönüyle ücretliler ve beyannameli mükellefler açısından; katkı paylarının ancak belli süreler geçtikten sonra çekilebilecek olması ise genel olarak eleştiriliyor.
Ancak eski sistemde avantajdan katılımcıların sadece yüzde 35'inin yararlanabildiği gerçeği göz önüne alındığında, avantajın tüm bireysel emeklilik sistemi katılımcılarını kavrayan bir hale getirilmesiyle, katılım süreci avantajlarından yararlanamayan büyük çoğunluğun da yararlanması sağlanmış olacak.
Katkı paylarının sistemde kalış süresine göre belirlenen oranlarda alınabilecek olmasına gelince, bireysel emeklilik sisteminin, kısa vadeli yatırım aracı olmaktan ziyade uzun vadeli bir yatırım aracı olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor.
Sistem, özellikle tasarruf yapmakta zorlanan düşük gelir gurubu için hem tasarruf disiplini sağlayacak, hem de katılımcı yaptığı tasarrufun yüzde 25'i kadar devlet katkısı alacak. Örneğin ayda 200 lira katkı tutarıyla sisteme katılan kişinin hesabında bir yıl sonra 2.400 lira kendi birikimi, 600 lira devlet katkısı olmak üzere 3.000 lira birikecek.

Yengenizin saklı payı var
OCAK 2012'de dayım vefat ediyor. Çocuk yok ama eşi sağ. Dayım bütün malvarlığını Kızılay'a bağışlıyor. Dayımın yaşayan kardeşi yok. Yeğenler olarak saklı pay hakkımız var mı? Teşekkür ederim. Turgay K.
Ölenin anne ve babasının saklı payı olmasına rağmen kardeşlerin (ve dolayısıyla yeğenlerin) saklı payı yoktur. Yani, ölen kişi bütün mirasını başkalarına bıraktığında kardeşlerin saklı pay iddiasında bulunmaları mümkün değildir.
Ancak, sağ kalan eşinin yani yengenizin saklı payı var. Verdiğiniz bilgilere göre yengenizin miras payı toplam mirasın yarısı. Bu payın tamamı yengenizin saklı payıdır. Dolayısıyla yengeniz tenkis davası açarak bağışlanan malvarlığının yarısını geri alabilir.

Önemli olan çalışmaların Kuruma bildirilmiş olması
ARKADAŞIMIN Ocak 1996'da çalıştığı işveren SSK primini ödememiş, diğer arkadaşlarımla beraber ve SSK'ya 2008'de borçlarını ödemiş. Bu primler sicile işlememiş, ödenen primlerin sicile aktarılması gerekiyor, nasıl bir yol izlememiz lazım? N. Yapan
Sigortalının çalışma günlerinin sicil dosyasında gözükmesinde, işverenin prim borçlarını ödeyip ödememesinin önemi bulunmuyor. İşveren, sigortalının çalışmalarını Kuruma bildirmiş ise primlerini ödese de ödemese de bildirilen sigortalılık süreleri sigortalının sicil dosyasına kaydedilir. Gözükmüyorsa başka bir nedeni olmalı. Ya prim bildirgelerinde sicil numaraları yanlış yazılmış ya da çalışmaları işveren tarafından Kuruma bildirilmemiş olabilir.

Şirket tarafından ortaklar için ödenen BES katkı payları
KURUMLAR vergisi mükellefi olan şirket tarafından, tüm çalışanları adına oluşturulan emeklilik planı çerçevesinde şirket çalışanı olan ortakları adına ödenen bireysel emeklilik katkı payları şirketin kurum kazancından indirilebiliyor. Ancak ortaklara yapılan ücret niteliğindeki bu ödemelerin transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümlerine uygun olarak belirlenmesi gerekiyor. Ortakların şirket çalışanı olmaması halinde ise bunlar adına ödenen katkı payları gider olarak indirilemiyor ve ortaklara dağıtılan kar payı olarak dikkate alınıyor.

GÜNÜN SÖZÜ
'Ak akçe kara gün içindir.' Türk atasözü

http://www.aksam.com.tr/beste-katilim-donemi-degisikligi-ne-getirip-ne-goturuyor-7273y.html

Borçlanmadan vazgeçmek mümkündür / Şerif AKCAN

 

Borçlanmadan vazgeçmek mümkündür

Soru: “Sayın Şerif AKCAN, ilk defa 20 Mayıs 1987 tarihinde sigortalı oldum. 1985 ve 1986 yılları arasında 20 ay askerlik yaptım ve bu sürelerin tamamını borçlandım. Oysa 6 ay borçlanma yapsam dahi bir yaş daha erken emekli olma hakkını elde edeceğimi öğrendim. Fazladan borçlandığım 14 aylık prim tutarlarını geri alabilir miyim?” Zeki T./İstanbul

Vekiline var aslına yok / Şükrü Kızılot


Vekiline var aslına yok


MİLLETİN aslı için emeklilik giderek zorlaşırken, vekili için tam aksine kolaylaşıyor!



Milletvekilleri, en az iki yıl görev yaparak “milletvekili emeklisi” oluyor ve avantajlı emekli aylığı almaya başlıyor.

Gurbetçi vatandaşlar için yurtdışı borçlanmasının usulü / Ersin UMDU

 

Gurbetçi vatandaşlar için yurtdışı borçlanmasının usulü

 

Gurbetçilerimizin Türkiye’ye dönerken düşündükleri konulardan biri de ülkelerinde rahat bir emeklilik geçirmektir. Her ne kadar bugün ‘3. Nesil’ olarak tanımlanan torunlar yaşadıkları ülkelerde milletvekili, sporcu vs. olarak önemli ve saygın konumlara gelmiş olsa da çalışma süresini tamamlayıp Türkiye’ye dönmek isteyen gurbetçilerimizin sayısı hala bir hayli fazladır. Bu nedenle bu haftaki yazımızda gurbetçilerimizin Türkiye’de emekli olmak için ne yapmaları gerektiğini izah edeceğiz.

3600 Günden Emeklilik Şartları Nelerdir?


3600 Günden Emeklilik Şartları Nelerdir?

 

Okurumuz Derya KAMAN soruyor:

“Bünyamin bey size danışmak istediğim bir konu var. Babam 1952 doğumlu 60 yaşında halen sigortalı çalışmakta. 1969 yılının ikinci ayında sigorta başlangıcı var. Emekli olabilmesi için 3600 gün prim ödemesi gerekiyor sanırım. Şuanda 2566 günlük ödenmiş primi var.

Telafi Çalışması

Telafi Çalışması

I- GİRİŞ

1475 sayılı İş Kanunu’nun yürürlükte olduğu dönemde, işyerinin belirli nedenlerle tamamen veya kısmen tatil edilmesi halinde, çalışılmayan sürenin sonradan çalışılmak suretiyle telafisine hukuken olanak bulunmamaktaydı. Ancak uygulamada, özellikle ulusal bayram ve genel tatil günlerinin öncesindeki veya sonrasındaki günlerin tatil edilerek, çalışılmayan sürelerin sonradan çalışılarak telafi edilmesine sıklıkla rastlanılmaktaydı([1]).

İşyerinin başka ilçeye taşınması nedeniyle işten ayrılırsam kıdem tazminatı alabilir miyim? / Sezgin ÖZCAN

 

İşyerinin başka ilçeye taşınması nedeniyle işten ayrılırsam kıdem tazminatı alabilir miyim? / Sezgin ÖZCAN

5 yıldır çalışmakta olduğum firmadan kendi isteğimle ayrılmak istediğimi sözlü olarak müdüre bildirdim, yaklaşık 4-5 ay önce firma başka bir ilçeye taşındı, mesafe çok uzamadı 4-5 km ama ulaşım sınırlı, bu da benim işe geliş gidiş sürelerinde sıkıntı yaşamama neden oluyordu.

Doğum Borçlanması / Bahadır YAĞMUR

Doğum Borçlanması / Bahadır YAĞMUR

I- GİRİŞ

Sosyal güvenlik; kişilerin gerek çalışma hayatı ve gerekse emeklilik dönemi süresince, başkalarına muhtaç olmadan yaşamalarının sağlanmasını amaçlayan sistemdir. Dolayısıyla zorunlu katılım ilkesiyle hareket sözkonusudur. Sigortalının isteği dışında sigortalılık süresinin kesilmesi halinde, kesilen sürelerin primlerinin ödenerek sigortalılık sürelerinden saydırılması işlemine Hizmet Borçlanması adı verilmektedir.(1) Kanun

4/b (Bağ-Kur) prim ödemeniz 3,5 yılı aşarsa 4/b statüsünden emekli olursunuz / Sezgin ÖZCAN

 

4/b (Bağ-Kur) prim ödemeniz 3,5 yılı aşarsa 4/b statüsünden emekli olursunuz

Anadolu Üniversitesinde 20. yılında çalışan bir işçiyim. Sigortadan tazminat alabilir yazısı ile işten ayrılmam halinde 2018 kadar emekliliğimi beklemek durumundayım. Fakat bu arada da bir şirkette ortak ve atanmış müdür pozisyonundayım. 2018

21 Temmuz 2012 Cumartesi

Bağımsız Denetçilerin Zorunlu Eğitim Başvurusu

Bağımsız Denetçilerin Zorunlu Eğitim Başvurusu

Kamu Gözetim Kurumu Bağımsız Denetçi Olmak İsteyenlerin katılması zorunlu olan eğitimlerin duyurusunu yayınladı. İlgili açıklama aşağıdaki gibidir.

Kontrol Edilen Yabancı Kurum Kazançları, Yurt Dışı İştirak Kazançları İstisnasına Konu Edilebilir mi?

 

Kontrol Edilen Yabancı Kurum Kazançları, Yurt Dışı İştirak Kazançları İstisnasına Konu Edilebilir mi?

I- GİRİŞ

Tam mükellefiyete tabi kurumların yurt dışı iştirak kazançları, söz konusu iştirakin kâr dağıtımına bağlı olarak Türkiye’de vergiye tabi bulunmaktadır. Bununla beraber, avantajlı vergi uygulamaları olan ülkelerde genellikle kâr dağıtımı yapma zorunluluğu olmadığı ve bu durumun vergi planlaması ve vergi ertelemesi için elverişli ortam hazırladığı bilinmektedir.

Aday Çırak, Çırak Ve İşletmelerde Mesleki Eğitim Gören Öğrencilerde Sigortalılık Ve Değişik Adlarla Yapılan Ödemelerin İstisna Karşısındaki Durumu

 

Aday Çırak, Çırak Ve İşletmelerde Mesleki Eğitim Gören Öğrencilerde Sigortalılık Ve Değişik Adlarla Yapılan Ödemelerin İstisna Karşısındaki Durumu

I- GİRİŞ

Mesleki Eğitim Kanunu’na göre, çıraklık sözleşmesi esaslarına göre bir meslek alanında mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını iş içerisinde geliştiren kişiye çırak denir. Kısacası çıraklık bir meslek ya da sanatın öğrenmesi olup, stajyer ise, bir işyerinde yapılan işleri öğrenmek ve uygulamayı izleyerek bilgisini geliştirmek için işveren yanında

Kendi işyerinde sigortalı olmak / Necati Çetiner

 

 

 

Kendi işyerinde sigortalı olmak

 


Değerli Okurlarım, Bu günkü yazımda, önemli olduğu kadar güncelliğini yitirmeyecek bir konuyu anlatacağım.

SGK uygulamasına göre, 1 Mart 2011 tarihi öncesi kişinin aynı anda hem ticari faaliyette bulunup hem de hizmet akdiyle çalışması halinde sigortalılıkta teklik ilkesi gereği ayrı ayrı sigortalılık ilişkisi kurulmaz ve önceden başlayan sigortalılığa geçerlilik tanınırdı.

Aylık prim ve hizmet belgesinin sonradan verilmesi halinde yapılan işleler / İsa Karakaş

 

 

Aylık prim ve hizmet belgesinin sonradan verilmesi halinde yapılan işleler





Defter tutmakla yükümlü bulunan işveren, alt işveren ve sigortalıyı devir alanlar tarafından (4/1-a) kapsamında sigortalı sayılanlara ilişkin yasal süresi geçirildikten sonra Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgeleri, doğruluğu, fiilen yapılan denetimler sonucu veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden anlaşılması hâlinde işleme konulur.

10 yıl izin kullanmayan işçi ne yapsın? / Resul KURT

 

.

10 yıl izin kullanmayan işçi ne yapsın?

.

Adı bende saklı bir okurumuz aynen; “İşyerimizde sağlık sorunları ve ölüm dışında izne çıkamıyoruz ve 10 yıldır çalıştığım bu işyerinde hiç resmi yıllık izin kullanmadım. İşverenden yıllık izin istediğimde benden fazla kullanıyorsun gibi cevap aldım. Kullandığım izinler hastaneye gittiğim günlerdir ve oda senede 2-3 gün. Bunun yanında sigortam

Karım evden kaçtı diye banka kredi vermiyor / ŞÜKRÜ KIZILOT

Karım evden kaçtı diye banka kredi vermiyor


İŞADAMLARI, 1 Temmuz’da yürürlüğe giren Yeni Borçlar Kanunu’nun 584’üncü maddesinden çok etkilendi.



Bu maddeye göre; eşlerden biri, mahkemece verilmiş bir “ayrılık kararı” olmadıkça veya yasal olarak “ayrı yaşama hakkı” doğmadıkça, ancak “diğerinin rızası” ile KEFİL olabilecek.
İşte bu madde, iş adamlarının çoğunun keyfini kaçırdı.

Yetim maaşı almayan çeyiz parası alamaz / Lütfi Köksal

 





Yetim maaşı almayan çeyiz parası alamaz

 


 

>

2011’in 5. ayında kayınpederim vefat etti. 9. ayında biz evlendik. Kayınpederim vefat etmeden önce emekli değildi. Fakat Bağ-Kur ödüyordu. Vefat edince oğlu kalan primlerini toplu ödeyip, annesine babasından dul maaşı bağlattı. 2012’nin 4. ayında ilk maaşını aldı. Eşimin çeyiz parası alıp alamayacağını öğrenmek istiyorum. Şimdiden teşekkür ederim. O. Göktaşlı

Bağımsız Denetçilik Sil Baştan

 

Bağımsız Denetçilik Sil Baştan



I - GİRİŞ

Son günlerde bağımsız denetçilikle ilgili her gün yeni bir önerge her gün yeni bir taslak derken sonunda Kamu Gözetimi Muhasebe Denetimi ve Standartları Kurumu, Bağımsız Denetim Yönetmeliği taslağını yayınladı.

Kapıcı için toplanan kıdem tazminatını kiracı mı mal sahibi mi verir? / Sezgin Özcan

Kapıcı için toplanan kıdem tazminatını kiracı mı mal sahibi mi verir?

Annem kirada, 4 senedir kapıcı için kıdem tazminatı topluyorlar. Bu parayı kiracı mı verir yoksa mal sahibimi?

20 Temmuz 2012 Cuma

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası-6: İş sağlığı ve güvenliği destek hizmetleri

 

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası-6: İş sağlığı ve güvenliği destek hizmetleri

Yasa ile getirilen bir yenilik, iş sağlığı ve güvenliği konusunda profesyonel yardım alınması ve bunun yerine gelmesinde bazı işletmelere devletçe destek verilmesidir. Gerçekten, iş sağlığı ve güvenliğinin, çok disiplinli ve kapsamlı bir alan olması ve bilgi birikimi, uzmanlaşma ve ekip çalışmasını gerektirmesi nedeniyle, işverenlere profesyonel yardım ihtiyacı doğuruyor olması kaçınılmazdır. İşyerlerinde karşılaşılan sorunların

Çalışanın kıdem tazminatları yarıya düşüyor / Burak OĞUZ

Çalışanın kıdem tazminatları yarıya düşüyor

İşçi ve işveren kesimini yakından ilgilendiren “kıdem tazminatı” düzenlemesi çok yakında meclis gündemine geliyor. Her iki kesim de bu konuda endişeli ve tereddütleri var. Kazanılmış haklar ne olacak? Tazminatları kim ödeyecek? İşverenlere yeni bir yük mü gelecek? Bu kanundan kim zararlı çıkacak? vb. birçok soru kafaları karıştırıyor.

KARA VE DENİZ YOLU İLE ŞEHİRLERARASI VEYA ULUSLARARASI YOLCU TAŞIMACILIĞI İŞİ İLE İŞTİGAL EDEN MÜKELLEFLERİN ELEKTRONİK ORTAMDA

 

KARA VE DENİZ YOLU İLE ŞEHİRLERARASI VEYA ULUSLARARASI YOLCU TAŞIMACILIĞI İŞİ
İLE İŞTİGAL EDEN MÜKELLEFLERİN ELEKTRONİK ORTAMDA

BİLET VE YOLCU LİSTESİ  DÜZENLENMESİ

Yurt Dışı Hizmet Borçlanmasıyla Aylığa Hak Kazananlar Tekrar Çalışmaya Başlarsa Aylıkları Kesilir mi?

 

Yurt Dışı Hizmet Borçlanmasıyla Aylığa Hak Kazananlar Tekrar Çalışmaya Başlarsa Aylıkları Kesilir mi?

1) GİRİŞ

Bu yazımızda yurt dışı hizmet borçlanmasıyla yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıların aylıkları kesilmeden tekrar çalışabilmelerine ait getirilen yeni düzenlemeyi anlatmaya çalışacağız. Yurt dışında bulunan Türk Vatandaşlarından, Türkiye ye dönüş yapmak ve ülkemizin sosyal güvenlik kurumlarından da yaşlılık aylığı almak isteyenlerin ülkemizdeki Sosyal Güvenlik Mevzuatından istifade ederek emekli olmaları hususu 3201 sayılı Türk vatandaşlarının yurt dışında

Bir İş Kazası Olarak Kalp Krizinin Değerlendirilmesi

 

Bir İş Kazası Olarak Kalp Krizinin Değerlendirilmesi

I- GİRİŞ

Ülkemizde tarım ekonomisinden sanayi ekonomisine geçiş süreciyle başlayan ve son yıllarda ivme kazanan makineleşme, beraberinde iş kazalarında artışı da getirmiştir. Üretimde insan unsuru tamamen göz ardı edilemediğinden iş kazaları çalışma hayatının kaçınılmaz bir parçası olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kazaların kimi zaman insan hatası, kimi zaman ise mücbir sebeplerden ötürü yaşandığı görülmektedir.

Türkiye’de çalışan yurt dışı emeklisi / Ahmet ARICAN

 

Türkiye’de çalışan yurt dışı emeklisi

SORU 1: 2008 yılında yurt dışı borçlanması yaparak Türkiye’den emekli oldum. 2011 yılında Türkiye’ye kesin dönüş yaparak yerleştim. Bir arkadaşım bana şirket ortaklığı teklif etti. Acaba, şirket ortağı olursam, yurt dışı borçlanması yaparak aldığım emekli aylığım kesilir mi? Adnan Kesik / Ankara

25 soruda iş sağlığı ve güvenliği (2) / Celal ÖZCAN

.

25 soruda iş sağlığı ve güvenliği (2)

 

Bir önceki yazımızda, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak işverenlere önemli yükümlülükler, çalışanlara ise bazı yeni haklar getiren İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nda (İSGK) ön plana çıkan ve merak edilen hususlarla ilgili soruları cevaplandırılmaya başlamıştık.

.
İkinci yazımızda da önemli olan hususların cevaplandırılmasına devam edilecektir.

Soru - 7: İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri için hangi nitelikte personel çalıştırılması gerekmektedir?
İSGK'ya göre, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sunulması için işverenlerce, çalışanları arasından iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirilecektir.

.
Çalışanları arasında belirlenen niteliklere sahip personel bulunmaması hâlinde, bu hizmetin tamamı veya bir kısmı ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet satın alınarak yerine getirebilecektir.
Ancak, belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olması hâlinde, tehlike sınıfı ve çalışan sayısı dikkate alınarak, bu hizmetin yerine getirilmesini işveren kendisi de üstlenebilecektir.
İşveren, görevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve kuruluşların görevlerini yerine getirmeleri amacıyla araç, gereç, mekân ve zaman gibi gerekli bütün ihtiyaçlarını karşılayacaktır.
Tam süreli işyeri hekimi görevlendirilen işyerlerinde, diğer sağlık personeli görevlendirilmesi zorunlu olmayacaktır.
Ancak, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının tam süreli görevlendirilmesi gereken durumlarda; işveren, işyeri sağlık ve güvenlik birimi kuracaktır.

Soru - 8: İş güvenliği uzmanları bütün işyerlerinde görev alabilecekler midir?
İş güvenliği uzmanlarının görev alabilmeleri için; çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde (A) sınıfı, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde en az (B) sınıfı, az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise en az (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olmaları gerekmektedir.

.
Ancak, İSGK'nın geçici 4' üncü maddesinde yapılan düzenleme uyarınca, çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde (A) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı görevlendirme yükümlülüğü, bu işyerlerinde kanunun yürürlüğe girdiği (30 Haziran 2012) tarihten itibaren dört yıl süreyle (B) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi; tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise (B) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı görevlendirme yükümlülüğü, bu işyerlerinde Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle (C) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi kaydıyla yerine getirilmiş sayılacaktır.

Soru - 9: İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının görev, yetki ve sorumlulukları nelerdir?
İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanları; görevlendirildikleri işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirleri işverene yazılı olarak bildirmek, bildirilen hususlardan hayati tehlike arz edenlerin işveren tarafından yerine getirilmemesi hâlinde ise bu hususu Bakanlığın yetkili birimine intikal ettirmekle yükümlü olacaklardır.
İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının hak ve yetkileri, görevlerini yerine getirmeleri nedeniyle hiçbir şekilde kısıtlanamayacak ve bu kişiler, görevlerini mesleğin gerektirdiği etik ilkeler ve mesleki bağımsızlık içerisinde yürüteceklerdir.

.
Hizmet sunan kuruluşlar ile işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanları, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yürütülmesindeki ihmallerinden dolayı, hizmet sundukları işverene karşı sorumlu olacaklardır.
Ayrıca, çalışanın ölümü veya maluliyetiyle sonuçlanacak şekilde vücut bütünlüğünün bozulmasına neden olan iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde ihmali tespit edilen işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının yetki belgesi Bakanlıkça belirlenen sürece askıya alınacaktır.

Soru - 10: Risk değerlendirmesiyle ilgili işverenlere nasıl bir yükümlülük getirilmektedir?
İSGK'da risk değerlendirmesi, "İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekli çalışmalar" şeklinde tanımlanmıştır.
Bu çerçevede, işverenler, iş sağlığı ve güvenliği yönünden çalışma ortamına ve çalışanların bu ortamda maruz kaldığı risklerin belirlenmesine yönelik gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaları yapmak veya yaptırmakla yükümlü olacaklardır.

Soru - 11: İşverenlerin acil durum, yangınla mücadele ve ilk yardım konularında hangi yükümleri olacaktır?
İşverenler, meydana gelebilecek acil durumları önceden değerlendirerek acil durum planlarını hazırlamak, önleme, koruma, tahliye, yangınla mücadele, ilk yardım ve benzeri konularda uygun donanıma sahip ve bu konularda eğitimli yeterli sayıda kişiyi görevlendirmek, araç ve gereçleri sağlayarak eğitim ve tatbikatlarını yaptırmak, ekiplerin her zaman hazır bulunmalarını sağlamak, özellikle ilk yardım, acil tıbbi müdahale, kurtarma ve yangınla mücadele konularında, işyeri dışındaki kuruluşlarla irtibatı sağlayacak gerekli düzenlemeleri yapmakla yükümlü olacaklardır.

.

Soru - 12: Çalışanlar hangi durumlarda çalışmaktan kaçınabileceklerdir?
Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği kuruluna, bu kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebileceklerdir.

.
Kurul veya işverenin, çalışanın talebi yönünde karar vermesi hâlinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilecektir.
Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer haklarında herhangi bir kesinti yapılmayacaktır.
Ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda ise, çalışanlar iş sağlığı ve güvenliği kuruluna veya işverene başvurmaksızın işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk edebileceklerdir. Çalışanların bu hareketlerinden dolayı da hakları kısıtlanamayacaktır.

.
Soru - 13: Çalışanlar iş sağlığı ve güvenliğinden dolayı hangi durumda iş sözleşmesini feshedebileceklerdir?
İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, tabi oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmelerini feshedebileceklerdir.

.
Soru - 14: Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yükümlülükleri nelerdir?

.
Çalışanlara,
- İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerinin tehlikeye düşürmemesi,
- İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tehlikeli madde, taşıma ekipmanı ve diğer üretim araçlarının kurallara uygun şekilde kullanılması, bunların güvenlik donanımlarının doğru olarak kullanması, keyfi olarak çıkarılmaması ve değiştirilmemesi,
- Kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımın doğru kullanılması ve korunması,
- İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik yönünden ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında ve koruma tedbirlerinde bir eksiklik gördüklerinde, işverene veya çalışan temsilcisine derhal haber verilmesi,
- Teftişe yetkili makam tarafından işyerinde tespit edilen noksanlık ve mevzuata aykırılıkların giderilmesi konusunda, işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapılması,
- Kendi görev alanında, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapılması,
şeklinde yükümlülükler öngörülmüştür.

 

 

Celal ÖZCAN - PwC Türkiye İş ve Sosyal Güvenlik Hizmetleri Kıdemli Danışmanı

 

http://www.dunya.com/25-soruda-is-sagligi-ve-guvenligi-2-149042yy.htm

FAK FUK FON SSK VE BAĞ-KUR EMEKLİLERİNE YARDIM EDECEK / VEDAT İLKİ

.

FAK FUK FON SSK VE BAĞ-KUR EMEKLİLERİNE YARDIM EDECEK

.

2012 Yılının ikinci dönem zam miktarı SSK ve Bağ-Kur emeklileri için 6 aylık TÜFE’ye göre %1,95 oranında açıklandı.

Bu zam ortalama SSK emeklilerine aylık 17 Lira artış demektir.Günlüğe göre artışı hesapladığımızda 55 krş'a denk gelir.

İşçinin ve işyerinin devri / Av. Dr. Serdar Tahtakıran




 

 

İşçinin ve işyerinin devri





Bir kamu tüzel kişisinin işyerinde temizlik işlerini yapan altişverenin ihaleyi kazanamaması ve işi bırakıması, ihaleyi kazanan yeni bir alt işverenin temizlik işini üstlenmesi sık karşılaşılan durumlardandır. Böyle bir durumda, ihaleyi kazanan yeni alt işveren görevi devralıyor, ancak önceki alt işverenin işçileri aynı yerde çalışmayı sürdürüyorlar. Sanki

Askerlik borçlanmanızın erken emekli olmanıza bir faydası yoktur

 





Askerlik borçlanmanızın erken emekli olmanıza bir faydası yoktur

 



13.07.1973 doğumluyum. Sigorta numaramı aldığım tarih 01.07.1989’dur. İşe başlangıç tarih ise 15.05.1990 ve 4.522 gün primim bulunmakta. Halen çalışmaktayım. 03.03.2006 tarihli dilekçemle 540 gün olan askerlik borçlanmamı ödedim. Bu bilgiler doğrultusunda ne zaman emekli olabilirim? > M. Yakmaz

Konut Teslimlerinde Belge Düzeni Ve KDV

 

Konut Teslimlerinde Belge Düzeni Ve KDV


Soru: Konut teslimlerinde belge düzeni ve KDV hesaplaması nasıl olacaktır?

Cevap: 1) Vergi Usul Kanunu Yönünden:

Eski kıdem tazminatlarına ne olacak? / RESUL KURT

Eski kıdem tazminatlarına ne olacak?

İki haftadan bu yana gündemi meşgul eden en kıdem tazminatında okurlarımızın soruları en çok eski hakların ne olacağına ilişkindi. Burada özellikle eski hakların ne olacağı sorusunun cevabını paylaşmak istiyorum.

19 Temmuz 2012 Perşembe

Kısmi Süreli, Çağrı Üzerine, Geçici İş sözleşmesi İle Çalışanların Yıllık İzinleri ve Toplu İzin Kullanılması

 

Kısmi Süreli, Çağrı Üzerine, Geçici İş sözleşmesi İle Çalışanların Yıllık İzinleri ve Toplu İzin Kullanılması

Milyonlarca işyerinde üçer kişi daha çalıştırma paniği / Şükrü Kızılot

Milyonlarca işyerinde üçer kişi daha çalıştırma paniği"

BÜTÜN işyerlerinde, mevcut çalışanlara ek olarak;

- İşyeri hekimi,
- İş güvenlik uzmanı,
- Yardımcı sağlık personeli (hemşire),
çalıştırılacağına ilişkin dünkü yazımız, çok kişinin kafasını karıştırdı.
“Değil üç kişi bir kişi daha işe alacak durumda değiliz. Maaşları, vergileri, primleri, kirayı vs. zor ödüyoruz. Mecburi olarak üç kişi daha istihdam etme de neyin nesi? Bu ne zaman başladı? Çalıştırılmayan her ay için 12 bin 500 lira ceza çok değil mi?” diye tepkiler yağdı!

NE ZAMAN BAŞLIYOR?

Öncelikle
“Eyvah, cezalı duruma mı düştük?” diye paniğe kapılanlar için açıklayalım; uygulama henüz başlamadı.
Uygulama, üçlü bir ayırıma göre, “İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yasası”nın yayım tarihi olan 30 Haziran 2012’den itibaren farklı tarihlerde başlayacak.

.
1. Çalışan sayısı 50’nin üzerinde olan işyerlerinde “altı ay sonra” yani 30 Aralık 2012 tarihinden itibaren,
2. Çalışan sayısı 50’nin altında olan “tehlikeli ve çok tehlikeli” sınıftaki işyerlerinde, “bir yıl sonra” yani 30 Haziran 2013 tarihinden itibaren,
3. Kamu kurumları ve çalışan sayısı 50’nin altında olan “az tehlikeli” işyerlerinde “iki yıl sonra” yani 30 Haziran 2014 tarihinden itibaren başlayacak.
Hangi işyerinin az tehlikeli, hangisinin çok tehlikeli olduğu, önümüzdeki aylarda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca açıklanacak.
Hemen belirtelim tam süreli işyeri hekimi görevlendirilen işyerlerinde, yardımcı sağlık personeli görevlendirilmesi zorunlu değil. (6.md)

12 BİN 500 TL BAŞLANGIÇ CEZASI FAZLA

Türkiye’de iki milyonu aşkın esnaf, sanatkâr, tüccar, serbest meslek erbabı var. Şirketleri de dahil ettiğimizde, üç milyon civarında bir sayı ortaya çıkıyor. Şu anda hiç kimsenin, hiç bir şeyden haberi yok!
Konu ile ilgili yasada; işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve yardımcı sağlık personeli istihdam etmeyene veya bu hizmetleri veren bir “İş güvenliği ve sağlık hizmetleri birimleri” ile anlaşmayana,
- İlk tespitte 12.500 TL “idari para cezası” kesileceği belirtiliyor.
- 12.500 TL, sermayesi 10 bin TL olana da 10 milyon TL olana da aynı tutarda uygulanacak.
- 12.500 TL başlangıç cezası, özellikle esnaf ve sanatkârlar ile küçük işletmeler ve şirketler için büyük para!
- Uyarıya rağmen bu kişileri istihdam etmeyene veya bu hizmetleri verenlerle anlaşmayanlara; “her ay 12.500 TL ceza” hesabıyla, yılda 150 bin lira ceza Bektaşinin “sen ya sopa yememişsin ya da sayı saymasını bilmiyorsun” fıkrasına benziyor.
Olayın bütününe bakınca da insanın “bu yasayı hazırlayanlar Patagonya’da mı yaşıyorlar?” diyesi geliyor.

HİZMET ALMA AVANTAJI

İş yerinde çalışanlara ek olarak, üç kişinin daha istihdam edilecek olması, “Biz bu üç kişiyi nereye oturtacağız, bir ay boyunca ne iş vereceğiz, en önemlisi üç kişiye birden her ay, dünyanın maaşını nasıl ödeyeceğiz?” şeklinde panik yarattı.
Öncelikle açıklayalım; paniğe gerek yok..
Nedenine gelince;

.
1) Bu üç kişiyi, işe alıp çalıştırmanız gerekmiyor.
Dışarıdan “iş sağlığı ve güvenliği hizmet birimleri”nden, hizmet alınması suretiyle, iş sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması mümkün olabilecek.
Böyle olunca, bu üç kişinin maliyeti çok düşük örneğin onda biri kadar olabilecek.

.
2) Bu üç kişi için hiç para ödemeyebilirsiniz.
İşyerinde çalışanların sayısı 10’dan az olan, çok tehlikeli ve tehlikeli işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği masrafları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca, az tehlikeli işyerlerinin de Bakanlar Kurulu Kararı ile Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanabilecek.

.
Bu uygulama, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri ve apartman yönetimini, çok rahatlatacak.
Hemen belirtelim, yukarıdaki üç kişi ile ya da iş sağlığı ve iş güvenliği hizmet birimleri ile anlaşma yapılmadığı takdirde, her ay için toplamda 12.500 TL cezaya muhatap olmamak için, işyerinin
konumuna göre, zamanı gelmeden anlaşmaları yapmak gerekiyor.
İş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili yönetmelikler yayımlandığında, bu olayın uygulama esasları netleşecek..

Şükrü Kızılot
Kaynak:Hürriyet,19.09.2012

Kamuya Yararlı Derneklerin Kurulma Süreci, Bunlara Yapılan Bağışların Vergi Matrahından İndirilmesi Ve vergi Avantajları

Kamuya Yararlı Derneklerin Kurulma Süreci, Bunlara Yapılan Bağışların Vergi Matrahından İndirilmesi Ve vergi Avantajları

Kefillikte eşin rızası engeli / Metin Taş - Sezgin Özcan

 

Kefillikte eşin rızası engeli

Kefillik konusunda yaygın olarak kullanılan bir söz var, bilirsiniz: 'İşin yoksa şahit ol; paran çoksa kefil ol.' Bu söz, uzun süren yargı sürecinin sıkıntılarıyla birlikte kefil olmanın getirebileceği maddi yüklere dikkat çekiyor. Kefil olma konusundaki diğer bir söz ise 'olma kefil olursun sefil' şeklinde.Bu deyimler sadece kefil ve sefil, kefalet ve sefalet sözcükleri arasındaki fonetik benzerlikten kaynaklanmıyor. Uygulamada kefil olarak ciddi sıkıntılarla karşılaşanların yaygınlığı nedeniyle 'kefalet' bazı durumlarda 'sefalet' ortaya çıkarabiliyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Tespit Davalarında Doğru Yolu Tespit Etti!

Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Tespit Davalarında Doğru Yolu Tespit Etti!

I- GİRİŞ

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) kuruluş amacı; kişilerin sosyal güvenliklerini sağlamak olmakla birlikte aynı zamanda aktüeryal ve mali açıdan sürdürülebilir bir sistem oluşturmaktır. Ancak istihdam üzerindeki mali yükümlülüklerin yüksek olması, denetim sisteminin fonksiyonel olarak yapılandırılmamış olması, kamu kurumları arasındaki

Tarh Edilen Vergi Ve Kesilen Ceza Tutarlarını Düşürmenin Yolları

Tarh Edilen Vergi Ve Kesilen Ceza Tutarlarını Düşürmenin Yolları 

I- GİRİŞ

Türk Vergi Sistemi beyan esasına üzerine kurulmuştur. Bu bakımdan, mükelleflerin vergi yükümlülükleri yaptıkları beyan üzerinden hesaplanmakta ve tahakkuk ettirilmektedir. Ancak, bu beyan üzerine yapılan tarhiyatın dışında, mükellefler tarafından zamanında yapılmayan, eksik veya hatalı yapılan işlemlerden dolayı Vergi İdaresince ikmalen,

Az Prim Günü Bulunan Ev Hanımı Kadına Emeklilik Çözümü – Kıdem Tazminatım Ne Kadar Olur? / Şevket TEZEL

 

Az Prim Günü Bulunan Ev Hanımı Kadına Emeklilik Çözümü


Soru: 29.08.1972 doğumluyum. Sigorta başlangıcım 15.03.1993’tür. 16.09.1997 tarihine kadar toplam 1024 gün pirim ödenmişliğim var. 1996 yılında evlendim, 1997 Şubat ve 2002 Mayıs doğumlu iki çocuk sahibiyim. Eşim 657 sayılı Kanuna tabi memur ve ben çalışmıyorum. İsteğe bağlı prim ödesem;

5510 SS ve GSSK SON DÜZENLEMELER / VEDAT İLKİ

 

5510 SS ve GSSK SON DÜZENLEMELER

 

Geçici 4.Madde de 5434 sayılı Emekli Sandığı ile ilgili geçiş düzenlemelerine yer verilmiştir.

Bu düzenleme ile ek madde ile geçici 4.madde ilave yapılmıştır.

“5434 sayılı Kanunun mülga hükümlerine göre vazife malullüğü aylığı bağlananlardan malullüklerinin sürekli olduğuna Kurum Sağlık Kurulunca karar verilen iştirakçiler yine aynı Kanunun 40 ıncı maddesinde belirtilen yaş hadleri ile özel kanunlarındaki yaş hadlerini doldurduğu tarihe kadar yeniden muayene edilmelerini Kurumdan isteyebilir.”

“İç güvenlik veya istihbarat görevi ifa eden kamu kurum ve kuruluşlarınca yerine getirilen uçuş veya dalış hizmetleri sırasında, uçuşun havadaki ve yerdeki veya dalgıçlığın çeşitli sebep ve tesiri ile malul olanlar ile hayatını kaybedenler hakkında 5434 sayılı Kanunun mülga 64 üncü maddesi hükümleri aynen uygulanır.”

 

Geçici 14’üncü Maddesi olan Sosyal Güvenlik Destek Primi kısmına eklenen düzenleme ile;

3713 sayılı Kanun kapsamında vazife malulü olup sınıf veya görev değiştirenlerden bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya devam edenler ile aynı kapsamda çalışmaya devam eden er ve erbaşlara, görevlerinden ayrılmalarına gerek kalmaksızın alınacak emekliye sevk onayına istinaden müracaatlarını takip eden ay başından itibaren aylık bağlanır. Bunlara ve bu maddenin yürürlük tarihinden önce sınıf veya görev değiştirerek 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya devam edenlerden bu maddenin birinci fıkrasının (d) bendi hükümleri uygulanmak suretiyle vazife malullüğü aylığı alanlardan emeklilik ikramiyesi tutarları ödenmeyenlere (er ve erbaşlar hariç), bu fıkranın yürürlük tarihini takip eden ay başında yürürlükte bulunan katsayılar uygulanmak suretiyle emeklilik ikramiyesi ödenir

 

Geçici 18’inci madde bazı tazminat ve aylıklara karşı yapılan düzenlemelerle ilgili eklenen düzenleme;

Bu madde kapsamına giren ve malullüklerinin sürekli olduğuna Kurum Sağlık Kurulunca karar verilen geçici ve gönüllü köy korucuları ile 2330 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerinde sayılan hizmetlerinden dolayı malullük aylığı bağlananlar 442 sayılı Kanunda öngörülen yaş hadlerine kadar, er ve erbaşlar askerlik çağı dışına çıktıkları tarihe kadar yeniden muayene edilmelerini Kurumdan isteyebilir.

Geçici 42’nci Madde Düzenlemesi

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ile dışarıdan atandığı bakanlık görevi sona erdiği halde, malullük, yaşlılık veya emeklilik aylığı bağlanmasına hak kazanamayanlardan, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalılık ilişkisi devam edenlerin veya bu kapsamda sigortalılık ilişkisi kurmaları gerekenlerin bu sigortalılık ilişkisinden kaynaklanan emekli kesenekleri ve kurum karşılıkları, bu Kanunun ek 7 nci maddesi ile belirlenmiş olan esas ve usuller çerçevesinde ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 60 gün içinde Kuruma başvurmaları halinde, başvurularını izleyen aybaşından başlayarak 4 yıl süreyle Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçesinden karşılanır.(Geçici 38Madde/4.Fıkra)

Geçici 38 inci maddenin dördüncü fıkrası kapsamında bulunanlardan 60 gün içinde başvuru hakkını kullanmamış olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 60 gün içinde Kuruma başvurmaları halinde, geçici 38 inci madde hükümlerinden yararlandırılır.

Geçici Madde:43 Ecnebi Ülkelerde Okuyanların Borçlanması

1416 sayılı Kanuna göre yurt dışına gönderilen ve öğrenimini başarıyla tamamlayarak yurda dönenlerden yükümlü bulunduğu mecburi hizmet süresini tamamlamış olanlardan, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup geçici 4 üncü madde kapsamında çalışmaya devam edenler; yurt dışında resmî öğrenci olarak geçirmiş oldukları öğrenim sürelerinin 18 yaşının tamamlanmasından sonraki döneme ait olan kısmının tamamını veya bir bölümünü, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren üç ay içinde veya mecburi hizmetlerini tamamlayacakları tarihten itibaren üç ay içinde müracaat etmeleri ve müracaatın kabul edildiği ay itibarıyla geçerli olan emekli keseneğine esas kazanç tutarı üzerinden ve borçlanacakları süreye ilişkin olarak hesaplanacak kesenek ve kurum karşılığı toplamından oluşan yükümlülük tutarının tamamını peşin olarak veya müracaatın kabul tarihinden itibaren on iki ayda eşit taksitler halinde ödemek suretiyle borçlanabilirler. Borcunu taksitler halinde ödeyecek olanların borçlanma işlemi sırasında hesaplanan aylık taksit tutarı, borcun ödendiği tarihteki prime esas asgarî kazanca oranlanarak, söz konusu oran ilgili ayın prime esas asgarî kazancı ile çarpılır ve bulunan tutar, ilgili ayın taksit tutarı kabul edilir.

Borcunun tamamını peşin ödeyenler ile taksit ödeme dönemi sonunda borcunun tamamını ödemiş olduğu tespit olunanların borçlanmış oldukları süreler, fiili hizmet süresinin hesabında ve iştirakçiliğin başlangıç tarihinin tespitinde dikkate alınır. Aylık taksitlerini zamanında ödemeyenlerin önceki aylara ilişkin olarak ödemiş oldukları tutarlar, süresi geçen son taksit tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgililere iade olunur.

Bu maddeye göre yapılacak borçlanma işlemlerine ilişkin olarak birinci ve ikinci fıkrada düzenlenmemiş olan hususlar hakkında mülga hükümleri dahil 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.

Geçici Madde:44

23/4/1999 ile 14/2/2005 tarihleri arasında tabi oldukları personel mevzuatına göre almış oldukları disiplin cezası sonucu memuriyetleri sona erip, 22/6/2006 tarihli ve 5525 sayılı Kanun uyarınca haklarında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile ortadan kaldırılanların bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren 3 ay içinde Kuruma müracaat etmeleri halinde ve yaş haddine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla; memuriyetlerinin sona erdiği tarih ile 22/6/2006 tarihi arasındaki dönem içinde uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak sigorta primi ödenmemiş veya emekli keseneği yatırılmamış sürelerine ilişkin kesenek ve kurum karşılığı toplamları, görevden ayrıldıkları tarihteki derece ve kademelerine hizmet olarak sayılacak sürenin her üç yılına bir derece ve her yılına bir kademe verilmek ve öğrenim durumları itibarıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncımaddesindeki yükselebilecekleri dereceleri geçmemek üzere tespit edilecek derece ve kademeleriyle başvuru tarihinde uygulanmakta olan katsayılar esas alınarak belirlenecek emekli keseneğine esas aylık tutarları üzerinden Kurum tarafından hesaplanarak halen çalıştıkları veya kamu görevlisi olarak en son çalışmış oldukları kamu idarelerine bildirilir ve söz konusu tutarlar bu idareler tarafından üç ay içerisinde Kuruma defaten ödenir.

Haklarında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile 5525 sayılı Kanun uyarınca ortadan kaldırılmış olanlardan memuriyetten çıkarılmış oldukları kuruma yeniden atanmak üzere başvuranların, bu başvurularının ilgili kurumların kayıtlarına geçtiği tarihten başlayarak bu kurumlarda yapılan ilk atamalarının kendilerine tebliği tarihine kadar olan dönem içerisindeki uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak sigorta primi ödenmemiş veya emekli keseneği yatırılmamış süreleri hakkında ise, birinci fıkra uyarınca yapılmış olan derece yükselmesi ve kademe ilerlemeleri saklı kalmak kaydıyla, yukarıdaki fıkra hükümleri çerçevesinde işlem yapılır. Ancak, bu fıkra kapsamına girenlerden ataması bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış olanların bu fıkra hükümlerinden yararlanabilmesi için, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren altı ay içerisinde, bu maddenin yürürlük tarihinden önce atama talebinde bulunduğu halde atama işlemleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra tamamlanacakların ise, atamalarını izleyen altı ay içerisinde Kuruma başvuruda bulunmaları zorunludur.

Bu madde uyarınca ilgililer adına kesenek ve kurum karşılığı ödenmiş olması; birinci fıkrada belirtilen dönem içerisinde ödenmiş olan emeklilik veya malullük aylıkları ya da dul ve yetim aylıkları için kendilerine borç çıkarılmasını, emekli ikramiyesi farkı ve geriye dönük olarak aylık farkı ödenmesini gerektirmez.

 

VEDAT İLKİ

vedat.uzman@gmail.com

Vatandaşı en çok SGK üzmüş / Resul KURT

.


Vatandaşı en çok SGK üzmüş


Gazetelerde bir haber dikkatimi çekti. TBMM Dilekçe Komisyonu’na yapılan talep veya şikayet başvurularında ilk sırayı Sosyal Güvenlik Kurumu alıyormuş.

2012 yılı ve sonrasında uygulanacak yatırım teşvikleri / AKİF AKARCA / DR.MEHMET ŞAFAK

 

2012 yılı ve sonrasında uygulanacak yatırım teşvikleri

 

Yatırımların teşvik edilmesine yönelik olarak 19.06.2012 tarih ve 28328 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 15/06/2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı "Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar" ile Bakanlar Kurulu tarafından yeni teşvik

Kıdem tazminatı, işsizlik sigortasıyla bir arada olur mu? / PROF. DR. CEM KILIÇ /

 

Kıdem tazminatı, işsizlik sigortasıyla bir arada olur mu?

 

Geçtiğimiz hafta kıdem tazminatı tartışmaları bugüne kadar ki en yoğun şekliyle yaşandı. Bir önceki yılın yaz aylarında da bu konu gündeme gelmiş ancak bu seneki kadar bir tartışma yaşanmamıştı. Bu sene konunun alevlenmesine neden olan, medyaya bir şekilde ulaştırılan bir "taslak" oldu.

Evde Bakım Parasının şartları nedir? / Lütfi Köksal











 

Evde Bakım Parasının şartları nedir?

Annem yaşlı ve kalbinden ameliyat oldu. SSK emeklisi babamdan 550 TL dul maaşı alıyor. Annem bakıma muhtaç kişilerin bakım ücretlerini devletin karşıladığını duymuş. Doğru mu? Bu konuda bilgi verirseniz seviniriz. M. Akbıyık

‘Doğmamış Kazanca Vergi’de Geri Adım / Yahya Arıkan

‘Doğmamış Kazanca Vergi’de Geri Adım

Türkiye’de “Bireysel Emeklilik Sistemi” (BES) geç başlamasına karşın bugün şirketlerin toplamdaki katılımcı sayısı 2.6 milyonu aştı. Sistemden emekli olan katılımcı sayısıysa 4 bine ulaşmış durumda. Bireysel Emeklilik

Bayilik Sözleşmelerinde KDV Hesaplanacak Mıdır?

 Soru: Bayilik sözleşmeleri KDV’nin konusuna girer mi? KDV hesaplanacak mıdır?

Cevap: 3065 sayılı KDV Kanununun;

            1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

25 soruda iş sağlığı ve güvenliği (1) /Celal ÖZCAN

 

25 soruda iş sağlığı ve güvenliği (1)

Kamuoyunda uzun zamandır tartışılan ve işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenleyen İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (İSGK) 30 Haziran 2012'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

18 Temmuz 2012 Çarşamba

Bağımsız Denetçi Kimler Olacak!

Bağımsız Denetçi Kimler Olacak!

Akdeniz Mali Müşavirler Derneğimiz adına, Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'a göndermiş olduğumuz e-postaya Gümrük Ticaret Bakanlığı tarafından verilen cevap aşağıdadır. Bilgilerinize rica ederiz

KDV’nin Yanlışlıkla Düşük Gösterilmesinin Sonradan Düzeltmesi

 

  Soru: KDV’nin yanlışlıkla düşük gösterilmesinin sonradan düzeltmesi nasıl olacaktır?

Cevap: KDV Kanununun;

1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslekfaaliyetiçerçevesinde Türkiye'de yapılanteslimve hizmetlerin vergiye tabi olduğu,

Vergisel Uyuşmazlıklarda Ombudsmana Başvurulabilir Mi?

 

Vergisel Uyuşmazlıklarda Ombudsmana Başvurulabilir Mi?
 

Bilindiği üzere, TBMM'de 14 Haziran 2012 tarihinde 6328 sayılı Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık) Kanunu  kabul edildi ve 29 Haziran tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.  Ancak, başvuruları düzenleyen 17'nci madde Kanunun yayımından dokuz ay sonra yürürlüğe girecektir. Dolayısıyla, başvurular 29 Mart 2013 tarihinden sonra yapılabilecektir. Bu yazımızda vergisel işlemlerde, özelde de uzlaşmalarda kamu denetçiliği ya da ombudsmanlık kurumunun işlevselliği ele alınacaktır.

NAKDEN TAAHHÜT EDİLEN SERMAYENİN SONRADAN BİRİKMİŞ KÂRLARLA KARŞILANMASI HALİNDE KÂR DAĞITIMINA BAĞLI VERGİ TEVKİFATI

 

 

 

NAKDEN TAAHHÜT EDİLEN SERMAYENİN SONRADAN BİRİKMİŞ KÂRLARLA KARŞILANMASI HALİNDE KÂR DAĞITIMINA BAĞLI VERGİ TEVKİFATI

Küçük alacaklar büyük dert oluyor

Küçük alacaklar büyük dert oluyor 

Ticari kazancın tespitinde tahakkuk esası yeterli görüldüğü için, bedelini tahsil edemediğiniz satışlarınızın dahi vergisini ödemek zorundasınız.

Ancak vergi mevzuatımız önceden yaptığınız satışlar dolayısıyla gelir kaydedip vergisini ödediğiniz ticari alacakların belli şartların gerçekleşmesi halinde gider yazılmasına da imkan tanımaktadır.

Yıllık izin günü azaltılabilir mi? / İbrahim Işıklı

Yıllık izin günü azaltılabilir mi? 

Anayasa, çalışanların dinlenme hakkına sahip olduklarını, ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartlarının kanunla düzenleneceğini belirtmiştir. Bunun doğal sonucu olarak 4857 sayılı İş Kanunu'nun 53 ve takip eden maddelerinde de ücretli yıllık izin hakkı ve şartları düzenlenmiştir.
İzin sezonu başladı ve bir yılın yorgunluğunu atmak için herkes işyerinde izin sırasında. İşçinin kaç gün izin kullanacağının en önemli göstergesi işçinin kıdemi ve işçinin yaşı olup, bunlara bağlı olarak bir kişinin kaç gün izin kullanacağı belirlenir.

.
Bazı işyerlerinin izin gün sayısını kanunda belirtilenden daha az kullandırıldığı görülmektedir. Bu doğru değildir. Yıllık ücretli izin süreleri işçi lehine artırılabilir; ancak işçi aleyhine azaltılamaz. İş sözleşmelerinde aksine hükümleri olması halinde, geçersizdir. Sözleşmelerle, yasal yıllık izin sürelerinin daha az tespit edilmesi halinde, sözleşmenin bu yoldaki hükmü geçersiz olup, yasadaki asgari süreler uygulanacaktır.
İş Kanunu'na göre, işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilecektir.
Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmayacaktır.

.
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
a) 1 yıldan 5 yıla kadar (5 yıl dahil) olanlara 14 günden,

b) 5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara 20 günden,
c) 15 yıl (dahil) ve daha fazla olanlara 26 günden,
az olamayacaktır.

.
Ancak 18 ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz. Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir. Yıllık ücretli izin süresi belirlenirken işçinin hak kazandığı tarihteki kıdem dikkate alınarak hak kazanma tarihini takip eden yıl içinde kullanılabilecektir.

.
İşçi, yıllık ücretli izne bir yılı doldurduktan sonra hak kazanmakta olup, bir sonraki çalışma yılı içerisinde kullanılabilecektir. Yani, 1. yılın izni 2. yılda, 2. yılın izni 3. yılda, 3. yılın izni 4. yılda, 4. yılın izni 5. yılda, 5. yılın izni 6. yılda kullanılacaktır. Başka bir ifadeyle, 5 yıldan fazla bir hizmet süresine karşılık, ancak 6. yılın izninin kullanıldığı 7. yıldan itibaren 20 işgünlük yıllık ücretli izin kullanılabilecektir.
İş Kanunu'na göre, yıllık izin gün sayısı en az yukarıda sayılanlar kadar olmalıdır.

.

Uygulamada, özellikle toplu iş sözleşmesi düzenin hakim olduğu işyerlerinde yıllık izin sürelerinin yasal sürelerden daha fazla olduğu görülmektedir. İş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmeleriyle gün sayıları artırılması iş kanununa aykırı değildir. Çünkü izin günü azaltılamaz, ancak artırılabilir.

.
Bazı işyerlerinde ayrıca işyeri uygulamalarıyla da çalışanlar lehine düzenleme yapılması mümkün olup, bu durumda da işçinin izin gün sayısı fazlalaştırılmış olmaktadır.

.
Ayrıca İş Kanunu'na göre, yıllık ücretli izin süresi işçinin yaşına ve kıdemine göre belirlenen 14 gün, 20 gün ve 26 gün olmakla birlikte, izin dönemindeki ulusal bayram ve genel tatiller ile hafta tatili günleri izin süresinden sayılmayacaktır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 56'ncı maddesine göre, yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram ve genel tatiller ile hafta tatili günleri izin süresinden sayılmayacaktır.

.
İşyerlerinde cumartesi günü çalışılıp çalışılmamasının herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Çünkü kanuna göre hafta tatili yedi günlük bir zaman diliminde bir gün olup çalışılmayan cumartesi günü akdi tatildir. Bu nedenle cumartesi günleri yıllık izne dahil edilecek ve izinden düşülecektir.

İbrahim Işıklı

 

http://www.dunya.com/yillik-izin-gunu-azaltilabilir-mi-149015yy.htm

SMMM sorununda gün farkının ötesi

SMMM sorununda gün farkının ötesi

Aslında, tek başına bir "SMMM sorunu" yok. Bağımsız denetim yapılanmasında "arızaya" geçen bir sistem sorunu var ki YMM'leri de kapsıyor. 6335 sayılı Türk Ticaret Kanununun (TTK) "yapım" sürecinde ilgili maddeler üstünde defalarca oynanmasına rağmen muhasebe-denetim camiasından bize ulaştırılan değerlendirmeler, sorunun tam anlamıyla çözülmediğini gösteriyor.

İşe Başvuru Esnasında İşçinin İşvereni Yanıltması

İşe Başvuru Esnasında İşçinin İşvereni Yanıltması

I- GİRİŞ

İşçi ve işveren taraflarının karşılıklı anlaşmaları ile her zaman sona erdirilebilen iş sözleşmeleri, şayet süresi belirli ise bu sürenin sonunda da kendiliğinden, sona ermektedir. Yine, iş sözleşmelerinin sona ermesi fesih bildirimi yoluyla da yapılabilmekte, bu fesih şekli, belirsiz süreli iş sözleşmelerinde belirli bir süre önceden haber vererek ihbar önelli

5510 SS ve GSSK SON DÜZENLEMELER / VEDAT İLKİ

 

5510 SS ve GSSK SON DÜZENLEMELER

.
6322 sayılı Kanun ile yapılan düzenleme ile 5510/EK MADDE:2 yeniden düzenlenmiştir.

.
EK MADDE 2- (Ek: 11/8/2009-5921/3 md.; Değişik: 31/5/2012-6322/32 md.)
Yatırımlarda Devlet yardımları hakkında kararlar çerçevesinde düzenlenen teşvik belgeleri kapsamında gerçekleştirilecek yatırımlarla istihdam edilen sigortalılar için, 81 inci maddede sayılan ve 82 nci madde uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin; işveren hisselerinin tamamına veya Bakanlar Kurulunca istatistiki bölge birimleri sınıflandırması, kişi başına düşen milli gelir veya sosyoekonomik gelişmişlik düzeyleri dikkate alınmak suretiyle belirlenen illerde işveren hisseleri ile birlikte sigortalı hisselerinin tamamına kadar olan kısmı Ekonomi Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Bakanlar Kurulu ayrıca Ekonomi Bakanlığınca karşılanacak tutarın uygulama süresini, karşılama oranını ve kapsamını; yatırımın sektörü, büyüklüğü ve bulunduğu illere göre farklılaştırmaya yetkilidir.

.
Primlerin Ekonomi Bakanlığınca karşılanabilmesi için işverenlerce, çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Kuruma verilmesi ve Ekonomi Bakanlığınca karşılanmayan tutarın yasal süresi içinde ödenmiş olması şarttır.

.
Bu madde hükümleri, 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.
Ekonomi Bakanlığınca karşılanan prim tutarları işverenler bakımından gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. Bu Kanun gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalının fiilen çalışmadığının tespit edilmesi halinde işverenler bir yıl süreyle bu maddeyle sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz. Bu madde kapsamındaki teşvikten yersiz olarak faydalanıldığının tespiti halinde işverenden yararlanılan teşvik tutarı gecikme zammı ve gecikme cezası ile birlikte tahsil edilir. Ayrıca, işyerinde sigortalının fiilen çalışmadığı halde bildirildiğinin tespit edilmesi halinde işveren hakkında Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.

.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Ekonomi Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından müştereken belirlenir.(RG 15/06/2012-28324)

.
Maddenin açıklanması;
1.) Teşvik belgeleri kapsamında olan yatırımlarda istihdam edilen işçiler için uygulanacaktır.

2.) Prime esas alt kazanç dikkate alınacaktır.
3.) Prime esas kazancın alt sınırının işveren hissesinin tamamı teşvik kapsamında olacaktır.
4.) Bazı illerde ise hem işveren hem de işçi hisseleri teşvik kapsamında ele alınacaktır.
5.) İşverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak APHB yasal süreler içinde Kuruma verilmesi gerekiyor.
6.) Primlerin yasal süreler içinde ödenmesi gerekiyor.
7.) Bu teşvik Emekli olarak çalışan SGDP tabi olanlar ile yurtdışında çalışanlar hakkında uygulanmaz.
8.) Prim tutarları teşvik kapsamında olduğundan Kurumlar ve Gelir Vergisinde gider olarak yazılmayacaktır.
9.) Sigortalıların bildirilmediği yada bildirilen sigortalıların fiilen çalıştırılmadığı yapılan denetimlerde ortaya çıkması durumunda işverenlere sağlanan teşvikten bir yıl süre ile yararlanmayacaktır.Ayrıca fiilen çalışmayan kişileri sigortalı gösterdikleri için işverenler Cumhuriyet savcılığına bildirilecektir.
10.) Koşullar sağlanmadan yararlanılan teşvikler işverenden gecikme zammı ve cezası ile birlikte tahsil edilecektir.

6353 sayılı Kanun İle SS ve GSSK yapılan düzenlemeler:
6.madde yapılan düzenleme ile sigortalı sayılmayanlara (m) bendi eklenmiştir.

m) (Ek: 4/7/2012-6353/36 md.) Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu, bağımsız spor federasyonları tarafından yapılan her türlü gençlik ve spor faaliyetleri ile bu faaliyetlerle ilgili kamp, eğitim ve hazırlık çalışmalarında süreklilik arz etmeyecek şekilde görevlendirilenler sigortalı sayılmayacaktır.

41.Madde Borçlanma ile ilgili kısımda düzenlemeye gidilmiştir.
j) (Ek: 4/7/2012-6353/37 md.) Sigortalı olmaksızın, 8/4/1929 tarihli ve 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanuna göre yurt dışına gönderilen ve öğrenimini başarıyla tamamlayarak yurda dönenlerden yükümlü bulunduğu mecburi hizmet süresini tamamlamış olanların, yurt dışında resmî öğrenci olarak geçirmiş oldukları öğrenim sürelerinin 18 yaşının tamamlanmasından sonraki döneme ait olan kısmı, kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın % 32'si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılarak, borçlandırılan süreleri sigortalılıklarına sayılır.


Açıklama yapar isek;
Yurtdışında geçen resmi öğrencilik sürelerini 18 yaşından sonraki süreleri kendileri yada vefat hallerinde hak sahipleri Kuruma yazılı başvurmak suretiyle prime esas kazancın alt ve üst sınırlarını belirleyerek borçlanma hakkına sahipler.Borçlanma tutarı %32 olarak hesaplanacaktır.Borç tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenecektir.


Borçlanma süreleri o anda hangi sigortalılık haline sahip iseler o süreye sayılacaktır.

47’nci maddesi olan Vazife Malullüğü maddesinde düzenlemeye gidilmiştir.

Eklenen cümle ile;
3713 sayılı Kanun kapsamında vazife malulü olduğuna karar verilenlerden, sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam edenlere ise görevden ayrılmalarına ve başkaca bir müracaata gerek kalmaksızın sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanır.

Vazife malullüğü aylığı bağlananlardan;
d) (Ek: 4/7/2012-6353/82 md.) 3713 sayılı Kanun kapsamında vazife malulü olduğuna karar verilenlerden, sınıf veya görev değiştirerek 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmaya devam edenler hakkında uzun vadeli sigorta kollarının uygulanmasına devam edilir. Bunların sınıf veya görev değiştirdikleri tarihten sonra geçen çalışmaları dolayısıyla yeniden aylık bağlanması için yazılı istekte bulunmaları ya da emekliye ayrılmaları veya herhangi bir nedenle görevlerinin sona ermesi halinde, sonraki çalışmaları karşılığında aylığa hak kazanmaları durumunda bu süre için 29 uncu maddeye göre aylık hesaplanır. Sonradan geçen çalışmalarından dolayı yaşlılık aylığına hak kazanamayanların kendilerine toptan ödeme yapılır, vefatları halinde ise hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanır veya toptan ödeme yapılır.

.
Vazife malûllüğüne bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine, bu madde gereğince tespit edilecek aylık, 34 üncü ve 35 inci madde hükümlerine göre bağlanır. Ayrıca 37 nci madde hükümlerine göre hak sahiplerine cenaze ve evlenme ödeneği de verilir.

.
Bu maddeye göre bağlanacak vazife veya harp malûllüğü aylıkları, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre emsali iştirakçiye bağlanacak harp veya vazife malûllüğü aylığından az olamaz.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan, uluslararası barışı koruma ve destekleme operasyonlarında Türkiye Cumhuriyetince görevlendirilenlere, bu görevleri esnasında veya bu görevleri nedeniyle vazife malûlü aylığı ödendiği sürece harp malûllüğü zammı ayrıca verilir.
(Ek fıkra: 4/7/2012-6353/82 md.) İç güvenlik veya istihbarat görevi ifa eden kamu kurum ve kuruluşlarınca yerine getirilen uçuş veya dalış hizmetleri sırasında, uçuşun havadaki ve yerdeki veya dalgıçlığın çeşitli sebep ve tesiri ile malul olanlar ile hayatını kaybedenler hakkında sekizinci fıkranın (e) bendi kapsamına girenlere ilişkin hükümler uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

69’uncu Maddesinde Katılım Payı Alınmayacak Kişiler Kapsamına İlave Yapılmıştır.
f) (Değişik: 4/7/2012-6353/83 md.) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (4) numaralı alt bendinde belirtilen kişiler ile bunların eşleri, (6) ve (8) numaralı alt bentlerinde sayılanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişiler, (5) ve (7) numaralı alt bentlerinde sayılanlar, vazife malulleri ile 4 üncü maddenin dördüncü fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde sayılanlar.

24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan kişiler ve bunların eşleri.
3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler
Harp malûllüğü aylığı alanlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlar ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler
28/5/1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişiler,
Mütekabiliyet esası da dikkate alınmak şartıyla, oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler,
25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı Kanun gereğince işsizlik ödeneği ve ilgili kanunları gereğince kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan kişiler,
g) (Ek: 4/7/2012-6353/83 md.) 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde sayılan olaylara maruz kalmaları nedeniyle yaralananların tedavileri sonuçlanıncaya veya maluliyetleri kesinleşinceye kadar sağlanacak sağlık hizmetleri.

.
5510/73’üncü maddesinde yapılan düzenleme ile;
3713 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış maluller, 5434 sayılı Kanunun 56 ncımaddesi veya 2330 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerinde sayılanlardan 3713 sayılı Kanun kapsamına giren olaylar sebebiyle aylık bağlananlar ile 3713 sayılı Kanun kapsamına girmese dahi başkasının yardımı ve desteği olmaksızın yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak derecede malul olan vazife ve harp malullerinin sağlık kurulu raporuyla ihtiyaç duydukları her türlü ortez/protez ve diğer iyileştirici araç ve gereçler herhangi bir kısıtlama getirilmeksizin Kurumca karşılanır. 72 nci maddede belirtilen usullere göre bedelleri karşılanacak olan bu kapsamdaki ürünler garanti süresi içerisinde veya aynı amaca yönelik yeni ürün talepleri Kurum tarafından belirlenen usul ve esaslara göre karşılanır.

Genel sağlık sigortalısı ile bakmakla yükümlü olduğu kişilerden, 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde sayılan olaylara maruz kalmaları nedeniyle yaralananlar, tedavileri sonuçlanıncaya veya maluliyetleri kesinleşinceye kadar geçen süre içerisinde verilen sağlık hizmetleri ve diğer haklardan aynı Kanuna göre aylık bağlanmış olanlar gibi yararlandırılırlar.

devamı yarın

VEDAT İLKİ

vedat.uzman@gmail.com




http://alitezel.com/tezel/index.php?sid=yazi&id=5525

Kıdeminiz eksik hesaplanmış / Sadettin ORHAN

 

Kıdeminiz eksik hesaplanmış



Soru: Sadettin Bey, 11.09.2006 tarihinde başlamış olduğum iş yerim, 14.04.2012 tarihinde kapandı.



Yıllık brüt maaşım 1328 lira görünüyor. İş yerim ise 6900 lira tazminat veriyor. Tazminatım doğru hesaplanmış mı? Yanlışsa ne yapmam gerekir? Hasan Ç.

Patron doktor raporunu ciddiye almıyorsa / Devrim Avcı

 

  • Patron doktor raporunu ciddiye almıyorsa...



  • SORU: Ben 2000 yılından itibaren bir metal fabrikasında çalışıyorum. Sağlık problemlerimin ortaya çıkması üzerine doktordan 6 ay ağır işlerde çalışmayacağıma dair rapor aldım. Bununla işverene başvurdum. Ancak, aradan iki hafta geçmesine rağmen hâlâ bir değişiklik yapmadı. Bu durumda benim ne gibi haklarım vardır?

İŞVERENLERİN İBRANAME DÜZENLEME USUL VE ESASLARI (01.07.2012 tarihinden itibaren düzenlenecek İBRANAME )

 

 

KONU: İŞVERENLERİN İBRANAME DÜZENLEME USUL VE ESASLARI:
İbraname, işçi işveren ilişkilerinde işçinin işverenden olan tüm alacağını aldığını ve onu geçmişe dönük olarak ibra ettiğini gösteren bir belgedir. İbraname konusuna, İş Kanunu’nun 32 maddesinin 6’ıncı fıkrasında; “İş sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile

Emekliliğiniz 18 ay geçmiş / Lütfi Köksal

 

Emekliliğiniz 18 ay geçmiş

01.01.1966 doğumluyum. 1980 tarihli Sigorta girişim var. Ne zaman emekli olabilirim? > C. Karakuş

CEVAP: 01.08.1980?Sigorta girişiniz ve 8.085 gününüz var. 25 yıl, 45 yaş ve 5.000 günle emekli olabilirsiniz. Tüm?şartlar?tahakkuk?etmiş. 01.01. 2011 tarihinde?müracaatı yapabilirmişsiniz. Emekliliğiniz 18 ay geçmiş.

Vergi Dairesi İşe Başlama/Bırakma Bildirimi Değiştirilmiştir / Mustafa Alpaslan

Vergi Dairesi İşe Başlama/Bırakma Bildirimi Değiştirilmiştir

I- GİRİŞ

02.05.2012 tarihinden itibaren vergi dairelerinde ve mal müdürlüklerinde kullanılacak olan işe başlama veya işi bırakma form dilekçeleri yeniden düzenlenmiştir.[1] Buna göre, formun ön yüzünde bazı değişiklikler

Vergiciler İçin Yeni TTK Notları

Vergiciler İçin Yeni TTK Notları

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun vergi bağlantılı düzenlemeleri

Kuaför, kebapçı ve KOBİ’ler hemşire de çalıştıracak / ŞÜKRÜ KIZILOT

 
Kuaför, kebapçı ve KOBİ’ler hemşire de çalıştıracak

.

“KUAFÖR salonu, kebapçı, pideci, pastane ve diğer KOBİ’lerin yüzde 99,9’u ‘hastane’ değil ki hemşire çalıştırsın” demeyin.

Kızınız yasa çıkmadan evleneceğinden sorun yok / Ekrem Sarısu

 

Kızınız yasa çıkmadan evleneceğinden sorun yok

Soru: Kızım orduevinde 7 yıldır çalışıyor. Ağustos ayında evleniyor. Evlilik ikramiyesi ile ilgili bir kanun çıkması gündemde. Bu, kızımı etkiler mi? Evlilik ikramiyesi alabilecek mi?

17 Temmuz 2012 Salı

İş Kanunu’na Göre Toplu İşçi Çıkarma

İş Kanunu’na Göre Toplu İşçi Çıkarma

I- GİRİŞ

4857 sayılı İş Kanunu’na göre, işçilerin topluca işten çıkarılmaları belli bir usule bağlanmış; uluslararası belgelerde de yer aldığı şekilde belirli bir süre önceden yazı ile işyeri sendika temsilcilerine, ilgili Çalışma ve İşkur İl Müdürlüklerine bilgi verilmesi kabul edilmiştir. İş Kanunu’nun 29. maddesi toplu işçi çıkarma ile ilgili esasları düzenlemiştir. Buna göre;

Hesap Planı, Muhasebe Sistemi ve TMS/TFRS

Hesap Planı, Muhasebe Sistemi ve TMS/TFRS

Türkiye’de Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan ve 1994 yılı başından itibaren uygulanmak üzere 26.12.1992 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği, Sıra No: 1 (MSUT-1)’den önce genel bir hesap planı uygulama zorunluluğu yoktu.[*]

Değişmiş TTK’da TFRS Bilinmeyenleri

Değişmiş TTK’da TFRS Bilinmeyenleri

Doğmasına bir gün kala mutasyon yaşamış olan Türk Ticaret Kanunu incelemeye devam ediyoruz. Bugün ele alacağımız konu kanunda yer alan TFRS uygulamalarının son durumu.

Kayıt ve Belge İbrazından Önce Nelere Dikkat Edilmelidir?

 

Kayıt ve Belge İbrazından Önce Nelere Dikkat Edilmelidir?

I- GİRİŞ

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu(1)’nun “Prim Belgeleri ve İşyeri Kayıtları” başlıklı 86. maddesinde aynen; “İşveren, işyeri sahipleri; işyeri defter, kayıt ve belgelerini ilgili olduğu yılı takip eden yılbaşından başlamak üzere on yıl süreyle, kamu idareleri otuz yıl süreyle, tasfiye ve iflâs idaresi memurları ise görevleri süresince, saklamak ve Kurum’un denetim ve kontrol ile görevlendirilen memurlarınca istenilmesi halinde 15 gün içinde ibraz etmek zorundadır.” denilmektedir.

Yurtdışına gönderilen öğrencilere borçlanma hakkı / MEHMET ESER

 
Yurtdışına gönderilen öğrencilere borçlanma hakkı



TBMM tatile girmeden önce yasalaşan 6353 sayılı yeni “Torba Kanun” ile yapılan düzenlemelerden biri de, Devlet tarafından yurtdışına eğitim ve öğretim için gönderilenlere, yurtdışında geçirdikleri bu sürelerini borçlanarak sosyal güvenliklerinden saydırma hakkının verilmesidir.

Asgari geçim indirimi almayanlar dikkat! / Ali Şerbetçi

Asgari geçim indirimi almayanlar dikkat! / Ali Şerbetçi

3 yıldır bir yerde çalışıyorum, asgari geçim indirimi parası almadım.İşten ayrılmak istiyorum. Haklarım nelerdir? 5...451780 Nolu SMS:

Malî tatilin kapsamı genişletildi / Ahmet Yavuz





Malî tatilin kapsamı genişletildi








Temmuz ayı başında başlayan malî tatil önümüzdeki cuma itibarıyla sona eriyor. Malî tatil süresince beyanname verme süreleri, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatta, vadesi mali tatile rastlayan vergi, resim ve harçlar ile vergi cezaları ve gecikme faizlerinin ödeme süreleri, uzlaşma veya cezada indirim hükümlerinden yararlanmak amacıyla yapılacak başvurulara ilişkin süreler, devamlı bilgi verilmesine ilişkin süreler 7 gün uzamış kabul edildiğinden bu hak ve görevlerin kullanımına ilişkin tanınan süreler 27 Temmuz'a kadar uzamış oldu.

Bireysel emeklilikte anaparadan kesilen verginin iadesi / Metin Taş-Sezgin Özcan

 

Bireysel emeklilikte anaparadan kesilen verginin iadesi



 


Bireysel emeklilik geri ödemelerinde anaparadan da vergi kesilmesi uygulamasına 29.8.2012 tarihinden itibaren son veriliyor. Vergi kesintisi sadece birikimlerin getirisi üzerinden yapılacak.

Yaşa bağlı olmadan erken emekli olursunuz / Lütfi Köksal

 












Yaşa bağlı olmadan erken emekli olursunuz

15.03.1979 doğumlu bayanım. Engelli kadrosunda çalışıyorum. Çalıştığım iş yerlerinde %60 engelli raporum var. Ne zaman emekli olurum? Çok teşekkür ederim. > E. Canbulat


CEVAP: 15.05.2000 tarihli Sigorta girişiniz ve 2.761 gününüz var.
- 58 yaşınızda, 7.000 günle normal emekli olabilirsiniz. Bunun için 4.239 gün daha prim ödeyeceksiniz.
- Veya 1.739 gün daha prim öderseniz; 58 yaşınızda, 25 yıl ve 4.500 günle yaştan emekli olursunuz.
- “Vergi İndiriminden Faydalanabilir Yazısı” varsa; ikinci dereceden engelli olarak 15.05.2017 tarihinde, 3.840 günle yaşa bağlı olmaksızın erken emekli olursunuz.

NE ZAMAN EMEKLİ OLABİLİRİM?

> O. Yüce

14.01.1962 doğumluyum. Sigorta’ya ilk giriş tarihim 01.12.1989’dur. Askerliğimi 1982-1983 yıllarında 20 ay yaptım ve borçlanmamı yatırdım. Kimlik bilgilerim ektedir. Ne zaman emekli olabilirim?

CEVAP: 20 ay askerliğiniz 14.01.1962 tarihinden önce olduğu için, giriş tarihiniz 01.04.1988 oluyor ve 25 yıl, 50 yaş ve 5.375 günle emekli olabilirsiniz. 6.811 gününüz var. Yaşınız ve gününüz dolmuş. 25 yılınızın dolduğu 01.04.2013 tarihinde emeklilik müracaatı yapabilirsiniz.

> K. Seyhan/İzmir

Merhaba Lütfi Bey. Bir Kamu Kurumunda işçi statüsünde çalışırken istifa edildiğinde tazminat hakkımız olur mu, alabilir miyiz?

CEVAP: İstifa ederseniz tazminat alamazsınız. Ancak işçi olduğunuz için, 15 yıl ve 3600 gününüz varsa; SGK/Merkez Müdürlükleri 1475 sayılı iş kanununun 14. maddesine göre ‘Kıdem Tazminatı Alabilir’ yazısı vermektedir. Öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ilgili müdürlüğüne başvurarak ‘Kıdem Tazminatı Alabilir’ yazısıyla birlikte işvereninize başvurun. Kıdem tazminatınızı alıp ayrılabilirsiniz.

> Z. Sercan

30.08.1982 doğumluyum. İlk işe giriş tarihim 14.05.2002 ve prim gün sayım 3418. %40 özürlü olarak Özel Sektörde çalışıyorum. Bilgilerim ektedir. Vergi indiriminden faydalanıyorum. Ne zaman emekli olabilirim?

CEVAP: Verdiğiniz bilgilere göre Vergi İndiriminden faydalandığınız için, ikinci dereceden engelli olarak yaşa bağlı olmadan 19 yıl ve 4.240 günle erken emekli olursunuz. 3.418 gününüz var. 822 gün daha prim öderseniz, 19 yılınızın dolduğu 14.05.2021 tarihinde, 4.240 günle emeklilik müracaatı yapabilirsiniz.

> S. Göçer/Ankara

05.08.1972 doğumluyum. Askerliğimi borçlandım. 01.01.1995 tarihli Sigorta girişim ve 6.677 günüm var. Kimlik bilgilerim ektedir. İsteğe bağlı Bağ-Kur ödüyorum. Hangi kurumdan daha önce emekli olurum?

CEVAP: 01.01.1995 tarihli Sigorta girişiniz ve 18 ay askerlik borçlanması ile birlikte 4/a, 4/b mevzuatına göre ödenmiş toplam 6.677 gününüz var. 2.323 gün daha prim öderseniz, 54 yaşınızda, 9.000 günle 4/b mevzuatına göre emekli olabilirsiniz. 18 ay askerliğiniz 01.01.1995 tarihinden önce olduğu için giriş tarihiniz 01.07.1993 oluyor ve 25 yıl, 54 yaş ve 5.675 günle Sigorta’dan emekli olursunuz. İki Kurum’dan da 54 yaşınızda emekli oluyorsunuz. Bağ-Kur’dan sonra Sigorta’ya 1.260 gün prim ödeyerek, Sigorta’dan emekli olmayı tercih edebilirsiniz.

Lütfi Köksal


http://www.turkiyegazetesi.com/makaledetay.aspx?id=542502


 

 

 

 

Bina Duvarlarına Reklam Verilmesinin Vergisel Sonuçları




 Soru: Binaların duvarlarına reklam verilmesinin vergi kanunları karşısındaki durumu nedir?

Cevap: GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde sayılan mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde

Kadın Evde Ücretsiz, Dışarıda Sosyal Güvencesiz

Kadın Evde Ücretsiz, Dışarıda Sosyal Güvencesiz

Birçok erkeğin duymaktan bile hoşlanmadığı, tahammül gösteremediği bir konu olduğunu biliyorum. Ama erkeklere rağmen kadınlar çalışma hayatında var olma çabası veriyor. Okudukça verilen mücadeleyi, devletin

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Tek kişilik AŞ’ye dönüşüm / ENGİN MALAY

Tek kişilik AŞ’ye dönüşüm


Dünkü nüshamızda; “Pay sahibi bire düşerse” başlıklı bir yazı yazmış ve yazının bir yerinde de; “Eh aldık bir şekilde sazı elimize” demiştik.

Şirket Hissesi Satışlarında Gelir Vergisi - Kurumlar Vergisi ve KDV

Şirket Hissesi Satışlarında Gelir Vergisi - Kurumlar Vergisi ve KDV


 


Malum grubun hisse satışları akabinde gelişen olaylar neticesinde, yaklaşık 5 yıl önce kaleme aldığımız ve değişik mecralarda anlattığımız, ancak pek çok zaman göz ardı edildiğine şahit olduğumuz, “notumuzun konusu” gündemde yerini buldu.

Tescil Edilmemiş veya Bildirim Yapılmamış Özel Bina İnşaatlarında SGK Müdürlüklerinin İşlem Yapma Yetkileri

Tescil Edilmemiş veya Bildirim Yapılmamış Özel Bina İnşaatlarında SGK Müdürlüklerinin İşlem Yapma Yetkileri

 

I- GİRİŞ

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu(1)’nun 90. maddesi uyarınca valilikler, belediyeler, il özel idareleri ve ruhsat vermeye yetkili diğer merciler tarafından, geçici iskân veya yapı kullanma izin belgesi verilmeden önce yapılan inşaat dolayısıyla, diğer kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve

Kamu alacaklarının yapılandırılmasına getirilen kolaylıklar / VEYSİ SEVİĞ

 

Kamu alacaklarının yapılandırılmasına getirilen kolaylıklar

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortaları Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6111 sayılı kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuranların bir bölümü söz konusu kanun hükümleri uyarınca kendilerine sağlanan taksitlendirme ile ilgili yükümlüklerini süresi içersinde yerine getirememişlerdir.

İşçi Özlük Dosyalarının Önemi ve Bulunması Gereken Evraklar

 

İşçi Özlük Dosyalarının Önemi ve Bulunması Gereken Evraklar


10.06.2003 tarihinde iş hayatımıza giren 4857 sayılı İş Yasasının 75. Maddesine göre her işverenlere getirilen yükümlülüklerden biriside çalıştırdığı her işçi için ayrı ayrı özlük dosyası düzenlemek zorundadır.

İtirazlarım sonuç verdi KEY’den 586,68 lira daha geldi--Kıdem Fonu’nun yas/Ali TEZELalaşması zaman alır

İtirazlarım sonuç verdi KEY’den 586,68 lira daha geldi

 

Bu köşeden KEY (Konut Edindirme Yardımı) ile ilgili de çokca haber, yorum ve dilekçe örnekleri okudunuz. Hatta KEY sayacı bile yaptık. Son süreçte, itiraz süresi daha sonra ermedi. Ben de geçen aylarda iki kere itirazlarımı yaptım ve sonrasında aşağıdaki gibi en son 586,86 lira daha param geldi. Artık KEY alacağım kalmadı gibi…

Yeni TTK’da Şirket Tasfiyelerine Getirilen Kolaylık

 




Yeni TTK’da Şirket Tasfiyelerine Getirilen Kolaylık






6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesine günler kala tartışma konusu olan bazı maddeler TBMM’de  6335 sayılı yasa ile değiştirildi. 30.06.2012tarihindeResmi Gazete’de yayımlananan 6335 sayılı yasa ile getirilen değişikliklerle birlikte  6102  sayılı Yeni  Türk Ticaret Kanunu   01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi.  6335 sayılı yasa ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen Geçici 7. Madde ile gayri faal şirketlerin tasfiyesikolaylaştırıldı.

Blog Arşivi

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı