I-
GİRİŞ
Bu şekilde çalışan
işçilere çalıştıkları her hafta ve genel tatil günü karşılığında, daha sonraları
bire bir oranında toplu ücretli izin verilebilmektedir. Bu makalede, çalışılan
hafta ve genel tatil günü karşılığında işçilere verilen birer günlük ücretli
izin uygulaması 4857 İş Kanunu’na göre değerlendirilecektir.
II- HAFTA TATİLİ
HAKKI
Anayasa’nın 50.
maddesinde yer alan;
“Kimse, yaşına,
cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.
Küçükler ve kadınlar
ile bedeni ve ruhî yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak
korunurlar.
Dinlenmek,
çalışanların hakkıdır.
Ücretli hafta ve
bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.”
hükmü ile işçilerin
ücretli hafta tatili kullanmaları temel haklar arasında
sayılmaktadır.
Uluslararası Çalışma
Teşkilatı’nca (İLO) hazırlanarak 17.11.1921 tarihinde kabul edilen Hafta
Tatili Yapılması Hakkında 14 Sayılı Sözleşme(1).
TBMM’ce de onaylanarak, 16.02.1946 günü bir iç
hukuk kaynağı olarak çalışma hayatımıza kazandırılmıştır. 14 Sayılı
Uluslararası Sözleşmenin 2. maddesinde; “İşçilere 7 günlük
devrede fasılasız en az 24 saatlik izin verileceği,”
belirtilmektedir.
Cumhuriyetin
kuruluşunun ilk yıllarında, 394 sayılı Hafta Tatili Hakkında
Kanun(2)tüm çalışanların hafta tatilini düzenlemek üzere
yürürlüğe konmuştur. 394 sayılı Kanun’un 1. maddesindeki,
“On bin ve on binden fazla nüfusu havi şehirlerde alelumum fabrika,
imalathane, tezgah, dükkan, mağaza, yazıhane, ticarethane, sınai ve ticari
bilumum müessesesat ve tevabiinin haftada bir gün tatili faaliyet etmeleri
mecburidir.” hükmü ile belirtilen işyerlerinde işçi ve esnaf
(bağımsız çalışanların) olarak çalışmakta olanlara, 2. maddesindeki,
“Resmi devairle umumi, hususi, ticari ve sınai herhangi bir müessesede
müstahdemini ve ameliyeyi haftada altı gündün fazla çalıştırmak memnudur.”
buyurucu hükmü ile de resmi dairelerde ve devlete bağlı tüm
işyerlerinde çalışanlara haftada bir gün 24 saatten az olmamak üzere tatil
(izin) verilmesi zorunluluğu getirilmiştir. 394 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle,
zirai, avcılık, balıkçılık, çobanlık, ormancılık işlerinde çalışanlar, hafta
tatilinden muaf tutulmuş, ayrıca, 7. maddesindeki; “Devletin tahtı
idare ve murakabesinde bulunun veya Devlet nam ve hesabına işleyip de Müdafaai
Milliye ile alakadar olan müesseseler, senede on beş defa Pazar tatili tavik
edebilirler.” hükmü ile Devletin yönetiminde ve denetiminde
bulunan milli savunma ile ilgili işyerlerinde çalışan işçilerin yılda 15 güne
kadar hafta tatil günlerinde çalıştırılmasına izin verilmektedir.
Yeni 4857 sayılı İş
Kanunu’ndan önce uygulanmış olan tüm iş kanunlarında 6 gün çalışan işçilere 7.
günün ücretli hafta tatili olarak kullandırılacağı hususuna yer verilmiştir.
4857 İş Kanunu’nun
46. maddesinde işçilerin hafta tatili hakkı;
“Bu Kanun kapsamına
giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63. maddeye göre belirlenen iş
günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde
kesintisiz en az yirmidört saat dinlenme (hafta tatili)
verilir.
Çalışılmayan hafta
tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti
tam olarak ödenir.”
şeklinde
düzenlenmiştir.
4857 sayılı Kanun’un
46. maddesinin atıfta bulunduğu 63. maddede;
“Genel bakımdan
çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre
işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek
uygulanır.
Tarafların anlaşması
ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine,
günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki
aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık
çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmesi ile dört ayı
kadar artırılabilir.”
denilmektedir. Bu iki
maddedeki düzenlemelere göre, bir işçinin ücretli hafta tatiline hak sahibi
olabilmesi için; 63. maddede belirtilen haftalık 45 saatlik azami çalışmayı
yapması ya da tatil gününden önceki 6 günde çalışmış olması yeterli olmaktadır.
İşçinin 45 saatlik çalışma yükümlüğünü haftanın 6 gününde veya 5 gününde
tamamlamasının bir önemi bulunmamaktadır. Ayrıca, işçinin tatil gününden önceki
6 günde 7,5 saat üzerinden çalışması da gerekmemektedir. Örneğin haftanın ilk 6
gününde, kısmi süreli iş sözleşmesi ile günlük 4 saat üzerinden, haftada 6x4=24
saat çalışan işçi de ücretli hafta tatiline hak sahibi olacak, 4857 sayılı
Kanun’un 13. maddesine göre çalışmadığı 7. gün için hafta tatili ücret alacağı 4
saatlik ücret tutarında olacaktır.
Bir işçinin haftada
bir gün devamsızlık yapması halinde, hafta tatiline hak sahibi olma şartını
yitireceğinden, ücretli hafta tatili kullanma hakkını kazanamayacak, hem de
gelmediği gün için ücret almayacaktır. Böylece, işçi o hafta için iki günlük
eksik ücret almış olacaktır.
Beyaz yakalıların ve
maktu aylıklı iş sözleşmesi ile çalışan işçilerin yoğun bir şekilde bulunduğu
bazı firmalarda, işçiler haftanın ilk 5 gününde 40-42,5 saat çalışarak iki gün
ücretli hafta tatili yapmaktadır. İşçilerin haftanın son iş günü (Cuma) izin
almasını önlenmek bakımından, Cuma günü ücretli izin alan işçilerin ücreti maktu
aylıklı olmaları nedeniyle (4857/49-3.f. gereği) ilgili ayda tam olarak
ödenmekte, fakat; verilen her bir günlük ücretli izin süresinin karşılığında
işçinin yıllık izin süresinden 2 gün düşülmektedir. Bu uygulamanın mantığı ve
kanuni dayanağı bulunmamaktadır. Kullandırılan 1 günlük ücretli izinin, izin
süresinden bir gün olarak mahsup edilmesi mümkün olmakla birlikte, bu durumda,
4857 sayılı Kanun’un 56. maddesindeki; “İşçilerin izin süreleri,
tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden az olmamak üzere en çok 3 parçaya
bölünebilir.” sınırlamasına göre, ancak iki defa belirtilen
şekilde izin mahsup işlemi yapılabilecektir.
4857 sayılı Kanun’da
ücretli hafta tatilinin Pazar günü kullanılacağı yönünde bir hüküm
bulunmamaktadır. Haftanın 7 gününde 7/24 sistemi çalışmasını 8’er saatlik
devrelerle 3 vardiya halinde sürdüren işyerlerinde, mevcut işçi sayısı 7 ayrı
grubu ayrılarak, her gün değişik bir grup işçi hafta tatili kullanırken, diğer 6
grup işçiden, her vardiyada iki grup işçi çalışmak suretiyle haftanın değişik
bir gününde işçiler münavebeli olarak ücretli hafta tatillerini
kullanabilmektedir.
III- HAFTA TATİLİ
ÇALIŞMA ÜCRETİ
4857 sayılı Kanun’un
hafta tatilini düzenleyen 46. maddesinde, işyerinde haftanın 6 gününde ya da
haftada 45 saat çalışan işçilere 7. günün ücretli hafta tatili olarak
kullandırılacağı ve hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı
olmaksızın o günün ücretinin tam olarak ödeneceğinin belirtilmesine karşılık,
hafta tatil günü çalışması için işçilere ne kadar ücret ödeneceği hususunda bir
ifadeye yer verilmemiştir. Bu konuda ihtiyaç duyulan bilgilere 4857 sayılı
Kanun’un fazla mesai ile ilgili 41. maddesinden ulaşılmaktadır. İş Kanunu’nun
fazla mesai ile ilgili 41. maddesinde;
“Ülkenin genel
yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla
çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde,
haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. 63. madde hükmüne göre denkleştirme
esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal
haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam kırk beş saati
aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
Her bir saat fazla
çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen
miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.
Haftalık çalışma
süresinin sözleşmelerle kırk beş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda
belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan
ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla
sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal
çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle
ödenir.
Fazla çalışma veya
fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret
yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla
sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman
olarak kullanabilir.
İşçi hak ettiği
serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir
kesinti olmadan kullanır.
63. maddenin son
fıkrasında yazılı sağlık nedenlerine dayanan kısa veya sınırlı süreli işlerde ve
69. maddede belirtilen gece çalışmasında fazla çalışma yapılamaz.
Fazla saatlerle
çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir.
Fazla çalışma
süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz.
Fazla çalışma ve
fazla sürelerle çalışmaların ne şekilde uygulanacağı çıkarılacak yönetmelikte
gösterilir.”
denilmektedir.
Görüldüğü gibi, haftalık 45 saati aşan tüm çalışmalar fazla mesai olarak
tanımlanmakta, 45 saati aşan fazla mesailerin ücretinin %50 zamlı olarak
ödeneceği, işçinin talebi halinde, yapılan fazla mesailerin karşılığında ücret
ödenmek yerine, her bir saatlik fazla çalışmanın karşılığında 1,5 saatlik
serbest zamanın (ücretli izinin) verileceği yönünde işçiye tercih yapma imkanı
verilmiştir. Fazla mesainin, hafta içinde veya hafta sonunda, yapılmasıyla
ilgili bir sınırlamaya ve farklı uygulamaya yer verilmemiştir. Bu itibarla,
işyerinde normal 45 saatin dışında ayrıca hafta tatil günü çalışan işçiye,
yaptığı ve 45 saati aşan hafta tatili çalışma ücretinin %50 zamlı olarak, (bir
iş karşılığı olmaksızın hak etmiş olduğu 1 günlük hafta tatili ücretinin
dışında) 1,5 günlük ücret tutarında, toplam 2,5 günlük ücret (bir iş karşılığı
olmaksızın hak edilen l günlük hafta tatili ücreti + 1,5 günlük hafta tatili
çalışma ücreti=2,5 günlük ücret) ödenmesi gerekmektedir. Yargı kararları da
hafta tatili çalışma ücretinin %50 zamlı ödeneceği yönündedir.(3)
Hafta tatili
kullandırmayan işverenlere idari para cezası verileceği hususunda 4857 sayılı İş
Kanunu’nda bir hüküm bulunmamaktadır. 394 sayılı Kanun’un 5728 sayılı Kanun’la
değişik 10. maddesindeki; “Bu Kanun’un ahkamına muhalefet eden dükkan ve
mağaza ve müessese sahip veya müdürlerine belediye encümeni tarafından yüz Türk
Lirası idari para cezası verilir.” hükmü pazar günü çalışma ruhsatı almadan
pazar günleri açık olan işyerleriyle ilgilidir.
IV- HAFTA TATİLİ
ÇALIŞMASI KARŞILIĞINDA İZİN KULLANDIRILMASI
İşçilere ücretli
hafta tatillerinin kullandırılması temel bir insan hakkı ve uyulması zorunlu
genel bir kural olmasına rağmen, bir çok işçi, iş çokluğu, işlerin zamanında
bitirilme isteği ve çalışılan işyerlerinin şehir ve yerleşim yerlerinin dışında
olmasından dolayı, hafta tatilinin amacına uygun, etkin, verimli ve huzurlu
olarak işyeri ortamında kullanma imkanının olmaması nedeniyle ya da yangın, sel,
deprem, kaza, arıza gibi zorunlu nedenlerle, işçiler her zaman, 6 gün
çalıştıktan sonra 7. günde ücretli hafta tatili yapamamakta, haftanın 7. gününde
de çalışmasını sürdürmektedir. Hafta tatil günü çalışması için işçilere %50
zamlı 1,5 günlük ücret ödenirken, bazı işyerlerinde özellikle yerleşim
yerlerinin dışındaki baraj, tünel inşaatı, maden ve taş ocağı işletmelerinde
çalışmakta olan işçilere, ailelerinin başka şehirlerde veya uzak yerleşim
yerlerinde bulunduğu, ailelerinin bulunduğu yere gidiş ve gelişlerinin uzun bir
zaman alması, ayrıca yolculuğun zahmetli ve maliyetli olması ve toplu izin
kullandırılmasının işçi yararına olacağı gerekçesi ile işçilere çalıştıkları her
hafta ve genel tatil günü için bir gün olmak üzere, ayda topluca 4-5 günlük
ücretli izin kullandırılmaktadır. İşçilerin her hafta, ücretli hafta tatillerini
kullanmaları asıl olmakla birlikte, zorunluluk halinde, işçilere yapmış
oldukları hafta sonu fazla mesaileri (hafta tatili çalışması) karşılığında,
talepleri doğrultusunda, 4857 sayılı Kanun’un 41. maddesindeki, “Fazla
çalışma ve fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı
zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat 30 dakikayı,
fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest
zaman olarak kullanabilir.” hükmüne göre, her hafta tatil günü çalışmasına
karşılık, bir buçuk günlük ücretli izin kullandırılması, Bir ayda 4 hafta tatil
günü çalışmış olan işçiye o ay için 6 günlük toplu ücretli izin kullandırılması
gerekmektedir.
V- ÇALIŞILAN GENEL
TATİL GÜNÜ KARŞILIĞINDA ÜCRETLİ İZİN KULLANDIRILMASI
2429 sayılı Ulusal
Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanun’a göre, 1,5 günlük Ulusal Bayram (28
Ekim günü saat 13.00’den itibaren, 29 Ekim günü) ile 13 günlük genel tatil
(Kurban bayramı 4,5 gün, Ramazan Bayramı 3,5 gün, 1 Ocak yılbaşı günü, 23 Nisan
Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, 19 Mayıs
Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı,30 Ağustos Zafer Bayramı)
bulunmaktadır.
29 Ekim günü özel
işyerlerinin kapanması zorunludur. Bu günlerde, mahiyetleri itibariyle sürekli
görev yapması gereken kuruluşların özel kanunlarında hükümleri gereği faaliyeti
sürdürebilmektedir.
4857 sayılı İş
Kanunu’nun 47. maddesinde, “Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde
çalışan işçilere, kanunlarla ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul
edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam
olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük
ücret ödenir.” denilmektedir. Kanun’un bu emredici hükmüne göre,
çalışılmayan millî bayram veya genel tatil günü için bir iş karşılığı olmazsızın
o günün ücretinin tam olarak ödenmesi, bu tatil günlerinde çalışılması halinde,
her tatil günü için ayrıca bir günlük ücretin ödenmesi gerekmektedir.
Millî Bayram veya
genel tatil günü çalışmış olan işçi, bir günlüğü iş karşılığı olmaksızın, bir
günlüğü de çalışma karşılığı olmak üzere toplam iki günlük ücrete hak sahibi
olmaktadır. Doğmuş ve muaccel olan bu genel tatil günü ücretinin, ücret olarak
ödenmesi zorunludur. Genel tatilin verilme ve düzenlenmesin temel esprisi
işçilerin genel tatil günü dinlenmesinden öte, Millî Bayram günü ve diğer genel
tatil günlerindeki etkinliklere, milli coşkuya, heyecana ve kutlamaya birlikte
katılma, birlikte olma ve ziyaretlerde bulunmaya imkan ve fırsatı tanımaktır. Bu
nedenle genel tatil, genel tatil günü kullanıldığında bir anlam taşıyacak ve
fonksiyon icra edecektir. Bu itibarla, daha sonra genel tatil günü çalışması
karşılığında bir gün ücretli izin verilmesi, Millî Bayram ve genel tatili
verilme amacına ve gerekçesine uygun düşmeyecektir. Ayrıca; genel tatil
çalışması karşılığında izin verileceği hususunda 4857 sayılı İş Kanunu’nda bir
hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle, Ulusal Bayram ve genel tatil günü çalışan
işçilere bugünlere ilişkin ücretinin her tatil günü için 1 günlük ücretin bir iş
karşılığı olmaksızın, 1 günlük ücretinde çalışma karşılığı olmak üzere, toplam
iki günlük olmak üzere ödenmesi gerekmektedir. Doğmuş olan genel tatil günü
çalışma ücretinin, ücretli izin verilerek giderilme imkanı bulunmamaktadır.
Ay içerisinde normal
çalışmalarının dışında bir günlük genel tatil çalışması olan işçiye ister hafta
tatili karşılığında bir gün ücretli izin kullandırılsın, ister kullandırılmasın,
31 günlük ücret tahakkuku ve ödemesi yapılırken 30 günlük sigorta prim bildirimi
yapılmalı ve sigorta prim kazanç bildirim miktarı 31 günlük ücret tutarında
olmalıdır.
İşçiye genel tatil
çalışması karşılığında hem toplam iki günlük genel tatil çalışma ücretinin
verilmesi, hem de genel tatil ihtiyacının karşılanması bakımından daha sonra
(işçinin talebi üzerine) 1 günlük ücretsiz izin verilmesi halinde, işçiye 1
günlük hafta tatili ücreti, 29 günlük normal çalışma ücreti olmak üzere toplam
30 günlük ücret ödemesi yapılırken, sigortalı prim gün sayısı 29 gün (1 günlük
ücretsiz izin kullandırılması nedeniyle) olacak ve o ay için 5510 sayılı
Kanun’un 86. maddesine göre SGK’ya eksik gün bildiriminin yapılması
gerekecektir.
VI-
SONUÇ
İşyerinde 6 gün
çalışan işçilere, 7. günün ücretli hafta tatili olarak kullandırılması asıldır.
Çeşitli nedenlerle hafta tatil gününde çalışılması halinde, hafta tatili
çalışması ile haftalık 45 saatlik kanuni azami çalışma süresinin üzerinde
çalışma gerçekleşeceğinden, hafta tatili günü çalışması fazla mesai
niteliğindedir. Hafta tatili çalışması ücretinin, bir iş karşılığı olmaksızın
ödenecek bir günlük ücretin dışında ayrıca hafta tatil günü çalışması ücretinin
%50 zamlı olarak 1,5 günlük ücret tutarında (toplam 2,5 günlük) ödenmesi
gerekmektedir.
İşçilere çalışılan
hafta tatil günü karşılığında, daha sonra ücretli izin verilmek istendiğinde,
işçinin yazılı talebi doğrultusunda bir buçuk günlük ücretli izin
kullandırılmalıdır.
İşçilerin genel tatil
günü çalışması halinde, işçilere bir iş karşılığı olmaksızın bir günlük genel
tatil ücretinin dışında ayrıca 1 günlük genel tatil günü çalışması adı altında
ücret ödenmelidir. İşçinin genel tatil gününde çalışması ile iki günlük genel
tatil günü ücreti doğmuş ve hak edilmiş olduğundan, doğmuş ve ödenmesi gereken
ücretin, daha sonra ücretli izin kullandırılarak mahsup edilme işlemi mevzuata
uygun düşmemektedir.
Mehmet
KARADURMUŞ*
Yaklaşım özdoğrular.com
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder