23 Haziran 2011 Perşembe

Kiralanan işçi işten atılırsa dava açamaz

 

Kiralanan işçi işten atılırsa dava açamaz


Mini İstihdam Paketi'nde yer alan Özel İstihdam Büroları'na (ÖİB) işçi kiralama hakkı yasalaşırsa çalışanlar pek çok haktan mahrum olacak. İşveren ile aralarında hizmet akdi olmadığından çalışan, kıdem ve ihbar tazminatı isteyemeyecek. İşten çıkarılsa işe iade davası açamayacak
 
Mini İstihdam Paketi'nde yer alan Özel İstihdam Büroları'na (ÖİB) işçi kiralama hakkı tanınması, çalışanların kıdem tazminatı başta olmak üzere birçok hakkını kaybetmesine neden olacak. İşveren ile aralarında hizmet akti olmadığından kiralanan işçi işten atıldığında iade davası açamayacak.
19'uncu yüzyılın sonlarına, Osmanlı'da Gülhane Hattı Hümayunu'na kadar var olan kölelik gereğince, bir insanı bir diğeri satabiliyor, hatta kiralayabiliyordu. Osmanlı kölelik uygulamaları gereğince;
■ Kölelere günde iki öğün yemek verilmesi,
■ Yatacak yer verilmesi,
■ Normal çalışanlara verilen ücretlerin yarısının verilmesi,
■ Belli bir süre sonra da azat edilmesi gerekiyordu.
Hatta köle biriktirdiği parayla azatlığını, yani özgürlüğünü daha erken satın alabiliyordu. Cumhuriyet rejimiyle birlikte kölelik tamamen kaldırıldı.
İKİ ÖĞÜN YEMEK VERİLİRDİ
Ülkemizde 1850'li yıllarda Batı Anadolu bölgemizde sanayi tarzı üretim ve sanayi için tarımsal üretim yani kapitalist ilişkilerin yoğunlaşmasıyla birlikte kölelik ve kölecilik İstanbul dışına da taşındı. Plantasyon yatırımcıları işgücünün büyük bir kısmını Afrika'dan getirilen "zenci" kölelerle karşıladı. Benim de doğduğum topraklar olan İzmir'in Torbalı, Ödemiş, Tire; Aydın'ın Söke, Çine; Manisa'nın Akhisar ilçelerindeki Afrotürkler o günlerden kalmadır. Şimdi atalarının köle olarak çalıştıkları tarlalarda özgürce üretim yapıyorlar. İzmir'e aynı yıllarda Afrika'dan çok sayıda köle getirilmiş ve kentlilere satılmıştı. Ancak Hattı Hümayun'dan sonra 1890'da kölelik bitirilmiş ve erkekler Bahriye'nin sanayi alaylarına ve askeri bandolara yerleştirilmiş. Kadınlar, hizmetçi olarak verilmiş ve maaşlı işçi haline getirilmiş. Velhasıl 19'uncu yüzyılda işleri kölelere yaptırıyorlardı, ama "köleye günde iki öğün yemek, yatacak yer sonra da yarım aylık ver" gibi uygulamalar kapitalizmin iyice azgınlaştığı dönemlerde değişti.

Köylüleri göç için teşvik ettiler
Sonunda, "Size özgürlük verdik, ama yatacak yer ile yiyeceği kaldırdık" dediler. Şehirdekiler, köy ve kasabada yaşayanları göç için bazen teşvik ettiler, bazen zorladılar. Yatacak yeri, yemeği olmayan "özgür" insanlar, şehrin çevresinde düzmece evler-barakalar yaptılar, yani şimdinin gecekonduları oluştu. İnsanlar aç kalmamak için şehre iş aramaya indi, amele pazarları kuruldu.

Ücretler yarım, iş tam
Osmanlı'da savaş esirlerini köleleştirme Orhan Bey döneminde başlamış. Osman Bey döneminde savaş esirleri, fidye karşılığı serbest bırakılır ya da hür insanlara verilen ücretin yarısı kadar ücret verilerek tarlalarda çalıştırılırlarmış.

Osmanlı'da köleye özen gösterilirdi
Osmanlı'da kölelere, yatacak yer verilir, hastalanmasın diye özen gösterilir, hatta gerekirse tedavi ettirilirdi. Özellikle Osmanlı'da kölelik, diğer ülkelere göre biraz daha insani ve köleler biraz daha aileden sayılırmış. Köle sahibi, kölesinin barınmasını sağlamak, günlük yiyecek ihtiyacını karşılamak zorundaydı. Zorunluluğu bırakın, Osmanlı zamanında yüklüce parayla satın alınmış kölelere çok iyi bakılır, hastalanırsa tedavi ettirilir, aşırı yorulup işe yaramaz hale getirilmezmiş. İşini düzgün ve devamlı surette yapabilmesi için yiyeceklerine dikkat edilirmiş.

Özgürlüğün yolu da açık
Osmanlı'da kölelerden isteyenler özgürlüklerini kazanarak halk arasına katılabiliyorlarmış. Kölelerin özgürlüklerini kazanabilmelerinin üç yolu varmış:
1- Efendisi köleye "Ben öldükten sonra hürsün" derse,
2- Efendisi köleye, sağlığında "Bundan sonra hürsün" derse,
3- Kişinin kendisi için belirlenen esaret bedelini ödemesiyle. Bunun en çok bilinen yolu da teklif yöntemidir. Kölenin bu hususta getireceği teklifi efendi kabul ettikten sonra, geriye üzerinde anlaşmaya varılan paranın kazanılıp getirilmesi kalmaktadır. Bu görev de köleye aittir.
Bunların dışında efendisi, cariyesiyle evlenerek ya da onu başkasıyla evlendirerek köle hürriyetine kavuşabiliyormuş. Ayrıca Osmanlı Devleti'nde köleliğin belli bir süresi varmış. Bu süre sonunda köleler hürriyetlerine kavuşabiliyormuş. Genelde bu süre, beyaz köleler için dokuz, siyah köleler için yedi yılmış ve süre dolunca köleye azatlık kâğıdı verilirmiş.

ÖİB işçi kiralarsa tazminat kalkacak
Günümüzde ise çalışanlara yatacak yer, yiyecek verilmiyor. Ayda 796.5 lira brüt ve 600 lira net ücret ödeniyor. Özel İstihdam Büroları'na işçi kiralama hakkı getirilirse de, işveren ile aralarında hizmet akdi olmadığından çalışan, kıdem ve ihbar tazminatı isteyemeyecek. İşten çıkarılsa işe iade davası açamayacak. 4857/30 anlamında işçinin hesabında dikkate alınmayacak. Bir gün bu işverene, ertesi gün başka işverene kiralanabilecek ama ses çıkaramayacak.
ALİ TEZEL HABERTÜRK






twitter.com/vergivekanunlar
http://vergivekanunlar.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog Arşivi

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı